16-05-2024
Yunanistan'da halkın yüzde 51'i demokrasi açığından şikayetçi
ABTF Başkanı Habipoğlu: "Toplumumuzun dernekleri ve haklarını savunan temsilcileri de yıllardır kendilerine karşı açılan stratejik davalarla sürekli baskı ve damgalanmaya maruz kalıyor."
Aralarında Yunanistan'ın da yer aldığı uluslararası bir ankete göre, Yunanlıların yüzde 51'lik kesimi demokrasi açığından bahsediyor. Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu, "Ülkemizde halkın yarısından fazlasının demokrasi açığından şikayet etmesi hükümete çok ciddi bir uyarı niteliğindedir." yorumunda bulundu.
Avrupa Birliği'nin (AB) 15 üye ülkesi dahil 53 ülkeden 63 bin kişinin katılımıyla şubat ile nisan ayları arasında gerçekleştirilen Demokrasi Algı Endeksi'nin (DPI) ölçüldüğü uluslararası anket sonuçlarına göre ortalama olarak halkın yüzde 85'i demokrasiyi önemli buluyor.
İlk sırada halkın yüzde 94'nün demokrasinin önemli olduğunu düşündüğü Yunanistan'ın yer aldığı ankette Yunanistan, "demokrasinin beşiği" olarak tanımlanıyor. Ancak Yunanistan'da halkın %51'lik kesimi demokrasi açığından bahsediyor.
Ankette, üst üste üçüncü yıl ekonomik eşitsizlik (%68) dünya genelinde demokrasiye bir numaralı tehdit olarak algılanırken, bunu yolsuzluk (%67) ve küresel şirketlerin etkisi (%60) takip ediyor.
Demokrasi Algı Endeksi (DPI), dünya nüfusunun yüzde 75'inden fazlasını temsil eden 53 ülkeyi kapsayan, insanların demokrasi algısını inceleyen en büyük yıllık anket olup dünya genelinde insanların kendi ülkelerinde demokrasinin mevcut durumunu ve gelecekteki büyük zorlukları nasıl algıladıklarını anlamayı amaçlıyor.
Konuyla ilgili olarak ABTTF Başkanı Halit Habipoğlu yaptığı açıklamada, "Ülkemizde halkın yarısından fazlasının demokrasi açığından şikayet etmesi hükümete çok ciddi bir uyarı niteliğindedir." yorumunda bulundu.
Habipoğlu, "Ülkemizde son dönemde yaşanan hukuk skandalları ve hukukun üstünlüğünün sistematik olarak ihlali, insanların adalete, yargıçlara ve demokrasiye olan güvenini ciddi şekilde sarsmıştır. Ülkemizde hukuk sistemi son yıllarda olmadığı kadar siyasetin etkisi altında olup yürütme erkini eline bulunduranlar siyasi saiklerle stratejik davaları bir yıldırma aracı olarak kullanıyor." dedi.
Batı Trakya'daki duruma da değinen Habipoğlu, "Toplumumuzun dernekleri ve haklarını savunan temsilcileri de yıllardır kendilerine karşı açılan stratejik davalarla sürekli baskı ve damgalanmaya maruz kalıyor. Resmi olarak kaydedilmesine rağmen Batı Trakya Fenerbahçeliler Kültür ve Spor Derneğine karşı tescilinin iptali istemiyle iki kez dava açılması ya da Batı Trakya Türklerinin seçtiği Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif hakkında AİHM'nin Mart 2000 tarihli ülkemiz aleyhinde aynı konudaki kararına rağmen 'makam gaspı' iddiasıyla geçtiğimiz aylarda bir kez daha soruşturma açılması bunlara sadece iki örnek. Hükümet, halkın ülkemizde demokrasiye ve hukuk sitemine olan güvenini yeniden tesis etmek için gerekli adımları vakit kaybetmeden atmalı, Avrupa ve uluslararası alandan gelen yapıcı eleştirileri dikkate alarak bahanelerin arkasına sığınmayı bırakmalıdır." ifadelerini kullandı.