Rodop PASOK - KİNAL Milletvekili İlhan Ahmet, Batı Trakya Türk Azınlığı ve özellikle Türkiye ile ilgili "ilginç" açıklamalarda bulunduğu röportajlar dizisine bir yenisini ekledi.

Geçtiğimiz günlerde Dedeağaç'tan yayın yapan Delta TV'ye konuk olan milletvekili İlhan Ahmet'in açıklamaları yeni soru işaretlerine neden oldu. Öyle ki İlhan Ahmet'i dinlerken "Yoksa hükümet sözcüsü Yannis İkonomu mu konuşuyor" duygusuna kapılmamak elde değildi.

Merhum İskeçe Müftüsü Ahmet Mete'nin vefatından kısa bir süre sonra meclise getirilen ve Batı Trakya Türk Azınlığı'nın reddettiği yeni müftülük yasasını bir kez daha savunan İlhan Ahmet, "Yeni yasa tasarısını ben savundum. Ancak suçlamalarla karşı karşıya kaldım. Dedim ki, Azınlığın kendisi seçsin, belirlesin, en iyisini önersin ve ilgili bakan da bu listede var olanı değerlendirsin ve görevlendirsin. Müslümanlar da çıkıp 'layıktır' (έ¬έ¾ιος) diye bağırsınlar. Bu seçilmiş müftü, tayinli müftü olayı olmasın. Bu siyasi oyunlardan yorulduk." diyerek bu konudaki bir önceki söylemlerini sürdürdü.

Daha önceki röportajlarında Türkiye'nin Gümülcine Başkonsolosluğunu Batı Trakya Türk Azınlığının işlerine karışmakla itham eden İlhan Ahmet'in, Delta TV stüdyosunda gazetecilerle yaptığı söyleşi sırasında Türkiye'nin iç siyasetine yönelik açıklamalarda bulunması da dikkat çekici.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2005 yılında Batı Trakya ziyareti sırasında kendisine YDP Milletvekili Evripidis Stilyanidis'le birlikte eşlik ettiklerini hatırlatan İlhan Ahmet, o dönemde barıştan bahseden Recep Tayyip Erdoğan'ın son yıllarda değiştiğini iddia etti.

İlhan Ahmet'in konuyla ilgili ifadeleri şöyle: "O dönemdeki Erdoğan'la şimdiki Erdoğan arasında büyük fark var. O zaman verdiği mesajlar beni bölgenin milletvekili olarak heyecanlandırmıştı. O zaman barıştan bahsediyordu. Azınlığın iki devletin ve vatanları olan Yunanistan'ın da yararına ve çıkarına yönelik çalışması gerektiğini söylüyordu. Azınlıktan aşırı uçlar o zaman onu suçlamışlardı ve ben de onu destekliyorum diye bu aşırı çevreler tarafından suçlanmıştım. Ancak yıllar geçtikçe, özellikle de son dört beş yılda tamamen başka bir politika uygulandığını görüyoruz. Tedirginim. Neden tedirginim? Eğer bu söylem sadece Türkiye'deki seçimler için olsaydı, bu savaş söylemi sadece Türkiye'nin içine yönelik olsaydı sanırım böyle olmayacaktı. Her gece Türk televizyonlarında paneller düzenleyerek bu meselenin bu söylemle konuşuluyor olmasından dolayı halk bununla fanatize edilebilir ve ediliyor da."

İLHAN AHMET: "CUMHURBAŞKANI ERDOÄžAN SEÇİLMEZSE YARGI MACERASIYLA KARŞI KARŞIYA KALABİLİR"
Programda, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Yunanistan'la ilgili izlediği politikadaki değişimle ilgili soruyu yanıtlayan İlhan Ahmet'in, "Bakınız, derin siyasi nedenleri bilmem mümkün değil. Ancak bir siyasetçi olarak deneyiminden dolayı, uzun yıllar hükümette olmanın verdiği yorgunlukla karşı karşıya. Yirmi yıldan beri hükümette ve meseleler onun için zor bir süreçte. Dolayısıyla da tekrar seçilmesi konusunda sorunu var. Tekrar seçilmeyi sağlayabilecek mi? Sayın Erdoğan'ın seçilememesi durumunda bu kendisini başka yargı maceralarına götürecek." ifadelerini kullanması dikkat çekti.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop'un Batı Trakya ziyaretini de değerlendiren milletvekili İlhan Ahmet, söze "Bu tip ziyaretler faydalı olabilir. Yeter ki bu ziyaretler Türk - Yunan dostluğuna katkısı olsun. Ve iki halkın dostluğuna yardımcı olacak söyleme sahip olsun. Bu ziyaretler, her ne kadar özel olarak adlandırılsa da tamamen siyasidir. Bu ziyaretlerde yapılan açıklamalarda siyasi mesajlar verildiğinden hiç kimsenin kuşkusu yok." diye başladı.

Kendisini milletvekili olarak azınlık sorunlarıyla yeterince ilgilenmemekle suçlayan bir çevrenin olduğunu iddia eden İlhan Ahmet,"Zannedersem beni Danışma Kurulu'ndan ihraç etmelerinin nedeni de bu olsa gerek. Bana karşı siyasi ve onuruma yönelik, beni yok etmeye yönelik bir savaş başlattılar. Çünkü üç dönem sadece halkın desteğiyle ve halkın oylarıyla seçiliyorum. Bazı çevreler milletvekillerin belli bir gündemi ve belli bir uygulamayı takip etmelerini istiyorlar. Azınlığın talepleri isterse müftülükler olsun, isterse vakıflar olsun, kurumsal meseleler veya ekonomik konular ki ben bunların tümüyle ilgilendim ve önerilerimi net bir şekilde dile getirdim. Önerilerim onları hemfikir bulmuyor ve bunun sonucunda suçlamaya ve popülizme başlıyorlar." diye konuştu.

İlhan Ahmet'in , "Ben azınlığın gerçek sorunlarının bunlar olmadığa inanıyorum. Azınlık öncelikli olarak kışı nasıl geçireceğini düşünüyor." sözleri ise azınlık sorunlarına çözüm arayanları suçlayan ve itham eden anlayışın savunageldiği söylemi hatırlattı.

Delta TV'deki programa konuk olan İlhan Ahmet, bu röportajında da Türkiye'nin Gümülcine Başkonsolosu Murat Ömeroğlu'nu suçlamayı ihmal etmedi. İlhan Ahmet'in bu konudaki "ibretlik" açıklamaları da şöyle: "Türk tarafı diyor ki, ihanet ettiğimi ileri sürüyorlar ve azınlıktan hiçbir milletvekilinin 80 yıldan bu yana çıkıp da Türk başkonsolosunun Yunanistan'daki seçimlere karıştığını ve müdahale ettiğini söylemedi diyorlar. Ben çıktım ve bunu söyledim. Ben iyi diplomatları suçlamadım. Türkiye'de çok iyi Türk diplomatlar var. Ve zannedersem özellikle söz konusu bu diplomatın davranışları tüm diplomatları zor durumda bırakıyor. Bunu sayın Dora Bakoyanni de söyledi. Kendisiyle tamamen aynı görüşteyim. Çünkü özellikle bu başkonsolos insanları ofisine çağırıyor ve 'İlhan'a oy vermeyin' veya 'başka birine verin', 'bu belediye başkanıyla gitmeyin' diyerek yönlendiriyordu. Zannedersem benim çıkıp bunu söylemem gerekiyordu. Çünkü halka karşı bir sorumluluğum var. Bunu kötü amaçla yapmadım. Türk - Yunan ilişkilerinde sorun yaratmak için söylemedim. Bunu yapacak en son kişiyim. Ama diğer yandan da herkes sınırlarını ve demokrasinin değerlerini bilmesi gerekir."

İlhan Ahmet'in son 7 - 8 aylık süreç içinde yaptığı açıklamaları şaşkınlıkla izlemeye devam ediyoruz. Öyle anlaşılıyor ki seçimler yaklaştıkça İlhan Ahmet'in bu meyandaki açıklamaları ve iddiaları da devam edecek.

Bu açıklama ve iddialara en güzel yanıtı ise kuşkusuz sandık başına giden azınlık insanı verecek...