19-05-2023
Sibel Mustafaoğlu Gümülcine'de halka seslendi
Rodop PASOK Partisi milletvekili adayı Sibel Mustafaoğlu Gümülcine'de Kırmahalle'de yaptığı konuşmada, Yeni Demokrasi Partisi ile bir önceki dönemde iktidar olan SİRİZA hükümetlerini eleştirdi.
Rodop PASOK Partisi milletvekili adayı Sibel Mustafaoğlu Gümülcine'de Kırmahalle'de yaptığı konuşmada, Yeni Demokrasi Partisi ile bir önceki dönemde iktidar olan SİRİZA hükümetlerini eleştirdi.
Söz konusu partilerin Rodop bölgesini yatırımlar konusunda unuttuğunu söyleyen Mustafaoğlu, Rodop halkının sorunlarının her geçen gün arttığını, köylerin boşaldığını belirtti. Mustafaoğlu, göç sorununa değinerek özellikle azınlık gençlerinin yurt dışına gitmesini kabul edemediğini vurguladı.
Tarım alanında yaşanan sorunlara da değinen anlatan Sibel Mustafaoğlu, çiftçinin çok zor dönemden geçtiğini dile getirdi. Rodop ilinin 8.500 üyeyle en büyük tütün tarım kooperatifine sahip olduğunu ancak tütün konusunda yapılan yanlışlar nedeniyle sektörün çok kötü bir noktaya geldiğini belirtti. Mustafaoğlu, "Sorunu tazminat adı altında, verdiğiniz sadaka paralarıyla çözemediğiniz gibi, daha da derinleştirdiniz. 8.500 ortağı ile Yunanistan'ın en büyük tarım kooperatifine, yani tütün kooperatifine sahipti." ifadelerini kullandı.
Mustafaoğlu şunları dile getirdi: "Bu akşam size bu seçim ziyaretlerim sırasında yaşadığım bir olayı aktarmak istiyorum. Bir köyümüze gittiğimde bir kardeşimiz bana İlhan Ahmet 2004 yılında tütün primi almasını sağladığını söyledi. Şaşırdım kaldım. Yıl 2023, 2004 yılındaki bir hareketinden bahsediyor. Bunu neden söylüyorum. Çünkü biz aslında geçmişe değil, bugüne, geleceğe odaklanmalıyız. 2004 çok geride kaldı. 2004 yılında doğan bir çocuk bugün üniversite 1. sınıfa gidiyor ve ihtiyaçlarını ailesi karşılaması lazım. Ay dediğin nedir, hani derler ya kapı arkasında. Kira, elektrik, su faturaları geliyor. Bunlarla baş etmek gerekir. Dolayısıyla 2004 aklıyla değil, 2023 hatta 2024 aklı ile neler yapmamız gerektiğine odaklanmalıyız.Anlatmak istediğim aile ekonomisinin güçlenmesine büyük önem vermeliyiz. Bunu bir şekilde halletmenin yollarını biz siyasiler olarak aramalıyız. Yalanlarla bir yere kadar. Artık insanımızın boş laflara, karnı tok. İcraat istiyor icraat. Yıllarca icraat satanlar nerede? Neden insan içine çıkamıyorlar? Ve neden bu Azınlık insanından köşe bucak kaçıyorlar? Neden Azınlığın yanında değil de azınlığın güzide kurum ve kuruluşlarına saldırarak, din görevlilerimizi parçalara bölerek, sinsi hareketlerle insanımızı korkutarak oylarını almaya çalışıyorlar? Nedenleri çok. Çünkü azınlıktan koptu sayın İlhan Ahmet. Ortalıkta dolaşamıyor. Gittiği yerlerde kapılar yüzüne kapanıyor. Allah kimseyi bu duruma düşürmesin."
Azınlık toplumunun kimliğinin uluslararası anlaşmalarla belirlendiğini ifade eden Mustafaoğlu, birilerinin azınlığı gruplara bölmeye çalışmasının kabul edilemeyeceğini ve azınlık toplumunun bir bütün olduğunu söyledi.
Sibel Mustafaoğlu, Gümülcine'de Kırmahalle'deki konuşmasında şunları belirtti:
"Bizler Atina'dan 875 kilometre uzak olabiliriz, yıllarca bu 875 kilometre yoldan bölgemize beklenen kalkınma halen ulaşmış değil. Bunu bölgemizin çok büyük bir eksikliği olarak görüyorum." diyen Mustafaoğlu bu konuda YDP ve SİRİZA hükümetlerini eleştirdi.
Sigorta ve emeklilik konularına da değinen Mustafaoğlu, "Bizim insanımız sosyal sigortalar kurumu EFKA'nın primini ödeyemiyor. Dolayısıyla, hastaneye veya eczaneye gittiğinde gerektiği şekilde sağlık hizmetlerinden faydalanamıyor. Bu mudur sosyal devlet? Bu mudur sağlık hizmetlerinden faydalanmak? Yeni Demokrasi Partisine şunu da sormak istiyorum, yıllarca emeklilik sandığına cebinden dişinden arttırarak emeklilik primini ödeyen esnaf, çiftçi, sanatkar, emeklilik maaşını iki ya da üç yıl gecikmeyle ancak belirli bir bölümünü alabiliyor. Sayın Başbakan, bizzat siz bile konuşmanızda bu sorunu çözdüğünüzü söylediniz. Oysa emekliler ayın sonunu zor getiriyor." dedi.
Azınlığın sağ partileri çok iyi tanıdığını dile getiren Mustafaoğlu, sosyal demokrasinin Yunanistan'a PASOK ile yerleştiğini söyledi.
Sibel Mustafaoğlu, "Ben başkanım Andrulakis'e güveniyorum. Vizyonu açık bir insan, gençliğin ve geleceğin ne istediğini bilen bir vizyona sahip. Parti kurmayları da aynı. Dolayısıyla PASOK Partisinde herkes her fikri söylemekte bağımsızdır. Partim ne derse evet diye bir şey yok. Partime azınlığın sorunlarını aktarmam gerekir ki çözümü için partim bana evet desin. Aksi halde başarı olmaz, bağımsızlık olmaz, istediğini söyleyemezsin, dile getiremezsin. Ben bu konuda çok rahatım. Bugüne kadar söyleyemeyenler düşünsün." ifadelerini kullandı.