Batı Trakya ve özel olarak da Gümülcine'de bir ilk yaşandı. Ne yazık ki yaşanan olay pek de "hayırlı" bir şey değil. Batı Trakya Türk toplumunun endişelerini arttıran ve yeni soru işaretleri yaratan bir olaya şahitlik ediyoruz.

İzah edelim. Olay anavatan Türkiye'nin Cumhuriyet Bayramıyla ilgili. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıl dönümü olan her 29 Ekim'de Gümülcine'de, buradaki Başkonsolosluğun organizasyonuyla bir resepsiyon düzenlenir. Bu adeta bir gelenek haline gelmiştir.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle Gümülcine'de düzenlenen resepsiyon, öteden beri Batı Trakya'da yaşayan Türk ve Yunan toplum temsilcilerinin katıldığı, Türkiyeli diplomatlarla, bölgemizdeki yerel yöneticilerin, bürokrat, güvenlik birimleri hatta kilise temsilcilerinin de yer aldığı büyük bir buluşma niteliğindedir. Sadece Batı Trakya'dan değil, geçmişte hatırladığımız kadarıyla Kavala, Drama, Selanik ve Yunanistan'ın farklı yerlerinden davetlilerin veya yetkililerin katıldığı geniş katılımlı bir etkinliktir. Tabii ki Batı Trakya Türkleri, anavatanlarının en önemli bayramına özel bir ilgi gösteregelmiştir.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonu deyince; yüzlerce, hatta binlerce misafiri kapıda Türk ve Yunan bayrağının önünde karşılayan Başkonsolosluk mensuplarının fotoğrafı gelir akıllara. Bölgemizdeki Türk ve Yunanlı yerel yöneticilerin, siyasetçilerin, sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin bir araya geldiği, fotoğraf verdiği, sohbet ettiği, bazen de siyasi kulis haber ve yorumlarının da çıktığı büyük bir buluşma olarak zihinlerde yerini almıştı.

Bu etkinliklerde yapılan konuşmalarda, olası gerginliklere bakılmadan, her zaman iki ülke arasındaki dostluk ve işbirliğine vurgu yapılmıştır. Hatta bazı yıllar Türk ve Yunan milli marşları art arda seslendirilmiştir.

Ancak bu yıl insanı hayrete düşüren ve "bölgemizde neler oluyor" sorusuna neden olan bir şey yaşandı. Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonunun yıllarca yapıldığı otel 29 Ekim günü dolu olduğu için kutlamanın bir gün önce yapılacağı söylendi. Davetiyeler de o şekilde basıldı ve gönderildi. Ancak resepsiyondan birkaç gün önce Gümülcine'den yayın yapan bir radyoda, "Türkiye Cumhuriyetinin ilanı nedeniyle yapılacak kutlamanın, Yunanistan'ın 28 Ekim OHİ milli bayramının yıl dönümünde gerçekleştirilecek olması tahriktir" şeklinde ifadeler dillendirildi. Söz konusu radyonun Batı Trakya Türk Azınlığı konularında "sert" bir tutum benimsediğini de not etmekte fayda var.

Bölgemizdeki malum çevreler Cumhuriyet Bayramı kutlamasını bir "tahrik" olarak lanse ederek, son dönemde artan algı operasyonlarına bir yenisini daha eklemiş oldu.

Sonuç itibarıyla Cumhuriyet Bayramı kutlamasından bir gün önce yapılan açıklamada resepsiyonun, otele gelen tehditler nedeniyle yer ve tarihinin değiştirildiği belirtildi. Evet yanlış okumuyorsunuz. Gümülcine'de Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonu "güvenlik" endişeleri nedeniyle önceden planlandığı yerde yapılamıyor. Bunun tarihte ilk kez yaşandığını da dikkate almakta fayda var.

Şimdi otel yönetiminin ve tabii ki bölgemizdeki yetkililerin açıkça izah etmesi gereken bazı konular var:
- Otele ne gibi tehditler geldi? Bu tehditler kim veya kimlerden geldi?

- Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonuna yoğun bir şekilde katılan Batı Trakya Türk Azınlık insanı tehlike altında mı?

- Alınan önlem veya önlemler var mı?

- Bölgede barış içinde yaşayan Türk ve Yunanlıların birlikte katıldığı bir etkinlik hakkında, barış ve işbirliği mesajlarının verildiği bir etkinlik hakkında yapılan bu spekülasyonlar bölgemizdeki huzur ortamını olumsuz etkiler mi? Olumsuz etkilememesi için alınan bir önlem var mı?

Bu ve bunun gibi soru işaretlerinin ivedilikle cevaplandırılması olayın vahametini azaltmaz, ancak en azından artmamasına neden olabilir.