Son dönemde Batı Trakya Türk azınlığının en önemli kuruluşlarından biri olan Yüksek Tahsilliler Derneği'nin şubelerine artan polis, savcı ve belediyeye bağlı sosyal hizmetler müdürlüğünün kontrollerine bir yenisi eklendi.

Gümülcine emniyet müdürlüğüne bağlı iki polis 10 Mayıs Salı günü sabah saatlerinde Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği'nin Gümülcine'deki Kesikbaş mahallesi ve Othonos (Sobacılar Çarşısı yanı) sokağında bulunan şubelerine giderek kontrolde bulundu. Polislerin buradaki dernek üyeleriyle görüştüğü ve bir kez daha isimlerini aldıkları ifade edildi.

Çocuklara yönelik faaliyetlerin de yapıldığı dernek şubelerine daha önce de defalarca polis denetimi yapıldığı, son olarak 21 Nisan Perşembe günü BTAYTD'nin Gümülcine'deki iki şubesine savcı, polis ve belediyeye bağlı sosyal hizmetler müdürlüğü kontrolde bulunmuştu. Bu olaydan birkaç gün sonra ise derneğin yönetim kurulu üyelerine sanık sıfatı ile Sulh Ceza Mahkemesi'nde görüşülmek üzere celpnameler gönderilmişti.

Dernek yöneticileri hakkında yargı sürecinin devam ettiği ortamda polis tarafından dernek şubelerine kontrolde bulunulması soru işaretlerine neden oldu.
Bu arada, 10 Mayıs Salı günü şubelere polis tarafından kontrollerin yapılmasından sonra dernek yönetiminin Gümülcine emniyeti nezdinde girişimde bulunduğu ve devam eden süreçle ilgili emniyete bilgi verdiği öğrenildi. Dernek yönetiminin, belediyenin ilgili birimiyle yazışmalarının devam ettiğini bildirdiği kaydedildi.

BTAYTD tarafından yapılan yazılı açıklamada, derneğin yönetim kurulu üyelerine isnat edilen suçun "İzinsiz Kreş Çalıştırma" olduğu ifade edilmişti. Derneğin açıklamasında sözkonusu suçlamanın kesinlikle kabul edilmediği vurgulanmıştı. BTAYTD'nin açıklamasında şu ifadelere yer verilmişti: "Dernek şubelerimiz üzerinde önce Sosyal Sigortalar Kurumu (İKA) tarafından başlatılan baskı, yıldırma ve yapılan faydalı işten vazgeçirme taktiğinin tutmadığını ve derneğimize kesilen cezaların hukuksuzluğunun mahkeme kararıyla tescil edildiğini görüp, hazmedemeyen bu kesimler, bu kez farklı bir senaryo yazarak, dernek şubelerimizde genellikle üyelerimize, zaman zaman üyelerimiz olmayan azınlık mensuplarına ve onların çocuklarına yönelik yaptığımız faaliyetlerden SADECE çocuklara yönelik çalışmaları ön plana çıkartarak, sanki şubelerimizde sadece çocuklara yönelik faaliyetler varmış gibi gösterme çabası içerisine girmişler, hatta ve hatta daha da ileri giderek ŞUBELERİMİZİ kreş veya anaokulu olarak nitelendirmeye başlayıp, derneğimizin illegal olarak kreş veya anaokulu işlettiğini iddia etmeye başlamışlardır."