Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu, diyalogdan uzak, tek taraflı karar ve uygulamalarla azınlık eğitimini yıpratan, azınlık okullarının sayısını azaltma ve zaman içinde yok etme hedefine hizmet eden politikaları ve kararları kınayarak, bir an önce bundan vazgeçilmesini istedi.

Danışma Kurulu, yayımladığı açıklamayla yeni eğitim yılı öncesinde 12 azınlık okulunun daha kapatılmasını öngören kararı kınadı. Geçtiğimiz günlerde mecliste kabul edilen ve azınlık okullarını kapsam dışı bırakan yasaya da tepki gösteren Danışma Kurulu açıklamasında "Ülke genelindeki okullara idari olarak bazı hakları getiren yasal düzenleme yapılırken, azınlık eğitiminin bu haktan mahrum edilmesi, yasal düzenlemede azınlık okulları kapsam dışı bırakılması kabul edilemez." ifadesine yer verildi.

"HÜKÜMET AZINLIK EÄžİTİMİYLE İLGİLİ ANTİDEMOKRATİK VE DUYARSIZ BİR TUTUM İÇİNDEDİR"

Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu'nun açıklamasında şunlar dile getirildi:

"Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu, 1 Ağustos 2021 Pazar günü gerçekleştirdiği toplantıda, azınlık eğitimiyle ilgili son günlerde yaşanan gelişmeleri değerlendirmiş ve bazı önemli hususları kamuoyunun dikkatine sunma kararı almıştır.

Ülkemiz Yunanistan'ın ve özellikle mevcut hükümetin, azınlık eğitimiyle ilgili antidemokratik uygulamaları ve yıllardır dile getirilen haklı taleplere karşı duyarsız tutumu karşısında hayal kırıklığımızı ve tepkimizi vurgulamak isteriz.

Talep ve çağrılarımıza adeta kulaklarını tıkayan hükümetteki siyasilerin ve ilgili bakanlıklardaki yetkililerin vurdumduymazlığını kınadığımızı ifade ederiz.

Son yıllarda adeta kural haline gelen azınlık okullarının öğrenci azlığı bahanesiyle kapatılma kararının bu yıl da uygulandığını üzüntüyle gözlemlemekteyiz. Yeni eğitim yılı öncesinde Batı Trakya genelinde Rodop ilinde 8 ve İskeçe ilinde 4 olmak üzere toplam 12 azınlık ilkokulunun daha kapatılan azınlık okulları kervanına eklenmesi karşısında endişemizi bir kez daha ifade ederiz. Azınlık eğitiminin Lozan antlaşması başta olmak üzere, uluslararası anlaşmalar ve Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan anlaşma ve sözleşmeler ile statüsünün belirlendiğini hatırlatır ve bu statüye aykırı olarak son yıllarda alınan kararların bir son bulmasının vaktinin çoktan geldiğini hatta geçtiğini belirtmek isteriz.

Bu yıl açıklanan kapatma kararları bütün ülkenin tatile girdiği bir dönemde yayınlanmıştır. Başlı başına bu durum bile kararın Batı Trakya Türk Azınlığına karşı planlı ve art niyetli bir çabanın parçası olduğunu açıkça ortaya koymaktadır."

"AZINLIK OKULLARININ KAPSAM DIŞI BIRAKILMASI KABUL EDİLEMEZ"

Ülke genelindeki okulların faaliyetine bazı idari özerklikler getiren yasal düzenleme yapılırken, azınlık okullarının kapsam dışı bırakılmasına tepki gösteren Danışma Kurulu, konuyla ilgili olarak azınlık milletvekillerinin talep ve çağrılarına da yanıt verilmesinin kötü niyetli bir yaklaşım olduğuna vurgu yapıldı.

Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu'nun açıklamasında şöyle denildi:

"Öte yandan geçtiğimiz günlerde mecliste kabul edilen eğitimle ilgili yasa tasarısında ülke genelindeki okulların faaliyetine bazı idari özerklikler getiren düzenlemeden, azınlık okullarının kapsam dışı bırakılması ve okulların, farklı sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler, eğitim kurumları, araştırma merkezleri gibi kurumlarla işbirliği ve ortak çalışmalar yapabilmesi, ayrıca okulların bağış kabul edebilmesi, eğitim, spor ve kültür faaliyetlerinde okul binalarından yararlanma veya kullanılmayan okul binalarının yerel yönetimler tarafından benzer faaliyetler için kullanılabilme gibi konuları düzenleyen yasada, azınlık okullarının kapsam dışı bırakılması azınlık milletvekillerimizin tepkisine neden olduğu gibi, akıllarda soru işaretleri yaratmıştır.

Azınlık okullarının kapsam dışı bırakılarak kabul edilen yasada öngörülen bazı maddelerin, Lozan anlaşmasının uygulanması halinde azınlık okullarının statüsü gereği sahip olması gereken yetkiler olduğunu hatırlatırız.

Ülke genelindeki okullara idari olarak bazı hakları getiren yasal düzenleme yapılırken, azınlık eğitiminin bu haktan mahrum edilmesi, yasal düzenlemede azınlık okulları kapsam dışı bırakılması kabul edilemez. Bunun yanı sıra hazırlanan düzenlemeye tepki gösteren ve yasaya azınlık okullarıyla ilgili olarak açıklık getirilmesini talep eden ve bunun içinde meclis genel kurulunda konuşma yapan azınlık milletvekilleri İlhan Ahmet ve Hüseyin Zeybek'in taleplerine ve çağrılarına hiçbir şekilde cevap verilmemesini ve dikkate alınmamasını, son derece yanlış, vurdumduymaz ve kötü niyetli bir tutum olarak görmekteyiz.

Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu olarak, yukarıda dile getirilen güncel sorunlar da dâhil olmak üzere, sorunlar yumağı halindeki azınlık eğitimiyle alakalı olarak bakanlık ve hükümet yetkililerini, Lozan antlaşması ve diğer ilgili düzenlemelerle belirlenen azınlık eğitiminin statüsünü dikkate alarak ve en önemlisi de azınlık eğitimini yok etmek değil, yaşatmak hedefiyle azınlığımızın temsilcileriyle yapıcı ve samimi diyaloğa davet ediyoruz.

Azınlık eğitim camiasıyla diyalog ve istişareden uzak, tek taraflı karar ve uygulamalarla azınlık eğitimini her geçen yıl biraz daha yıpratan, azınlık okullarının sayısını azaltma ve zaman içinde azınlık eğitimini itibarsızlaştırma ve yok etme hedefine hizmet eden politikaları ve kararları kınıyor, bir an önce bundan vazgeçilmesini talep ediyoruz."