30-05-2016
Metin Edirneli'nin "Balkanlar ve..." kitabı yayınlandı
Metin Edirneli "Balkanlar ve..." kitabında göçü anlattı...
Metin Edirneli'nin kaleme aldığı "Balkanlar ve...." kitabı yayımlandı. Aslen Bulgaristan'ın Kırcaali bölgesinden olan prodüktör ve TRT İç Yapımlar Koordinatör Yardımcısı Metin Edirneli, kitabında Balkanlar'ın siyasi tarihi, Türklerin bölgeden siyasi ve demografik açıdan tasfiye edilmesini ele aldığını anlattı.
"BALKANLAR'DA YAŞANAN ZORUNLU GÖÇTEN BAŞKA BİR ŞEY DEÄžİLDİ"
GÜNDEM'in, "Kitaba 'Balkanlar ve..' ismini vermenizin nedeni nedir?" sorusunu yanıtlayan Metin Edirneli, "Aslında kitabın esin kaynağı, daha önce hazırladığım 'Balkanlar ve Göç' adlı belgeseldi. Program yapılırken 'Balkanlar ve Göç' ismi verildi, çünkü 'göç ve göçmen'lik, geniş kesimlerce kabul gören ve kullanılan bir kavramdı. Ancak daha sonra devam eden araştırma ve çalışmalarım, bu kavramların eksik ve yanlış olduğunu net bir şekilde ortaya koydu. Çünkü yaşananlar 'katliam ve sürgün' yani zorunlu göçten başka bir şey değildi. Doğal olarak yapılması gereken, 'göç ve göçmenlik' kavramları geniş kitlelerce kabul görmüş olsa da, doğru olanı kullanmaktı. Bundan dolayı da kitabın adına 'Balkanlar ve...' denilerek gerisini tamamlaması okuyucuya bırakıldı. Kısaca okuyucuya özgür bir alan bırakılmak istendi. Artık yetki ve karar okuyucuda." ifadelerini kullandı.
Türklerin tarihinin bir bakıma göçlerin tarihi olduğunu anlatan Metin Edirneli, "Bizim tarihimiz çok önemli ölçüde göçlerle ilgilidir. Orta Asya'dan Balkanlar'a ve Anadolu'ya; Anadolu'dan da tekrar Balkanlar. Ancak Osmanlı Devleti'nin zayıflaması ile birlikte terk edilmek zorunda kalınan topraklardan yaşanan tersine insan hareketi, bir göç olmayıp, gerçekte bir katliam ve sürgüne, yani zorunlu göçe dayalı bir etnik arındırma işlemidir. 1948'de kabul edilen 'Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Engellenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'nin 2. maddesine göre ise bir soykırımdır." dedi.
"KİTABIN YAZILMA AMAÇLARINDAN BİRİ BÜYÜK BİR AÇIÄžIN KAPANMASINA KATKIDA BULUNMAKTIR"
Balkanlar'dan yıllar içinde sökülüp atılan Türklerin sayısının milyonlarla ifade edildiğine dikkat çeken kitabın yazarı Edirneli, "Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılma, başka bir deyişle Balkanlar'dan tasfiye sürecinde aynı zamanda, devletin varlığıyla özdeşleştirilen milyonlarca Müslüman, yani Türk doğduğu topraklardan sökülüp atılmıştır. Tarihçi Kemal Karpat'a göre bu sayı; sadece 1856-1990 yılları arasını kapsayan dönemde 9 milyondur. Hal böyleyken bu konu, çok az sayıda kişi tarafından ki, o da son dönemde, ele alınmıştır. Kitabın yazılma amaçlarından biri de bu açığın kapanmasına ve yaşananların insanlar tarafından öğrenilmesine katkıda bulunmaktır." dedi.
Osmanlı'nın yıkılması sürecinde en büyük zararı sivil Müslüman halkın gördüğünü kaydeden Metin Edirneli sözlerine şöyle devam etti: "Osmanlı Devleti'nin ve Türklerin Balkanlar'dan tasfiye sürecinde Batılı ülkelerin, yani günümüzde Batı Avrupalı devletlerin çok büyük rolü olmuştur. Batı dediğimiz ülkelere, 20. yüzyılda Avrupa'nın işlerine müdahale etmeye başladıktan sonra Amerika Birleşik Devletleri'ni de katmak doğru olacaktır. Koskoca Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılışında Rusya'nın rolüne gelince. Rusya'nın bu süreçteki rolü emperyalist Batı ülkelerinden hiç de az değildir. Belki de çok da fazla sorumluluğu bulunmaktadır. Kısaca bu süreçte amaçlarına ulaşmak için isyancılar büyük devletleri; büyük devletler de isyancıları kullanmışlardır. Olan ise başta Müslümanlar yani Türkler olmak üzere, zavallı ve savunmasız durumdaki sivillere olmuştur."
"Balkanlar ve..." kitabında belgeselde kullandığı dili ve üslubu kullandığını anlatan Edirneli, "Kitabın hayata geçirilmesinde; en az yazma kararı kadar önemli olan konu, anlatım dili ve üslubuydu. Ya akademik bir dil kullanacak, teorik tanımlamalar yapacaktım ya da sohbet, yani hikaye etme dilini tercih edecektim. Bir başka deyişle belgeseldeki dili devam ettirecektim. Ben ikincisini seçtim. Çünkü akademisyen değildim ve böyle bir çaba yıllarını akademik çalışmalara vermiş insanlara saygısızlık olurdu.
Kitabın TRT tarafından basıldığını ve Mayıs ayı başlarında kendisine teslim edildiğini belirten Metin Edirneli, kitabın toplam 327 sayfadan oluştuğunu bunun 282 sayfasının kendisine ait olduğunu, geri kalan bölümün ise daha önce hazırladığı "Balkanlar ve Göç" belgeselinde yapılan röportajlardan oluştuğunu söyledi. Edirneli, "Kitap, iki bölümden oluşmaktadır. İlk bölüm, araştırmalarım sonucu ortaya çıkan metin. İkinci bölüm ise 'Balkanlar ve Göç' belgeselinde yaptığımız röportajlardan oluşmaktadır. Sanıyorum, bu bölüm araştırmacıların özel ilgisini çekecektir. Kitabın basımını gerçekleştiren TRT Kurumu'dur. Bundan dolayı kurumuma müteşekkirim. Ancak kitabı basan TRT Kurumu olmakla birlikte kitaptaki değerlendirmeler tamamen benim kişisel görüşüm olup, doğal olarak TRT Kurumu'nu bağlamamaktadır." diye konuştu.
Metin Edirneli, Balkanlar'da Türklerin yaşadığı ve uzun yıllar süren göç ve sürgün dramını ele aldığı kitabını, bu acıları yaşayan Bulgaristan Türkü olan anne - babası ile bu kaderi paylaşan milyonlarca kişiye ve oğluna ithaf ettiğini söyledi.
Elde var Hüzün
Önce sarı gül gitti,
Sonra kırmızı,
Ardından beyaz ve pembe...
Geride sadece siyah gül kaldı,
Ve de kapkara bir bahçe...
Artık ne güneş o kadar güzeldi
Ne de dolunay ve hâlesi...
Ne nehirler coşkulu akıyordu,
Ne kuşlar cıvıltıyla ötüyordu,
Ne de doğa o kadar rengârenkti...
Ne türküler şendi,
Ne de aryalar o kadar coşkulu...
Sadece bir kaval sesiydi geride kalan,
Gidenlerin ardından hüzünle ağlayan...
Metin Edirneli / 09.09.2015