Türkiye Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda yaptığı konuşmada, ABD’nin Dedeağaç’taki askeri varlığı dahil olmak üzere, bölgede yaşanan her türlü gelişmeyi Türkiye’nin savunma ve güvenliği açısından yakından takip ettiklerini belirtti.

Güler, Bakanlığının 2025 yılı bütçesine ilişkin yapılan görüşmelerde milletvekillerinin sorularını ve eleştirilerini cevapladı.

Güler, Ege’deki hak ve menfaatlerin korunması ve Dedeağaç ile ilgili, "Son dönemde Yunanistan tarafının iki ülke arasında 1976 yılındaki Bern Mutabakatı’na ve uluslararası hukuka aykırı olarak Ege Denizi müstakbel kıta sahanlığımız içerisinde izinsiz gerçekleştirmeye çalıştığı araştırma faaliyetlerine yönelik Dışişleri Bakanlığımızca Yunan makamlarına yönelik gerekli diplomatik girişimlerde bulunulmuş, sahada ise Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı unsurlarınca gerekli cevaplar verilmiştir." diye konuştu.

Güler, ABD’nin Dedeağaç’taki askeri varlığı dahil olmak üzere, bölgede yaşanan her türlü gelişmeyi Türkiye’nin savunma ve güvenliği açısından yakından takip ettiklerini vurgulayarak, "Bu kapsamda ABD’nin Yunanistan’daki varlığı ile Yunanistan’da hangi üsleri kullandığı tarafımızca bilinmektedir. ABD’nin Dedeağaç’a askeri unsurlar konuşlandırması bölgedeki stratejik dengeleri etkilemekte ve Türkiye’nin güvenlik politikalarını doğrudan ilgilendirmektedir. Bu gelişmeleri yakından takip etmekte, ulusal güvenlik çıkarlarını korumak adına gerekli diplomatik ve askeri adımları atmaktayız." ifadelerini kullandı.

DOĞU AKDENİZ
Güler, Doğu Akdeniz’deki gelişmelerle ilgili olarak şu değerlendirmelerde bulundu:

"Doğu Akdeniz’de Yunanistan ve GKRY’nin maksimalist ve hukuk dışı talepleri sebebiyle yaşadığımız bir takım deniz yetki alanı anlaşmazlıkları mevcuttur. Ülkemiz, Doğu Akdeniz’deki hak, alaka ve menfaatleri korumak maksadıyla hem sahada hem de diplomatik olarak çeşitli girişimler yürütmektedir. KKTC ile 2011 yılında, Libya ile 2019 yılında yaptığımız Deniz Yetki Alanları anlaşmaları ve 18 Mart 2020 tarihinde Birleşmiş Milletlere deklare ettiğimiz kıta sahanlığımızla Doğu Akdeniz’deki en önemli aktörlerden biri olduğumuza ilişkin kararlı duruşumuzu gösterdik. Bu kararlı duruşumuzu kıta sahanlığımıza yönelen izinsiz faaliyetleri engelleyerek sahada da gösteriyoruz. En son temmuz ayında İtalyan Ievoli Relume gemisiyle kıta sahanlığımıza yapılmak istenen kablo döşeme maksatlı araştırma faaliyeti bölgedeki unsurlarımızın caydırıcı duruşuyla bertaraf edilmiştir."

ADALARIN STATÜSÜ
Bakan Güler, Meis Adası’na ilişkin soruları ise şöyle yanıtladı:

"Türkiye’ye çok yakın bir konumda bulunan Meis Adası ile aramız 1900 metre. Uluslararası anlaşmalar uyarınca gayri askeri statüde bulunması gereken 23 adadan biridir. Buna karşın Yunanistan, altına imza attığı anlaşmalar hilafına Meis Adası da dahil olmak üzere bu adaların çoğunun statüsünü ihlal etmeye devam etmektedir. Türkiye’nin gayri askeri statüdeki adalar konusundaki tavrı nettir. Bu adaların silahlandırılmasına ve statülerinin ihlal edilmesine göz yummamız mümkün değildir. Bu adaların gayri askeri statülerinin bozulması konusunda Türkiye’nin uluslararası anlaşmaların kendine tanıdığı hakları kullanmaktan geri durmayacağını geçmişten bu yana dile getirdik. Bugün de duruşumuz bundan farklı değildir."

Foto: AA