19-12-2015
EFA Başkanı Alfonsi Gündem'e konuştu: "Sonuç alınmazsa konuyu AB kurumlarına taşıyacağız"
GÜNDEM, Avrupa Parlamentosu'nda temsil edilen Avrupa Hür İttifakı Başkanı (EFA) ve Avrupa Parlamentosu Milletvekili François Alfonsi ile DEB Partisi'ne yapılan saldırıyı ve Batı Trakya Türk azınlığının durumunu konuştu.
DEB Partisi'nin de üye olduğu EFA, DEB Partisi'ne yapılan saldırının takipçisi olma konusunda kararlı.
Batı Trakya'da azınlık partisinin, ana akım partilere göre yüksek oy almasının bazı kesimlerin uykusunu kaçırmış olabileceğini belirten Alfonsi, bu saldırıyla DEB Partisi'nin sindirilmesi, sessiz kalması için mesaj gönderilmiş olabileceğini söyledi. Yunanistan'daki siyasi parti ve medyanın tatmin edici bir tepki vermediğini ifade eden Alfonsi, "Atina, artık azınlık gruplarının sesine kulak vermeli ve gerçek bir AB üyesi ülke olarak hareket etmelidir." dedi.
Fransa'nın Korsika adasından olan ve Avrupa Parlamentosu milletvekili seçilen Alfonsi, saldırının aydınlatılmaması halinde konuyu AB kurumlarına taşıyacaklarını söyledi. EFA Başkanı Alfonsi, DEB Partisi'nin başlatacağı imza kampanyasını da destekleyeceklerini vurguladı.
İşte EFA Başkanı François Alfonsi'nin gazetemize verdiği yanıtlar.
"ANLAŞILAN BATI TRAKYA'DA AZINLIK PARTİSİNİN ANA AKIM PARTİLERİNDEN YÜKSEK OY ALMASI BİRİLERİNİN UYKUSUNU KAÇIRMIŞ"
GÜNDEN: DEB Partisi genel merkezine yapılan saldırıyı ve DEB Partisi'nin kurucusunun hayatını kaybettiği araba enkazının çalınmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
FRANÇOİS ALFONSİ: Hem ben, hem de EFA bu saldırıdan dolayı dehşet içinde kaldık. Saldırı, üyemiz olan DEB Partisi'ne karşı oldu. AB üyesi bir devlet olan Yunanistan’da azınlıkların haklarını açıkça savunan partilere karşı bu ilk saldırı değildi. Saldırı, iyi planlanmış ve kasıtlı olup Sadık Ahmet'in arabasını da çalan bir ekip tarafından gerçekleşmiştir. Bu olayın amacının, DEB Partisi'ni terörize edip sessiz kalması için açık bir mesaj göndermek olduğu görülmektedir. Anlaşılan, Batı Trakya'da bir azınlık partisinin Yunan ana akım partilerinden daha yüksek oy alması bir çok kişinin uykularını kaçırmış. Ama DEB Partisi yalnız değildir. Biz, Batı Trakya'da Türkçe konuşan nüfusun uğradığı ayrımcılık ve istismarı kınamak için yanlarındayız.
GÜNDEM: Saldırı ve yaşananlar karşısında, Yunanistan'daki siyasi partilerin ve medyanın reaksiyonları hakkında ne düşünüyorsunuz?
"YUNANİSTAN'DAKİ PARTİLER VE MEDYA SESSİZ KALMIŞTIR"
FRANÇOİS ALFONSİ: Benim bildiğim, olayı açıkça kınayan tek siyasi oluşum Yunanistan'daki diğer EFA üyesi 'Gökkuşağı' Partisi olmuştur. Onlar da bunun gibi bir çok kez şiddet mağduru olmuştur ve DEB Partisi'ne gönül verenlerin şu an hissetiklerini çok iyi anlıyorlardır. Bana verilen diğer bilgi ise Potami Partisi'nin kısa bir açıklama yayınladığı; fakat olayı kınamaktan kaçınıp sadece failleri böyle bir saldırıyı tekrarlamaması yönünde uyardığı bilgisidir. Bu asla yeterli değildir! Yunanistan'ın siyasi kuruluşlarının ve ana akım medyasının 'gürleyen sessizliğinden' bahsediyoruz. Bu durum işleyen bir demokrasi için korkunç ve değersizdir. Atina'nın, yaşadığımız İnsan Hakları Avrupa'sında böyle ihlallere karşı müsamaha göstermeye devam etme hakkı yoktur. Bu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa Konseyi'nin azınlıkların korunması hakkındaki tüm metinlerine aykırıdır.
GÜNDEM: EFA, bu olayla ilgili ve Batı Trakya'daki Türk azınlığının durumuyla ilgili olarak başka çalışmalar yapacak mı?
"SALDIRININ FAİLLERİNİN BELİRSİZ KALMASI DURUMUNDA KONUYU AB KURUMLARINA TAŞIYACAÄžIZ"
FRANÇOİS ALFONSİ: Bildiğiniz gibi, EFA bu saldırıya derhal tepki gösterdi. Yunan devletinin tüm ilgili siyasi ve idari yetkilerine mektup yazarak ivedilikle hareket etmelerini talep ettim. Bir an önce sorumluları yakalayıp adalet önüne çıkarmalarını ümit ediyorum. Olayı yakından takip edeceğiz ve herhangi bir olumlu gelişme kaydedilmezse konuyla ilgili tekrar girişimlerde bulunacağız. Faillerin 'belirsiz' kalmaları durumunda, üzülerek belirtiyorum ki konuyu AB kurumlarına taşıyacağız. Bu tür nefret eylemleri tolere edilemez. DEB Partisi'nin yakında başlatmayı planladığı imza kampanyasını, mevcut olan bütün imkanlarımızı kullanarak destekleme konusunda fikir birliğine vardık. Atina, artık azınlık gruplarının sesine kulak vermeli ve gerçek bir AB üyesi ülke olarak hareket etmelidir. Biz, bunu umuyor, bunu bekliyor ve talep ediyoruz. Gerçekleşmesi için de elimizden gelen herşeyi yapacağız.