Paralel raporunda ABTTF, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın din özgürlüğü alanında yaşadığı sorunları ayrıntılarıyla aktararak bunlara dair azınlığın görüş ve taleplerini dile getirdi.

YUNANİSTAN AZINLIĞIN ETNİK TÜRK KİMLİĞİNİ TANIMIYOR

ABD raporunda, Irkçılık ve Hoşgörüsüzlüğe Karşı Avrupa Komisyonu’na (ECRI) göre Trakya’da statüsü 1923 Lozan Barış Antlaşması ile belirlenen ve remi olarak tanınan “Müslüman azınlığa” mensup yaklaşık 100-120 bin kişinin yaşadığı belirtiliyor. Bu ifadeye karşılık ABTTF, Yunanistan’ın bir etnik veya dilsel azınlığa mensup bireylerin kendilerini kolektif temelde tanımlama hakkını kabul etmediğinin ve sınırları içerisinde bir Türk azınlığının varlığını inkâr ettiğinin altını çizerek Batı Trakya Türk Aznlığı’nın nüfusunun 150 bin olduğunu kaydetti.

BATI TRAKYA TÜRK AZINLIĞI DİNİ ÖZERKLİK HAKKI İHLAL EDİLİYOR

Paralel raporunda 1923 Lozan Barış Antlaşması’nın Batı Trakya Türk Azınlığı’na kendi dini ve eğitim kurumlarını kurma, idare ve kontrol etme hakkı tanıdığını ve azınlığı din ve eğitim alanlarında özerk kıldığını not eden ABTTF, Batı Trakya’da dini özgürlük alanında yaşanan sorunların en önemlisinin müftü konusu olduğunu ifade etti. Batı Trakya Türk Azınlığı’nın dini liderleri olan müftülerini seçme hakkının Yunanistan tarafından elinden alındığını belirten ABTTF, Yunanistan’ın 1991 yılından beri müftüleri atadığını, bu uygulamaya tepki olarak azınlığın kendi müftülerini seçtiğini ancak seçilmiş müftülerin Yunan hükümeti tarafından tanınmadığının altını çizdi. ABTTF, müftülerin Yunan hükümetince tayin edilmesi uygulamasının azınlığın 1923 Lozan Barış Antlaşması ve diğer uluslararası antlaşmalar ile garanti altına alınan dini özerklik hakkının açık bir ihlali olduğunu kaydetti.

“240 İMAM YASASI” BATI TRAKYA TÜRK AZINLIĞI’NIN DİN ÖZGÜRLÜĞÜNE DOĞRUDAN BİR MÜDAHALE!

Paralel raporunda ABTTF, Batı Trakya Türk azınlığı mensuplarınca “240 İmam Yasası” olarak bilinen 4115/2013 sayı ve tarihli yasanın Yunan hükümeti tarafından azınlığın görüşüne başvurulmadan hazırlandığı ve azınlığın büyük tepkisine rağmen uygulamaya geçirildiğini ifade etti. Söz konusu yasanın Batı Trakya’daki azınlığa ait camiler ile devlet okullarına giden Batı Trakya Türk Azınlığı mensubu çocuklara İslam dinini öğretmek üzere tayinli müftülere bağlı çalışacak 240 din görevlisinin atanmasını öngördüğünü kaydetti.

Vakıflar konusuna da değinen ABTTF, 1923 Lozan Barış Antlaşması’nın Batı Trakya Türk Azınlığı’na kendi vakıflarını kurma ve idare etme hakkı tanımasına rağmen Yunan hükümetinin azınlık vakıflarının idare heyetlerini atama yoluyla görevlendirmeye devam ettiğini belirtti.

ABTTF İKİ DİLLİ AZINLIK ANAOKULLARI SORUNUNA DA DİKKAT ÇEKTİ

Paralel raporunda Batı Trakya Türk Azınlığı mensubu çocukların okul öncesi eğitimde yasadığı sorunları da aktaran ABTTF, Yunan hükümetinin Batı Trakya’da hem Türkçe hem de Yunanca dilinde eğitimin verileceği iki dilli azınlık anaokullarının açılmasına izin vermemesi nedeniyle azınlık çocuklarının yalnızca Yunanca dilinde eğitim verilen devlet anaokullarında gitmeye mecbur bırakıldığını kaydetti.