Yunanistan, İskeçe Türk Birliği tarafından organize edilen yürüyüşle ilgili olarak açılan soruşturma hakkında Avrupa Konseyi'ne gönderilen mektuplara yaklaşık dört ay sonra yanıt verdi.

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, 8 - 10 Haziran tarihlerinde, "Bekir Usta ve Diğerleri Dava Grubu" adı altındaki İskeçe Türk Birliği (İTB), Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği ve Meriç İli Azınlık Gençleri Derneği ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanması sürecini inceleyecek.

AİHM, 2008 yılında Yunanistan'ın İTB'nin kapatılması ve Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği ile Meriç İli Azınlık Gençlik Derneği'nin kaydedilmemesi nedeniyle Yunanistan'ın dernek kurma özgürlüğü ihlal ettiğine hükmetmişti. 2008'den bu yana söz konusu dava grubundaki gelişmeleri inceleyen Bakanlar Komitesi, davacı dernekler, ilgili sivil toplum kuruluşları ve davalı ülkenin AİHM kararlarının uygulanması sürecindeki gelişmeler ile bu süreçte yaşanan aksaklıklara ilişkin gönderdikleri bilgileri de dikkate alıyor.
Bu çerçevede, İTB'nin 10 Temmuz 2021 tarihinde düzenlediği yürüyüş hakkında İskeçe Savcılığı'nın 7 ay sonra soruşturma başlatmasının Batı Trakya Türk toplumuna yönelik bir gözdağı girişimi olduğunu ifade eden ve bu olumsuz gelişmenin haziran ayındaki incelemede Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından dikkate alınmasını talep eden İskeçe Türk Birliği'nin 25 Şubat 2022 tarihli, Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu'nun da (ABTTF) 4 Mart 2022 tarihli mektuplarına Yunanistan, 1 Haziran'da yanıt verdi.

İTB ve ABTTF'nin Bakanlar Komitesi'ne gönderdiği mektuplardan dört ay sonra Bakanlar Komitesi'ne gönderdiği yanıtta Yunanistan, adli makamların soruşturma evresinin gizliliği temel ilkesi ve zorunluğu ile bağlı olduğunu belirterek, adli makamların sessiz kalmasının İTB ve ABTTF'nin "iddia ve suçlamalarını" kabul ettiği anlamına gelemeyeceğini öne sürdü. Yargı yetkisine atıfta bulunan Yunanistan, Bakanlar Komitesi'nin İTB ve ABTTF'nin iddialarının sağlam temele dayandığını düşünmesinin yanlış olacağını iddia etti. Kovid -19 virüsünün yayılmasını önlemeye yönelik önlemlerin ihlal edilmesine ilişkin soruşturmanın AİHM kararları ile ilgisi olmadığını iddia eden Yunanistan, aksine İTB ve ABTTF'nin İskeçe Savcısı'nın yürüttüğü ceza soruşturmasının haksız olduğu izlenimi yaratarak devam eden kovuşturmanın sonucunu etkilemeye çalıştıklarını ileri sürdü.

Konu ile ilgili olarak ABTTF Başkanı Halit Habipoğlu, "Bakanlar Komitesi'ne İskeçe Türk Birliği'nin ve ABTTF'nin gönderdiği mektuplara dört ay sonra, fakat Bakanlar Komitesi incelemesinden yalnızca bir hafta önce gönderdiği yanıt, ülkemiz Yunanistan'ın iddia ettiğinin aksine bizim değil Yunanistan'ın, Bakanlar Komitesi'nin inceleme neticesinde alacağı kararı etkileme çabasıdır. İskeçe Türk Birliği'nin protesto gösterisinden 7 ay sonra soruşturma başlatılması ve bu soruşturmada COVID-19 önlemlerinin ihlal edildiği iddiasının ötesinde İskeçe Türk Birliği Başkanı'nın yürüyüşte yaptığı konuşma nedeniyle kamu düzenine tehdit ve yalan haber yayma iddiası ile ifade vermesi, soruşturmanın yalnızca pandemi önlemlerinin ihlal edilmesi iddiası ile ilişkili olmadığını kanıtlamaktadır. Ne yazık ki ülkemiz Batı Trakya Türk toplumunun dernek kurma özgürlüğü ile ilgili tüm konularda maalesef samimi bir tutum içerisinde değil, bu süreçte başından bu yana gerçeklere dayalı bir yaklaşım sergilemiyor." ifadelerine yer verdi.