14-04-2025
‘Altın Madenlerine HAYIR! Mücadeleye DEVAM!’
Batı Trakya’da altın madeni projelerine karşı 25 yılı aşkın süredir devam eden direniş yeniden alevlendi. Trakya Altın Madenciliği şirketinin Güreci ve Şapçı bölgelerinde altın çıkarmaya yönelik girişimlerini yeniden gündeme taşıması, bölge halkının ve çeşitli kurumların tepkisine yol açtı.

Batı Trakya’da altın madeni projelerine karşı 25 yılı aşkın süredir devam eden direniş yeniden alevlendi. Trakya Altın Madenciliği şirketinin Güreci ve Şapçı bölgelerinde altın çıkarmaya yönelik girişimlerini yeniden gündeme taşıması, bölge halkının ve çeşitli kurumların tepkisine yol açtı.
Rodop – Meriç Altın Madenciliğine Karşı İllerarası Komite tarafından yapılan açıklamada, şirketin bölge halkının iradesini yok sayarak “sözde sponsorluk” adı altında çeşitli kamu kurumlarına bağışlar yaptığı belirtildi. Dedeağaç Hastanesi, Trakya Dimokritos Üniversitesi ve yerel polis birimlerine yapılan bu bağışların, kamuoyunun bilinçli muhalefetini kırmayı amaçladığı vurgulandı.
Komite, şirketin geçmişte de benzer girişimlerde bulunduğunu hatırlatarak, 2008 yılında yöneticiler tarafından “çok sıfırlı” çeklerin önerildiğini, ancak bu tekliflerin halk ve kurumlar tarafından reddedildiğini belirtti. Açıklamada, “Boncuk dağıtarak vicdan satın alamazsınız” denilerek, bu tarz uygulamaların geçmişte olduğu gibi bugün de karşılıksız kalacağı ifade edildi.
KAMU FONLARINDAN 200 MİLYON EUROLUK KREDİ
Tepkilerin bir diğer nedeni ise şirketin kamu kaynaklarından sağladığı büyük ölçekli mali destek oldu. Dayanıklılık ve Yeniden Yapılanma Fonu’ndan 200 milyon euro kredi aldığı açıklanan Trakya Altın Madenciliği şirketine tepki gösteren Komite, “Bölgedeki küçük işletmeler finansman bulamazken, halkın parası özel bir şirkete aktarılıyor” ifadelerini kullandı.
Şirketin yeni genel müdürü Lampros Bakuras’ın Delfi Ekonomi Forumu’nda yaptığı konuşmada projeyi 400 milyon euroluk yatırım ve 700 kişilik istihdam ile tanıtmasına da sert tepki geldi. Komite’ye göre, bu projenin ardında Güreci Tepesi ve çevresinde çevre felaketi, siyanürle dolu atık göletleri ve kalıcı doğa tahribatı gizleniyor.
Açıklamada, “Altın madenine karşı mücadele artık Trakya halkının DNA’sına işledi” denilerek, bu mücadelenin günübirlik değil, uzun yıllara dayanan bir emek ve direnişin ürünü olduğu vurgulandı.
Komite ayrıca, kamu kurumları ve bağışları kabul eden kişileri bu destekleri derhal reddetmeye çağırdı.
Komite, çocuklara yaşanabilir bir gelecek bırakmanın herkesin sorumluluğu olduğunu belirterek, “Toplumun, çocuklarına bu topraklarda her şeyin satılık olmadığını göstermesi gerekir” ifadesini kullandı.
Açıklama, hükümet ve yerel yönetimlere, halkın iradesine aykırı adımlar atmama çağrısıyla sona erdi.
FOTO: ARŞİV