Trakya Tütün Üreticileri Kooperatifi Başkanı Sinan Ahmet tarım sektöründeki sorunları ve çiftçi eylemlerini GÜNDEM'e değerlendirdi.

Son dönemde yapılan çiftçi eylemlerinin büyük bir sorunu yansıttığını anlatan kooperatif başkanı, Avrupa Birliği'nin yeni Ortak Tarım Politikası'nın ciddi sıkıntılara neden olduğunu söyledi.

Sinan Ahmet, "Son dönemde Yunanistan genelinde yapılan çiftçi eylemleri aslında bütün Avrupa genelinde yapılan eylemlerin bir parçası. Tarım sektörü sadece Yunanistan'da değil, Avrupa'nın genelinde ciddi problemler yaşıyor. Ülke genelinde yapılan tüm çiftçi eylemlerinde vardık. Selanik'te vardık. Dedeağaç'ta vardık. Gümülcine'deki eylemlerde zaten vardık. Hatta son olarak Atina'da yapılan eylemde de temsilciler vardı." diye konuştu.

ÜRETİM MALİYETLERİ ÇOK YÜKSEK
Tarım sektöründeki çiftçilerin en büyük sorununun üretim maliyeti olduğunu vurgulayan Sinan Ahmet, "Çiftçilerin ekonomik sıkıntılarını kısa bir şekilde özetlemek oldukça güç. Çünkü birden fazla sorun var ve ciddi sorunlar var. Her şeyden önemlisi çok farklı ürünler var. Farklı üretim şekilleri var. Bu üretim şekillerinde de çok farklı sorunlar var. Üretim maliyeti ekonomik durumu en çok zorlaştıran konuların başında geliyor. Çiftçilerin ortak derdi diyebiliriz. Bu sorun çözüme doğru da gitmiyor. Ne yazık ki daha vahim bir hal alıyor." dedi.

"EYLEMLERDEN VAZGEÇİLMEDİ"
Ahmet sözlerine şöyle devam etti: "Tam manasıyla traktörler yollardan geri döndü. Fakat eylemlerden vazgeçilmedi. Yani yolları kapatmaya yönelik eylemlerden dönüldü diyebiliriz. En azından durum şu anda böyle. Aslında çiftçilerin amacı yoluna gitmekte olan, işine gücüne gitmekte olan vatandaşa sorun yaratmak değildi. Biz yolları kapatarak insanların günlük yaşamında sıkıntı yaratmak istemedik ancak bizim de sorunlarımızı ve sesimizi duyurmamız gerekiyor. Tabi hükümet yapılan eylemlerden sonra bazı önlemler açıkladı. Buna göre mazot indirimi yapılacak. Ayrıca elektrikte bazı indirimler yapılacak. Ancak açıklanan bu önlemler çiftçiler tarafından yetersiz bulundu."

TÜTÜN ÜRETİCİSİ HİÇ BİR AB PROGRAMINDAN YARARLANAMIYOR
Tütün üreticileri olarak tarımın genel sorunlarının dışında ayrıca kendi sorunları olduğunu kaydeden Sinan Ahmet, "Tütün üreticilerinin bu sektörde en sıkıntılı kesimlerden biri olduğunu söylemek gerekir. 2010 yılında 8 - 10 bin euro prim alan bir üretici, bugün 2 - 3 bin euro alabiliyor. Bu kadar büyük bir düşüş söz konusu. Bir de tabi artan üretim maliyetleri var. Ciddi bir sorun daha var. Tütün üreticisi küçük üreticidir. Yani az miktarda tarla çalışır. Bizim çalıştığımız tarla miktarı ortalama olarak 15 dönüm. Bu kadar dönüme sahip olan bir üretici neredeyse hiçbir AB programından yararlanamıyor. Kendini geliştirmek istese dahi, yeni bir atılım yapmak istese dahi bunu yapamıyor. Hiçbir programa giremiyor. Araç - gereçlerini yenilemek istese de yapamıyor. Peki bu üretici ne yapsın? Bizim ne yapmamız gerekiyor? Çiftçiliği mi bırakalım? Bizim Domurköy'deki, Karacalköy'deki, Susurköy'deki, Hemetli'deki tütün üreticimiz kendini geliştirmek istiyor. Örneğin yeni makinalar almak istiyor. Araç - gereçleri yenilemek istiyor. Ancak sahip olduğu dönümler yetmediği için hiçbir AB programına dahil olamıyor. Böylece kendini geliştirmek ve büyütmek imkanına da sahip olamıyor. Sizin de anlayacağınız gibi Avrupa Birliği sistemi küçük çiftçiye yardım etmiyor. Büyük çiftçiye avantajlar sağlıyor ancak bizim gibi küçük çiftiyi görmezden geliyor. İşte biz bunun değişmesini istiyoruz. Öyle anlıyoruz ki AB'den para alabilmek için, destek alabilmek için büyük çiftçi olmak lazım. Peki küçük çiftçileri ne yapacağız? Açlığa mı mahkum edeceğiz? Büyük çiftçinin sigortası 150 euro ise küçük çiftçinin de o kadar. Öyleyse bu ayrım neden? Bakın bu durumda bizim tütün üreticilerimizin ve genelde azınlık çiftçisinin AB programlarından yararlanması çok zor." diye konuştu.

AB'NİN KESTİÄžİ PRİMİN YERİNE KİLO BAŞINA VEYA DÖNÜM BAŞINA DESTEK İSTİYORUZ
AB'nin kestiği primleri telafi etme adına hükümetten destek beklediklerini defalarca dile getirdiklerini kaydeden Tütün Üreticileri Kooperatifi Başkanı Sinan Ahmet, "Biz hükümetten talep ettik ve ediyoruz. Kesilen primlerin yerine ya kilo başına destek ver ya da dönüm başına destek ver. Ama mutlaka bir destek ver. Bakın AB'den Yunanistan'a bu alanda verilen destek miktarında bir değişiklik yok. Yani tarım ürünlerine verilecek destek primleri için verilen para miktarında bir değişiklik olmadı. Daha önce Yunanistan bunun için ne alıyorsa yine aynısını almaya devam ediyor. O zaman bizim tütün üreticisine verilen prim neden azaldı? 'Madem ki azaldı o zaman hükümet olarak bu azalmayı telafi et' diyoruz. Ya dönüm başına, ya da kilo başına bize destek ver. Bizim de kooperatif olarak tüm girişimlerimiz ve görüşmelerimiz bu doğrultuda." dedi.

YENİ ORTAK TARIM POLİTİKASI EYLEMLERİ DE TETİKLEDİ
Avrupa Birliği'nin yeni Ortak Tarım Politikası'nın sadece Yunanistan'da değil, tüm Avrupa'da ciddi sorunlara neden olduğunu ifade eden Sinan Ahmet, "Çok büyük değişikliklere gidildi ancak ülkelerdeki çiftçiler buna hazır değil. Bu değişikliklere de uyum sağlamak gerçekten çok zor. Yeni Ortak Tarım Politikası çok büyük sorunlara neden oldu. Üretim maliyetleri, enerji sıkıntısı, Ukrayna savaşı derken, tarımda her şeyin değişikliğe gitmesi çiftçileri çok zor durumda bıraktı. Özellikle küçük çiftçi çok zor durumda. Ortak tarım politikası bu eylemleri bir anlamda tetikledi diyebiliriz. Avrupa'da tarım sektöründe büyük problemler var. Bu nedenle de zaten Brüksel'de, Paris'te, Almanya'da traktörleri yollarda gördük. Eylem yaptıklarına şahit olduk. Daha önceleri görmediğimiz manzaralardı bunlar. AB üyesi ülkeler kendi tarım sektörünü çok iyi analiz etmeli ve iyi bir planlama yapmalı. Çözümler de ona göre hazırlanmalı. Eylemler şimdilik durmuş olabilir ancak taleplerimizle ilgili mücadele devam ediyor. Görüşmeler ve temaslar hükümet nezdinde sürüyor. İnşallah olumlu sonuçlar çıkar." ifadelerini kullandı.