31-03-2016
BAKEŞ'ten tarih ziyafeti
BATI Trakya Azınlığı Kültür ve Eğitim Şirketi (BAKEŞ) tarafından basılan Özer Hatip'in tez çalışması olan "Yunan Parlamentosu'nda Görev Yapmış Batı Trakya Türk Milletvekilleri" isimli kitabın tanıtımı 30 Mart Çarşamba günü Gümülcine Türk Gençler Birliği'nde gerçekleşti.
Tanıtıma katılan İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Turan Gökçe'nin, 15. ve 16. yüzyılda Gümülcine ve çevresindeki yerleşim düzeni ve nüfus yapısıyla ilgili verdiği konferans da ilgiyle izlendi.
Etkinliğin açılış konuşmasını BAKEŞ Başkanı Galip Galip yaptı. Sendelli köyünden olan Özer Hatip'in yaptığı çalışmayı BAKEŞ olarak yayınlamaktan duydukları mutluluğu dile getiren Galip, bu tür çalışmaların önemine vurgu yaptı.
Türkiye'nin Gümülcine Başkonsolosu Rıza Akıncı da, bu tür çalışmaların literatür oluşturulma açısından önemine değindi. Kitabı tanıtılan öğrencisini yalnız bırakmayan Prof. Dr. Turan Gökçe'yi tebrik eden Akıncı, son yüzyıla ait çok bilgi olduğuna, ancak daha eski döneme ait bilgilerin kıt olduğuna dikkat çekti. Akıncı, bu nedenle Gökçe'nin 15 ve 16. yüzyılda sosyal hayat, ekonomi, kültür alanında vereceği bilgilerin çok önemli olduğunun altını çizdi.
ÖZER HATİP
BAKEŞ tarafından basılan yüksek lisans tezini hazırlanma aşamasında faydalandığı kaynaklardan bahseden Özer Hatip, bunun ilkinin Yunan Parlamentosu'nun kayıtlarının yer aldığı iki ciltlik bir kitap olduğunu söyledi.
Hatip, tezi için bir başka kaynağın da yaptığı röportajlar olduğunu söyledi. Hayatta olan azınlık milletvekilleriyle söyleşiler yaptığını Hatip, vefat edenlerin de birinci derecede yakınlarıyla konuştuğunu kaydetti. Batı Trakya'daki yerel basının da çalışmasını tamamlada önemli bir diğer kaynağı oluşturduğuna dikkat çekti.
Tezinin amacının biyografiler üzerinden bir literatür oluşturmak olduğunu ifade eden Hatip, bu kitabın geliştirilmeye açık bir çalışma olduğunu söyledi.
Özer Hatip kitabında, azınlığı Yunan meclisinde temsil eden 41 Türk milletvekiline yer verdi.
Azınlık milletvekillerinin daha çok vatandaşlık hakları konusunda mücade verdikleri tespitini de dile getiren Hatip, azınlığın daha güçlü bir siyasi temsile ihtiyaç duyduğunu, bunun da bağımsız milletvekilleri ile olabileceğini söyledi.
Özer Hatip, tezini hazırlarken kendisine yardımcı olanlara da teşekkür etmeyi ihmal etmedi.
15. VE 16. YÜZYILDA GÜMÜLCİNE
Öte yandan, Özer Hatip'in tez çalışmasında danışman hocası olan İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Turan Gökçe, "15. ve 16. Yüzyıllarda Gümülcine ve Çevresinin Yerleşim Düzeni ve Nüfus Yapısı Üzerine Bir Değerlendirme" konulu bir konferans verdi. Gökçe, bölgeye ait verdiği bilgilerle katılımcılara tam bir tarih ziyafeti sundu.
Öğrencisinin yanında olmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifaden eden Gökçe, tarihin bugünü anlamamıza yardımcı olduğunu, böylece gelecek vizyonunun çok daha iyi belirlenebileceğini söyledi.
Osmanlı'nın 1350'lerde Balkanlar'a ayak bastığını hatırlatan Gökçe, ancak bundan önce de Türk katmanlarının bölgede var olduğuna dikkat çekti. Gökçe, 4. yüzyıldan itibaren Hunların, 7. yüzyından itibaren Uygurların, 11-12. yüzyılda Peçenek, Kuman, Kıpçak ve Oğuzların bölgeye geldiğini kaydetti. Gökçe, 13. Yüzyılda ise Sarı Saltuk'un Balkanlar'a geçtiğini hatırlattı.
Gümülcine'nin Evronos Bey'in fethiyle Osmanlı'ya geçtiğini kaydeden Gökçe, Gümülcine isminin ise çok daha önceden Gazi Umur Bey tarafından verildiğini söyledi.
Gazi Evrenos Bey'in İpsala'dan Yenice Vardar'a kadarki fetihte önemli rol oynadığını belirten Gökçe, fethedilen bölgelerin imar ve iskanında da öncülük ettiğini ifade etti.
Osmanlı'nın Balkanlar'a gelişinde bir medeniyet projesinin ve bir yerleşme modeli uygulandığını söyleyen Rektör, bunun vakıf temeline oturtulduğuna vurgu yaptı.
Evrenos Bey'in Gümülcine'yi fethedince ilk işinin barınabileceği bir hane oluşturmak olduğunu ve bu şekilde imareti kurduğunu söyleyen Gökçe, imaretin etrafında bir külliye ve bunun yanında da çarşı - pazarın ortaya çıktığına dikkat çekti.
Gökçe, Hıristiyanların kale içinde yaşadığını, kale dışında da ilk Türk çekirdeğini Evrenos Bey'in oluştuğunu belirtti. Evrenos Bey'in şehri kale dışına yayan kişi olarak Gümülcine'nin kurucusu olarak kabul edilmesi gerektiği sözlerine ekledi.
1456'da Gümülcine'nin 14 mahalleden oluştuğunu belirten Gökçe, daha sonra bu rakamın 18'e yükseldiğini ifade etti.
Tahrir defterlerindeki verilere dayanarak bölgenin nüfusu hakkında da bilgi veren Gökçe, yüzyıllar boyunca demografik yapıda Müslümanların yaklaşık yüzde 90'lık bir orana sahip olduklarını belirtti.
Gümülcine'nin nüfusunun 1456 yılında 400 kişiden oluştuğunu söyleyen Rektör, demografik yapıda en hızlı yükselişin 19. yüzyılda yaşandığını kaydetti.