29-01-2025
İskeçe Türk Birliğinden 29 Ocak açıklaması
İskeçe Türk Birliği, (İTB) “29 Ocak Milli Direniş ve Toplumsal Dayanışma Günü” nedeniyle bir açıklama yayımladı.
İskeçe Türk Birliği, (İTB) “29 Ocak Milli Direniş ve Toplumsal Dayanışma Günü” nedeniyle bir açıklama yayımladı.
İskeçe Türk Birliğinin açıklamasında, 29 Ocak’ta Batı Trakya Türklerinin ayrımcı uygulamalara ve milli kimliğin inkarına karşı sesini yükselterek mücadele ettiği vurgulandı. Açıklamada, 37 yıl önce Türk ibaresine uygulanan “yasak” kapsamının son yıllarda genişlediğine dikkat çekilerek, “Bu çerçevede yeni hak ihlallerine karşı toplum olarak demokrasi ve hukuktan ayrılmadan mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi, hakkımızı ve hukukumuzu savunmaya devam edeceğimizi tüm kamuoyuna duyurmak isteriz.” ifadelerine yer verildi.
İskeçe Türk Birliği’nin açıklaması şöyle:
“29 Ocak 1988 Batı Trakya Türkünün maruz kaldığı haksızlıklara karşı sesini yükselttiği ve haykırdığı gündür. 29 Ocak; haksızlığa, ayrımcılığa, baskıya, kimliğinin inkarına ‘HAYIR’ diyen, demokratik hakları için mücadele eden Batı Trakya Türk halkının onur günüdür. Batı Trakya Türkü, 29 Ocaklarda ikinci sınıf vatandaş muamelesini kendisine reva gören anlayışa ‘ARTIK YETER’ dediği dönüm noktasıdır.
37 yıl önce Batı Trakya Türkünün milli kimliğini inkar eden zihniyet, bugün ne yazık ki Batı Trakya Türkünün hak ve hukukunu hedef almaya devam ediyor.
29 Ocak 1988’de haksızlıklara, baskılara ve antidemokratik uygulamalara karşı çıkarak, sesini yaşadığı ülkeye ve dünyaya duyuran Batı Trakya Türkü, ne yazık ki haksızlıklarla ve hukuksuzluklarla karşı karşıya olmaya devam ediyor. Milli kimliğimizin yani Türklüğümüzün inkarı aradan 37 yıl geçmiş olmasına rağmen bugün hala inkar edilmeye devam ediyor. ‘Türk azınlıktan’ bahsetmek, ötekileştirmek, hedef gösterilmek, nefret söylemine maruz kalmak için yeterli bir sebep olmaya devam ediyor. Ne yazık ki Batı Trakya Türk Azınlığına uygulanan “yasak” kapsamının genişlediğini üzülerek gözlemlemekteyiz. Düne kadar ‘Türk azınlıktan’ bahsetmek yasak iken, artık ‘Batı Trakya’ kavramı da yasak kapsamına alınmaktadır.
Bunun yanı sıra başta Lozan antlaşması olmak üzere uluslararası hukukun teminatı altında olan Azınlık Eğitimi, yok edilmek isteniyor. Azınlık Eğitimi ve Azınlık Okulu, devletin teminatı altında gelişmek ve büyümek yerine, yapılan müdahalelerle içinden çıkılmaz bir sorunlar yumağı haline getirilmektedir. Batı Trakya Türk Azınlığının, azınlık eğitiminin iyileştirilmesi ve kalitesinin yükseltilmesi için yapılan çağrılara, taleplere kulaklarını tıkayan sistem, azınlık insanının okullarına sahip çıkma çabalarına karşı ise engeller konulmak isteniyor.
1980’li yıllar Batı Trakya Türklerinin büyük haksızlıklara ve ayrımcılıklara maruz kaldığı yıllardır. Batı Trakya Türkleri gerek azınlık gerekse vatandaşlık haklarından mahrum bırakılmış ve ciddi anlamda ayrımcılığa maruz kalmıştır. Azınlığımızın Türk milli kimliğinin inkar edilmesi ise toplumdaki tepkiyi zirveye çıkartmış ve 29 Ocak 1988’de en büyük toplumsal direniş hareketi doğmuştur.
Bu çerçevede yeni hak ihlallerine karşı toplum olarak demokrasi ve hukuktan ayrılmadan mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi, hakkımızı ve hukukumuzu savunmaya devam edeceğimizi tüm kamuoyuna duyurmak isteriz.
Batı Trakya Türk Azınlığı, 29 Ocaklar sayesinde ve verdiği demokratik mücadeleler sayesinde basit vatandaşlık haklarına önemli ölçüde kavuşmuştur. Ancak 29 Ocak 1988’in üzerinden 37 yıl geçmesine rağmen, azınlık toplumunun kolektif haklarında en küçük bir gelişme olmamıştır. Bu bağlamda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin İskeçe Türk Birliği ve diğer azınlık dernekleri lehine verdiği olumlu kararın üzerinden 17 yıl geçmesine rağmen Yunan devleti bu kararları hala uygulamamaktadır.
Batı Trakya Türk Azınlığı aleyhine şiddet olayları ve ciddi anlamda saldırıların yaşandığı 29 Ocak 1990 olaylarının üzerinden ise tam 35 yıl geçmiştir. 29 Ocak 1990 Pogromu olarak halkımızın hafızasında yerini almış olayların üzerindeki sis perdesi hala aralanmamıştır. Batı Trakya Türk insanını korkutmaya, sindirmeye, yaşadığı memleketinden uzaklaştırmaya yönelik planlı bir saldırı hareketi olan 29 Ocak 1990 olayları aydınlatılmayı beklemektedir. Bu saldırılarla ilgili olarak Batı Trakya Türk Toplumu, vatandaşı olduğu Yunanistan devletinden 35 yıldır samimi bir özür beklemektedir. Özür dilemek için yeterince zaman geçmemiş midir?
Bu duygu ve düşüncelerle, davamız uğrunda mücadele verip, ebediyete irtihal eden büyüklerimizi rahmetle anıyor, 29 Ocak Milli Direniş ve Toplumsal Dayanışma Günü’nü ve hak arama mücadelesine katkı sağlayan tüm soydaşlarımızı bir kez daha saygıyla anıyoruz.”