Yeni Sol Tarım Sektörü Sorumlusu ve İskeçe Milletvekili Hüseyin Zeybek, mecliste yaptığı konuşmada Yeni Demokrasi hükümetini sert bir dille eleştirdi. Tarım sektörüne ilişkin yeni yasa tasarısı hakkında konuşan Zeybek, hükümetin tarıma dair politikalarının yetersiz ve plansız olduğunu belirtti.

Zeybek, hükümetin tarım ekonomisini güçlendirmek amacıyla sunduğu yasa tasarısının gerçekte sektördeki sorunları çözmekten uzak olduğunu vurguladı. Tarım sektörünün giderek daha büyük bir kriz içine sürüklendiğini belirten Zeybek, üretim maliyetlerinin arttığını, çiftçilerin gelirlerinin düştüğünü ve kırsal bölgelerin terk edildiğini söyledi.

Milletvekili Zeybek, Yunanistan’ın Avrupa Birliği içinde tarım sektöründe olumsuz rekorlar kırdığını belirtti. 2023 yılında AB ülkeleri arasında tarımsal üretimde en büyük düşüşü yaşayan ülkenin (-%16) Yunanistan olduğuna dikkat çeken Zeybek, ürünlerin tarladan raflara ulaşmasında da en büyük fiyat farkına sahip ülkenin yine Yunanistan olduğunu kaydetti. Zeybek, aracı tüccarların ise servet kazandığını belirtti.

Zeybek, “Eğer gerçekten tarım ekonomisini desteklemek amacınız olsaydı, üretim maliyetlerini düşürecek önlemler alırdınız. İndirimli elektrik, vergisiz mazot ve akaryakıttaki Özel Tüketim Vergisi iadesine koyduğunuz tavan sınırını kaldırırdınız.” ifadelerini kullandı.

Zeybek, "Hep birlikte hayvancılık sektörünün yok oluşuna tanık oluyoruz" diyerek, Doğu Makedonya ve Trakya bölgesinde 70 binden fazla hayvanın telef olduğunu, bunun 20 bininin ise İskeçe ilinde yaşandığını belirtti. Hayvan hastalıklarıyla mücadelede denetim mekanizmalarının yetersizliğinin ortada olduğunu vurgulayan milletvekili, yem desteği için hâlâ De minimis ödemesinin yapılmadığını, Alt Önlem 5.2 ve "Amaltheia" programının ise hâlâ devreye sokulmadığını ifade etti.

Zeybek, “Uluslararası güvenilir medya kuruluşları, OPEKEPE’nin tarımsal sübvansiyonlarındaki dolandırıcılıklarla ilgili makaleler yayınlamakta. Eksik ödemeler yapıldı, çiftçilere bildirimler gönderilerek kendi hatalarınızdan dolayı 50 milyon euro geri ödeme yapılması istenmekte. Aynı zamanda, Avrupa Komisyonu tarafından OPEKEPE’ye yönelik 280 milyon euro tutarında ceza uygulanması süreci devam etmekte.” ifadelerini kullandı.
Hükümetin, 2019’dan bu yana ELGA yönetmeliğini değiştireceği vaatlerine rağmen en küçük bir adım bile atılmadığına dikkat çeken Zeybek, 2025-2028 genişletilmiş ulusal dolu koruma programının hükümetin beceriksizliği ve plansızlığı nedeniyle iptal edildiğini ifade etti. Zeybek, hükümetin, Kırsal Kalkınma Programı’nın (PAA) 5.1 alt tedbirini uygulamaya koyma konusunda da hiçbir girişiminin olmadığını sözlerine ekledi.

Zeybek, “Tarım sektörüyle ilgili hiçbir kaygınız yok. Sizi yalnızca çıkar ilişkilerine dayalı siyaset ilgilendiriyor. Tesalya bölgesinde Daniel felaketinden sonra, her şeyi bir Hollandalı şirkete devrederek ticari çıkarlar peşinde koşuyorsunuz.” dedi.

Zeybek, tasarıda önerilen tarım kredileri borç düzenlemesinin yalnızca belirli bir kredi kategorisini kapsadığını ve bazı şirketlere bu kredileri alma fırsatı sunduğunu belirtti. Ayrıca, özel tasfiye memurlarına (borçlu şirketlerin tasfiyesiyle ilgilenen kişiler) bu kredilerin yönetim haklarını devretme yetkisi verilmesini eleştirdi.

Zeybek, hükümetin çiftçilerin ve kooperatiflerin sürekli olarak icra tehdidi ve ödeme emri korkusu altında kalmasını engellemek için herhangi bir çaba göstermediğini belirtti. Ayrıca, tasarıda yer alan 3. ve 8. maddelerdeki meslekler arası örgütlerle ilgili değişikliklerin başından beri sorunlu olduğunu ifade etti. Zeybek, konsorsiyumun hukuki statüsü, Ulusal Konseyin kurulması gibi konularda ilgili taraflarla diyalog kurulmadığını ve son dakika değişiklikler getirildiğini vurguladı.

Mera Yönetim Planlarıyla ilgili olarak (tasarının 11. ve 12. maddeleri), hükümetin altı yıldır suç teşkil eden bir kayıtsızlık içinde olduğunu söyleyen Zeybek, meraların haksız şekilde işgal edilmesi ve tarımsal yardımlar almak amacıyla kullanılmasının artık bir istisna değil, normal bir durum haline geldiğini sözlerine ekledi.

Zeybek, hayvan hastalıklarıyla mücadelede hizmet veren veteriner hekimler için sağlanan acil yardım ödeneği konusunda hemfikir olduklarını belirtti. Bu kapsamda, Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı olarak görev yapan ziraat mühendislerinin de dahil edilmesini talep ettiklerini vurguladı. Ayrıca, çiçek hastalığı ve şap hastalığıyla mücadelede katkı sağlayan herkesin bu ödeneklerden faydalanmasını istediklerini ifade etti.