17-01-2023
DEB Partisi'nden BM Özel Rapotörüne mektup
DEB Partisi azınlık sorunlarıyla ilgili BM'ye mektup yazdı.
Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisi, Batı Trakya Türk Azınlığı'nın sorunlarını Birleşmiş Milletler Azınlık Hakları Özel Raportörüne iletti. DEB Partisi tarafından gönderilen mektruba Batı Trakya Türk azınlık kuruluşları da destek verdi.
BM'ye gönderilen raporla ilgili olarak DEB Partisi'nden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Batı Trakya Türk Azınlığı uluslararası bir antlaşma ile ülkemiz Yunanistan'a emanet edilirken birçok kültürel ve sosyal hakları garanti altına alındı. Maalesef bizleri emanet alan Yunanistan Lozan Antlaşması ile elde ettiğimiz bu temel hakları, fikrimiz dahi alınmadan tek taraflı çıkardığı yasa, genelge ve kararnamelerle bir bir elimizden aldı. Hem eğitim özerkliğimizin hem de dini özerkliğimizin içi boşaltıldı. Vakıflarımızın idaresi maalesef irademizin dışında tutuluyor. Yarım asırlık köklü derneklerimizin isminde Türk ifadesi bulunduğu için kapatıldı. AİHM kararlarına rağmen haklar iade edilmedi. Kimliğimizi yansıtacak dernekleşme ve toplanma özgürlüğümüz yasaklandı. DEB Partisi Genel Başkanı'mızın 2019 AP seçimlerinde elde edilen başarı sonrası verdiği bir röportajda Türk kimliğimizden bahsetmesi sonrasında bir dizi hakaretlere maruz kaldı.
DEB Partisi olarak azınlığımızın maruz kaldığı bu temel haklardaki gasplara seyirci kalamazdık. Bu nedenle, aşağıda isimleri belirtilen Batı Trakya Türk Azınlığı kurumlarının da desteğini alarak, BM’nin azınlık meseleleri Özel Raportörünü Yunanistan’daki Ulusal Azınlıkların ve özellikle Batı Trakya’da yaşayan Türk azınlığın karşı karşıya olduğu temel sorunlar ve son gelişmeler hakkında bilgilendirdik."
BM Azınlık Hakları Özel Raportörüne gönderilen mektupta ise özetle şu konulara değinildi:
Eğitimdeki sıkıntılar, azınlığın özerk eğitim sistemine müdahale, öğretmen atamaları, müfredata müdahale, kalitenin düşürülmesi ve altyapı sorunlarının ortaya çıkması en bariz olanlarıdır. Aynı şekilde, bazı azınlık ilkokulları her yıl öğrenci yetersizliği bahanesiyle okul encümen heyetlerine danışılmadan kapatılmaktadır. Son 20 yılda 100’den fazla azınlık ilkokulu kapanmıştır. Ayrıca azınlığa iki dilli Türkçe Yunanca eğitim verecek anaokulu kurmasına izin verilmemektedir
Dini haklarla ilgili olarak, uluslararası ve ulusal düzenlemelere uygun olarak Türk azınlığına kendi dini liderlerini seçme hakkı tanınmıştır. Yunanistan uluslararası ve ikili anlaşmaların hükümlerine aykırı olarak, 1990 yılında 1920/1991 Sayılı Kanun'u kabul ederek azınlığın dini liderlerini seçme hakkını resmen elinden almıştır. O zamandan beri Batı Trakya’da devlet tarafından atanan müftüler ve bölgedeki Türk azınlığın seçtiği müftüler diye bir iki başlılık söz konusudur. Azınlık tarafın kabul ve itibar gören müftüler, Batı Trakya’daki yerel medya ve yetkililer tarafından sık sık "sözde müftüler" olarak adlandırılmakta, aşağılamakta ve hakaret edilmektedir.
Benzer şekilde, 1967’deki cunta döneminden bu yana devletin atadığı Yönetim Kurulları tarafından kontrol edilmesi sebebiyle Türk azınlık, Müslüman Vakıflarını özgürce yönetemez hale geldi. Böylece, Türk-Müslüman vakıf idarelerinde kilit mevkilere atanmış memurları aracılığıyla, pek çok değerli vakıf malı ve geliri, son yarım asırdır Yunan yönetiminin kontrolü altında olmuştur.
Diğer yandan, yarım asırlık isminde Türk kelimesi bulunan derneklerimiz kapatılmıştır. Bu sebeple Türk azınlık örgütlenme ve toplanma özgürlüğü hakkını kullanırken büyük bir ayrımcılığa maruz kalmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Türk derneklerinin yasal statüsünün iadesine ilişkin kararları 2008 yılından bu yana henüz uygulanmamaktadır.
DEB Partisi Genel Başkanı olarak 2019 Avrupa Parlamentosu seçimlerinde bölgedeki zaferimizin ardından bir TV röportajında Türk kimliğimi açıkça ifade edince hemen ana akım Yunan medyasının hedefi haline geldim. Önde gelen azınlık isimleri, sosyal medyada, muhtemelen düşmanca çevrelerden ciddi tehditler ve aşağılamalarla karşı karşıyadır. Bununla birlikte, çalışmalarımızı sürekli olarak mücrimleştiren yerel Yunan medyasının ve Yunan makamlarının, özellikle de Türk azınlığa karşı işlenen saldırı ve suçlar konusunda yargı sisteminin eylemsizliğini kayda değer buluyoruz.
Yukarıda belirtilen Batı Trakya’nın yaşamından sorunlar ve örnekler, Türk azınlığın yurttaşlık, azınlık ve insan haklarının kullanımında önemli sorunları olduğunu göstermektedir. Yunan hükümeti, Türk azınlığın azınlık ve insan haklarına saygı göstermekten kaçınırken, Yunan Yargı Sistemi, AİHM davaları ve Türk azınlığın temsilcilerine yönelik siber saldırılar gibi azınlığın maruz kaldığı mağduriyetlere ve hak ihlallerine sessiz kalmaktadır.
Ne yazık ki 29 Ocak 1988'de azınlık insanının dikkat çektiği azınlık hakları bağlamındaki haksızlıklar hususunda bir ilerleme kaydedilmemiş. Milli Direniş ve Dayanışma Günü arifesinde yine aynı konuları konuşuyor olmak, bizleri geleceğe dönük kaygılandırmaktadır.
DEB Partisi tarafından BM'ye gönderilen ve Batı Trakya Türklerinin sorunlarını anlatıldığı mektubu imzalayan Türk azınlık kuruluşları şunlar:
Gümülcine Seçilmiş Müftülüğü
İskeçe Seçilmiş Müftülüğü
Gümülcine Türk Gençler Birliği
Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği
İskeçe Türk Birliği
Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği
Batı Trakya Camileri Din Görevlileri Derneği
Batı Trakya İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği
Batı Trakya Azınlığı Kültür ve Eğitim Şirketi
Batı Trakya Azınlık Okulları Encümenler Birliği
Meriç Azınlık Gençleri Derneği
Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği