İskeçe Müftülüğü, tayinli müftü naiplerinin İskeçe Çınar Camii’ndeki provokasyon girişimleriyle ilgili yazılı bir açıklama yayımladı.

Açıklamada, “En büyük bozgunculuk din kisvesine bürünerek millete kötülük yapmaktır. En büyük bozgunculuk dinin muazzez değerlerini istismar ederek insanları aldatmaktır.” ifadeleri kullandı.

Bakara Suresinden bir bölüm aktarılan İskeçe Müftülüğünün açıklaması şöyle:

“Onlara ‘yeryüzünde fesat çıkarmayın, bozgunculuk yapmayın’ denildiğinde, ‘biz ıslah edicileriz!’ derler. İyi biliniz ki, onlar bozguncuların ta kendileridir. Fakat onlar, ne yaptıklarının farkında değillerdir.” (Bakara, 2/11-12.)
En büyük bozgunculuk din kisvesine bürünerek millete kötülük yapmaktır. En büyük bozgunculuk dinin muazzez değerlerini istismar ederek insanları aldatmaktır. Nitekim Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.), bir hadis-i şerifte “Bizi aldatan bizden değildir” buyurmuştur.

Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nın iradesini ve yüce değerlerini yok sayarak, 11 Ekim 2024 Cuma günü İskeçe, Gümülcine ve Dimetoka tayinli müftü naiplerinin dinî kisveleriyle İskeçe Çınar Camii’ne giderek Cuma namazını provoke etme girişimleri bozgunculuktan başka bir şey değildir.

Cuma günü, Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı Din İşleri Genel Sekreteri Yorgos Kalancis’in de katılımıyla gerçekleşen İskeçe Medresesi’nin açılışına katılan atanmış müftü naipleri, açılışı yaptıktan sonra İskeçe Çınar Camii’nde cemaatle birlikte Cuma namazını eda etmek için camiye girmeye çalışmışlardır. Ancak cübbe ve sarıklarıyla camiye girmeye çalışan naipler, provokasyon için geldikleri açıkça anlaşılmaktadır. Bunun üzerine cami cemaati hür iradeleriyle seçtikleri Müftüsüne sahip çıkmış, “bizim Müftümüz Mustafa Trampa içerde” diyerek kararlı tepkisini koymuş ve onlara; “sizin yeriniz burada yoktur, derhal buradan uzaklaşın” demek suretiyle camiye girmelerini engellemişlerdir.

Buna göre, yapılan bu çirkin eylemi şiddetle kınıyor, bu ve benzeri provokatif hareketlerden ve Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nın iradesini yok sayan girişimlerden uzak durulmasını beklediğimizi bir kez daha vurgulamak isteriz.”