Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisi, Gümülcine Belediyesi’nden “Spartakos” listesinin Gümülcine Hastanesinde çalışan Türk azınlık üyesi doktorların kendi aralarında Türkçe konuşmalarına ve bazı kadın çalışanların başörtüsü takmasına tepki göstermesi üzerine bir açıklama yayımladı.

Spartakos’un açıklamasına tepki gösteren DEB Partisi, “Bugün azınlık mensupları sadece iddia edildiği gibi Türkiye üniversitelerinden değil, Yunanistan üniversitelerinden de mezun olmakta ve çok başarılı doktorlarımızın olduğu da bilinen bir gerçek. Kendi aralarında kendi anadillerini kullansalar bile meslektaşları ile resmi dili kullandıklarına hepimiz şahidiz.” ifadelerini kullandı.

DEB Partisinin konuyla ilgili açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Gümülcine Devlet Hastanesinde Türk azınlık üyesi doktorların hem kendi aralarında hem de hastalarıyla Türkçe konuşması ve azınlık mensubu bazı kadın çalışanların başörtüsü takması, Gümülcine Belediyesinde temsil edilen ve aşırı milliyetçi görüşleriyle bilinen ‘Spartakos’ listesini rahatsız etmiş. Doksanlı yılların ortasına kadar Türklere kamuda görev verilmediği, Yunanistan üniversitelerinden uzak tutulduğu hatta eczane açmalarına bile müsaade edilmediğinden arkadaşlar böyle bir duruma alışık değiller tabi. Uzun yıllar kamuda azınlığın hakkını çoğunluk kullandı. Yıllarca Türk hastalar meramlarını çoğunluk doktorlarına anlatamadılar, Yunanca konuşamadıkları için azarlandılar ve horlandılar. Bu yüzden sağlıklı teşhisler konulamadığı ve tedavi olamadıkları için hep Türkiye’ye gitmek zorunda kaldılar. Bu duruma bir Allah’ın kulu empati kurup dur diyemedi. Bugün azınlık mensupları sadece iddia edildiği gibi Türkiye üniversitelerinden değil, Yunanistan üniversitelerinden de mezun olmakta ve çok başarılı doktorlarımızın olduğu da bilinen bir gerçek. Kendi aralarında kendi anadillerini kullansalar bile meslektaşları ile resmi dili kullandıklarına hepimiz şahidiz.”

Başörtü konusuna da değinilen DEB Partisi açıklamasında şöyle denildi: “Başörtüsüne gelince, inancını herkes özgürce yaşamalıdır. Herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne hakkı vardır. İnançlara saygılı olmak, barışa hizmettir. Kaldı ki hastanelerde doktorlar dahil birçok sağlık personeli hassas müdahalelerde başını sarmaktadır. Kimse suyu bulandırmak için öküz altında buzağı aramasın. Zira bir asırdır haksızlıklarla boğuşan azınlığın söyleyecek çok beylik sözleri vardır.”