Trakya Tarım Kooperatifi Başkanı Erdi Şerif, çiftçi eylemleriyle ilgili olarak GÜNDEM’e konuştu. Yeni Ortak Tarım Politikası nedeniyle adeta bir kaos yaşadığını belirten Şerif, gerek Avrupa genelinde gerekse Yunanistan’da eylemlerin temel nedeninin Ortak Tarım Politikası’ndan kaynaklanan sorunlar olduğunu söyledi.

Trakya Tarım Kooperatifinin dört yıl önce faaliyete geçtiğini hatırlatan Şerif, amaçlarının tütüne alternatif ürünler arayan veya bu ürünleri çalışan çiftçileri örgütlemek ve bu ürünlere pazar bulmak olduğunu söyledi. Üniversite eğitimini Edirne’de Trakya Üniversitesi Ziraat Fakültesinde tamamlayan Erdi Şerif, “Kooperatif olarak çalıştığımız ürünler arasında biber türleri, karpuz, patlıcan ve buğday var. Bunların yanı sıra bu yıl bu ürünlere tarla domatesi ve Mora biberini de dahil ettik. Şu anda altı ürünle çalışıyoruz. Kooperatifteki resmi üye sayımız 150. Üyelerimizle sözleşme usulüyle çalışıyoruz. Kooperatifin merkezi Gümülcine’ye bağlı Narlıköy’de. Yaklaşık 250 üreticiyle bir etkileşimimiz ve alışverişimiz var. Onların ürünlerini alıp daha çok ihracata yönelik çalışıyoruz. Üye sayımızı çok daha hızlı bir şekilde arttırabiliriz ancak bu konuda kontrollü gidiyoruz. Çünkü kar amacı güden bir kooperatifiz ve üyelerimize istikrarlı bir şekilde kar ettirmeyi amaçlıyoruz. Dolayısıyla kooperatifin ve üyelerimizin yararı bizim için öncelik.” diye konuştu.

“ÜRÜNLERİMİZ ALMANYA BAŞTA OLMAK ÜZERE AVRUPA ÜLKELERİNE GİDİYOR”
Sözleşmeyle çalıştıkları üyelerden alınan ürünlerin yurt dışına, özellikle de Avrupa ülkelerine yönelik ihraç edildiğini dile getiren Erdin Şerif, “Ürünlerimiz daha çok dış pazara gidiyor. İhraç ettiğimiz ülkelerin başında Almanya geliyor. Daha sonra Hollanda, Macaristan ve İsviçre. Ayrıca Bulgaristan ve Romanya’ya da mal vermeye başladık. Kısaca söylemek gerekirse, Almanya ağırlıklı olmak üzere Avrupa geneli diyebiliriz.”

HEM AVRUPA DÜZEYİNDE, HEM DE YUNANİSTAN DÜZEYİNDE SORUNLAR VAR
Yunanistan genelinde yapılan çiftçi eylemleri ve çiftçilerin talepleriyle ilgili olarak görüşlerini paylaşan Trakya Tarım Kooperatifi Başkanı Erdi Şerif, “Bu eylemler sayesinde tarım sektörüyle doğrudan bir bağı veya bağlantısı olmayan, çiftçilerin çalışmasını bilmeyen birileri dahi bu konuda bilgi sahibi oldu. Herkes bu anlamda çiftçilerin bir sorunu olduğunu anladı ve hatta benimsedi. Bu açıdan bakınca eylemlerin başarılı olduğunu söylemek isterim. Yani Avrupa genelinde bir kamuoyu oluştu. Biz çiftçilerin problemlerini şöyle değerlendiriyoruz: Bir; dünya genelinde çiftçi kesiminin sorunları. Özellikle Kovid sonrasında ortaya çıkan pahalılık. Burada da en önemli konu mazot. Bu olmadan tarım olmaz. Dünyada enerji sorununun ortaya çıkması mazot fiyatını tetikledi. Rusya – Ukrayna arasındaki savaş ayrı bir kriz olarak tarım kesiminin karşısına çıktı. Dolayısıyla üretim maliyetleri arttı ancak ürünlerde artışlar olmadı. Yani çiftçilerin sattığı ürünlerde aynı oranda artış olmadı. Olmayınca da kar oranı azaldı. Zarar yaşandı ve en sonunda kriz çıktı. Kısacası dünyadaki sorunu, yani tarım sektöründeki sorunu bu şekilde özetleyebiliriz.” dedi.

PRİM SİSTEMİNDEKİ DEĞİŞİKLİKLER O KADAR GENİŞ VE KAPSAMLI Kİ ÇİFTÇİ BUNA UYUM SAĞLAYAMIYOR
Yunanistan’da da tarım sektöründeki çiftçilerin ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirten Erdi Şerif şöyle konuştu: “Biliyorsunuz Avrupa Birliği’nin yeni Ortak Tarım Politikası kabul edildi. Bu çok geniş ve çok kapsamlı bir şey. Ve Ortak Tarım Politikası’nı anlamak öyle çok kolay bir iş değil. İki sayfa bir yazı okuyup, ortak tarım politikasının uygulamalarını anlayamıyorsunuz. Getirdiği en önemli değişiklik prim sistemini değiştirmesi. Bu sistem tamamen değişti. Bununla birlikte örnek veriyorum. 15 – 16 bin euro prim alan üreticilerin aldığı prim miktarında yarı yarıya düşüşler oldu. Kaybedilen primlerin yerine de bir şey gelmedi. Bu tarz kayıplarımız var. Bu değişiklikler çok keskin ve ani bir şekilde oldu. Mazot ve elektrik fiyatları da yükselince işin içinden çıkılamaz bir hal aldı. Kayıplar ne yazık ki derinleşiyor. Buna mukabil hükümetin de gereken adımları atmadığını görüyoruz. Bu nedenlerle eylemler ve grevler başladı. Hükümet tarım sektörü için, çiftçi kesimi için acil bir eylem planını hayata geçirmeli. Ancak ilan edilen küçük çapta şeylerle değil. Yarayı iyileştirecek nitelikte müdahale gerekiyor. Ortak Tarım Politikası’nın neden olduğu olumsuzlukların ortadan kaldırılması şart. Başka türlü tarım sektörü ilerleyemez. Çiftçiler mazot ve elektrik fiyatlarının düşürülmesini, primlerin ve desteklerin arttırılmasını ve basitleştirilmesini bekliyor. Çok kabaca ve özetle bunun söylemek gerekiyor. Çiftçiler şimdilik eylemlerini durdurdu. Ancak bu bir zaman tanıma süreci bence. Ciddi adımlar atılmazsa eylemler yeniden başlayabilir. Dediğim gibi çok kısa zamanda adımların atılması lazım. Özellikle prim sisteminde değişiklikler o kadar kapsamlı ki çiftçi kesimi buna bir – iki yılda uyum sağlayabilir. Bu değişikliklerden ve olumsuzluklardan en çok etkilenen kesim de ne yazık ki yine azınlık çiftçisi oldu. Hükümetin, değişikliklerin neden olduğu zararın telafisi için mutlaka hızlı bir şekilde önlem alması ve çiftçi kesimini desteklemesi lazım. Yeni Ortak Tarım Politikası’nı mutlaka enine boyuna irdelemeleri ve yanlışlıkları düzeltmeleri gerekir. Esneklikler oluşturulması gerekir. Böyle olursa zararlar bir nebze azaltılabilir.”