22-03-2016
Avrupalı gazeteciler Frankfurt'ta buluştu
Türkiye'deki Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı (YTB) tarafından Almanya'nın Frankfurt şehrinde düzenlenen "Batı Avrupa Yerel Medya Çalıştayı" Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde yayın yapan yazılı ve görsel medya temsilcilerinden yaklaşık 100 kişinin katılımı ile gerçekleşti.
İki gün süren çalıştayın ilk gününde "Diaspora Medyasının Gerekliliği" ve "Avrupa’daki Türk Medyası ile İşbirliğinde Kamu Kurumları" konulu paneller düzenledi. Çalıştayın son gününde ise "Avrupa’da Türkçe Yayın Yapan Medya Organları ve Sorunları" adlı atölye çalışması gerçekleştirildi.
Çalıştayın ilk günü katılımcılara hitaben konuşan YTB Başkanı Doç . Dr. Kudret Bülbül konuşmasına "Avrupalı Türklere baktığımda Cem Karaca'nın 'İşçisin sen işçi kal' şarkısı aklıma gelir. Buradaki insanlarımızın işçi gelip işçi kalmadıklarını görmekten mutluluk duyuyorum" sözleri ile başladı. 100 yıl önce Kenya'dan giden bir göçmen ailenin çocuğunun bugün ABD'ye başkan olduğunu söyleyen Bülbül, Türklerin Avrupa'ya geleli 50-60 yıl olduğunu hatırlatarak, önemli mevkilere gelmeleri gerektiğini söyledi.
Medyanın bir dilin, kültürün ve medeniyetin taşıyıcısı olduğuna vurgu yaparak, 'Bu anlamda bir dilin kaybolması demek bir medeniyetin gitmesi demektir.' diyen Bülbül, son 50-60 yıla bakıldığında Avrupa'da yaşayan Türklerin çok önemli çalışmalar yaptığını ancak daha yapılması gereken çalışmalar olduğunu söyledi.
Yurt dışındaki Türk medyasının kendini konumlandırma biçiminin ve söylemlerinin son derece önemli olduğunu anlatan Bülbül, 'Sizi okuyanlar doğal olarak ya bir özgüven içinde yürüyüşlerini sürdürecekler ya bir teslimiyetçi bakış açısıyla bulundukları üklelerde kaybolacaklar ya da reddiyeci bir bakış açısıyla bulundukları toplumdan kopup savrulacaklar. Avrupa'nın son zamanlarda daha çok içine kapandığını ve korkularına teslim olduğuna şahit oluyoruz. Biz bu korkularımızı 1990'larla birlikte büyük oranda aştık.
Kendi tarihinden, kültüründen, medeniyetinden korkan bir Türkiye'den bütün bunlarla birlikte yaşayan, bütün bunlarla barışan bir Türkiye'ye evrildik. Evrildikçe normalleştik, normalleştikçe rahatladık ve rahatladıkça çok farklı toplum kesimleriyle iletişim kurabilen bir Türkiye'ye geldik" dedi. Avrupa'da göçmen krizi sırasında içe kapanmanın ne kadar büyük bir sıkıntı olduğunun bir kez daha ortaya çıktığını aktaran Bülbül, "Göçmenler ve mülteciler konusunda insanlığın bir anlamda vicdanı olmuş bir ülkenin vatandaşı olmaktan dolayı son derece gurur duyuyorum." dedi.
Türkiye'nin Almanya'daki Frankfurt Başkonsolosu Mustafa Çelik'in katılımcıları selamlamasının ardından çalıştayın ilk paneli başladı.
Panele mederatör olarak Başkanlık eden YTB Başkanı Doç . Dr. Kudret Bülbül,'ün yanı sıra TRT Genel Müdürü Şenol Göka, Basın Yayın ilan Kurumu Başkanı Yakup Karaca Anadolu Ajansı Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Özkaya konuşmacı olarak yer aldı.
ANADOLU AJANSI MÜJDE VERDİ
Anadolu Ajansı Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Özkaya ise Türklerin dünyadaki nüfus alanının giderek genişlediğine işaret ederek, 7'si bağımsız 14'ü özerk toplam 21 Türk devletinde yaşayan Türklerin yanı sıra Türkiye'den Batı'ya göç eden Türkler de hesaba katıldığında bugün dünyadaki Türk nüfusunun 270 milyon civarında olduğunu ifade etti. "Türk diasporasının Avrupa ve Amerika'daki gücünü belirleyecek ana unsurlardan biri, bugün tüm dünyada gücün ana merkezi olarak gösterilen medya sektöründeki etkinliğidir." diyerek konuşmasına devam eden Mustafa Özkaya, Anadolu Ajansı'nın aylardır uzman bir kadro ile üzerinde çalıştığı ve dünyanın dört bir tarafındaki Türk soydaşlarının medya faaliyetlerine büyük bir destek sağlayacağını belirterek "Türk Dünyası" haber paketinin Haziran ayında kullanıma sunulmak üzere hazırlandığı müjdesini verdi. Türk Dünyası haber paketinin Anadolu Ajansı'nın tamamen özgün bir projesi olduğunu dile getiren Özkaya, "Şu hususun özellikle bilinmesi gerekir ki Türk Dünyası haber paketi projesi Türk dünyasına yönelik bir misyon projesidir. AA'nın bu hizmeti YTB ile Türk İşbirliği Koordinasyon Ajansı Başkanlığınca da desteklenmektedir." diye konuştu. Özkaya, ayrıca 'Türk Dünyası' haber paketi projesinin yanı sıra 'İslam Dünyası' haber paketine ilişkin de çalışmaların sürdüğünü söyledi.
AVRUPA'DAKİ TÜRK MEDYASININ ÖZ GÜVENİ ARTTI
TRT Genel Müdürü Şenol Göka da bu tür toplantılarda bir araya gelmenin öneminden söz ederek başladığı konuşmasında Avrupa'daki Türk medya mensuplarının aynı zamanda kültürel açıdan önemli bir misyon üstlendiğine dikkat çekerek Avrupa'da yaşayan Türk toplumundaki özgüvenin artık medyaya da yansıdığını söyledi. Göka Avrupalı Türklerin 25-30 yıl önceki durumları ile kıyaslanamayacağını söylediği konuşmasında Türkiye'den Avrupa'ya bakışın da 30 yıl öncesine göre çok farklı olduğunu ifade etti. Göka konuşmasında, "Bende bir gurbetçi çocuğuyum. 20-30 yıl öncesinde burası bize hayal gibi gelirdi. Çok büyük bir hayranlık ve şaşkınlıkla buralarda dolaşırdık. Oysa şimdi buralara geldiğimizde 'bizde çok daha iyisi var' diyebilecek duruma geldik. Bu bir özgüven meselesidir" dedi.
"Diaspora Medyasının Önemi" temalı ikinci panele ise Anadolu Ajans'ından Yusuf Kaya, Hürriyet Gazetesi'nden Ahmet Külahçı, Alman Medyasında köşe yazarı Eren Güvercin, T.C. Brüksel Büyükelçilği Basın Müşaviri Veysel Filiz konuşmacı olarak katıldı.
Günün üçüncü ve son panelini ise YTB'nin genç beyinlerinden Mehmet Nedim Aslan yönetti. İslamofobi ve medya konulu panelin konuşmacıları Hollanda'dan Burhanettin Carlak; Türkye'den Star Gazetesi yazarlarından Mustafa Kartoğlu, Almanya'dan yayın yapan Kanal Avrupa'dan Gazeteci Ahmet Özay oldu.
Avrupa’da Türkçe yayın yapan medya organlarının sorunlarının masaya yatırıldığı atölye çalışması sonucunda Avrupa’da Türkçe yayın yapan medya organlarının öncelikli önerileri genel olarak mali kaynak konusunda destek sağlanması, Avrupa’daki Türkçe yayın yapan medyanın örgütlenmesi konusunda çalışmalar yapılması, mesleki eğitim çalışmaları ve haber ajanslarına üyelik konusunda daha uygun koşullar sunulması olarak belirlendi.
YTB Başkanı Bülbül, çalıştay sonunda yaptığı konuşmada, çalıştaya yoğun bir katılım sağlanmasından dolayı memnuniyet duyduğunu belirterek, katılımcıların genel olarak Türkçe medya ve Türkçeyi yaşatma konularında son derece bilinçli ve özverili olduklarını gözlemlediğini söyledi.
Çalıştayda sunulan önerileri bir rapor haline getireceklerini dile getiren Bülbül, "Burada bize dair yapılması gereken şeyler varsa üzerimize alacağız, diğer kurumlarla ilgili takip edilmesi gereken konular varsa onları da birlikte çalışacağız" diye konuştu.
Bülbül, ayrıca Avrupa’daki Türkçe yayın yapan medya organlarına yönelik eğitim faaliyetleri ve uluslararası fonlar konularında da çalışmalar yapıldığını sözlerine ekledi.