MeRA25 partisi Rodop milletvekili adayı Ali Bülbül, adaylığıyla ilgili açıklamada bulundu. Adaylığı konusunda son dönemde basında çıkan ve olumsuz algı oluşturabilecek haberler nedeniyle yazılı bir açıklama yapma ihtiyacı duyduğunu dile getiren Bülbül, adaylığının Nazmi Arif'in listeden çıkarılmasıyla bir ilgisi olmadığını belirtti.

Ali Bülbül, MeRA25 partisinin Rodop ilindeki ilk adaylarının açıklanmasından sonra herhangi bir isim hakkında itiraz dilekçesi vermediğini de kaydetti. Ali Bülbül açıklamasında şunları ifade etti: "Öncelikle milletvekili adaylığımın, sayın Nazmi Arif'in aday listesinden çıkarılması ile bir alakası yoktur. Kendisinin milletvekili adaylığının geçerli olduğu sırada, 23 Nisan Pazar günü yapılacak olan toplantıdan sonra, MeRA 25'in Rodop ili milletvekili aday listesindeki boş olarak iki isimden birinin benim olacağım partinin kurmayları tarafından bana iletildi. Bana sunulan adaylık teklifine olumlu baktığımızı söyledim ve bu teklifi kabul etmemden dolayı çok mutlu olduklarını belirttiler. Nazmi Arif'in aday listesinden çıkarıldığını, nihai kararın verildiği toplantıdan sonraki saatlerde öğrendim. Ayrıca belirtmek isterim ki MeRA25'in ilk adaylarının açıklanmasının ardından partinin kararına saygı duymuş ve herhangi bir isim hakkında itiraz dilekçesi veya karşı çıkma durumum olmamıştır."

Partinin kuruluşundan bu yana Mera25'te yer aldığını vurgulayan Ali Bülbül açıklamasını şöyle sürdürdü: "Kuruluşundan itibaren yer aldığım MeRA25 partisinin beni aday göstermek istemesi kadar doğal bir durum yoktur. Birileri tarafından adaylık vaadiyle kandırıldığım iddiası, azınlık gençlerini küçümseyen sözler olarak anlaşılmaktadır. Aday olabilmek için kimsenin yardımına muhtaç olmadığım gibi, parti kurmayları sürecin en başından itibaren destekçim olmuşlardır. Azınlık hakları mücadelesini sadece kendilerine reva görenler partiye üye olduğum günden itibaren bu konuda sürdürdüğüm mücadelemi yok sayarak, bir akıl tutulması yaşamaktadırlar. Tarafıma bu ithamları yönelten kişiler, parti programında yer alan ve Türk kelimesinden dolayı kapatılan dernekleri destekleyen maddeleri, müftünün azınlık mensupları tarafından seçilme hakkını ve azınlığın Türk kimliğini kişisel veya toplu olarak ifade edebilmek özgürlüğünü 2021'deki parti kongresinden önceki tartışmalarda nasıl desteklediğimi ve savunduğumuzu bilmezler. Bu tarz suçlamalara en güzel cevabı yaptıklarım ve duruşumla vereceğimden kimsenin şüphesi olmasın.

Bu açıklamayı, azınlık basınında son günlerde yer alan ve hakkımda negatif algı oluşturabilecek haberlerden dolayı, yapma gereği duydum. Her koşulda doğru olayı yapmaya, insan hakları ve uluslararası hukuk çerçevesinde azınlık haklarını savunmaya ve toplumumuzda farklı bir siyasi anlayış için mücadele etmeye devam edeceğim."