Macaristan'da yaşayan Müslümanların resmi temsilcisi olarak kabul edilen Macar İslam Cemiyeti Başkanı Zoltan Bolek AA muhabirine, ülkedeki Müslümanların durumuna ilişkin açıklamalarda bulundu

Ülkedeki Müslümanların resmi temsilcisi olarak kabul edilen Macar İslam Cemiyeti Başkanı Zoltan Bolek, AA muhabirine, ülkedeki Müslümanların durumuna ilişkin açıklamalarda bulundu.

Sığınmacı krizi sonrası Macaristan’da İslamofobinin artmaya başladığını, 2 Ekim’de düzenlenecek olan halk oylaması ile bağlantılı kampanyanın da İslamofobiyi körüklediğine dikkati çeken Bolek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Macaristan’da sığınmacı krizine kadarki dönemde Müslümanlar rahat bir şekilde yaşıyorlardı. Son dönemde başlatılan yasa dışı göç karşıtı propaganda ve pazar günü düzenlenecek olan halk oylaması ile ilgili kampanya, ülkede İslamofobiyi arttırdı. İnsanlar, yasa dışı göçü, İslam’ı ve terörizmi bir arada zikrediyor. Neredeyse her gün tehditler alıyoruz. Macar İslam Cemiyeti Başkanı olarak Başbakan Viktor Orban’a geçen hafta mektup yazdım. Başbakan’dan, Macar halkına Müslümanların terörist olmadığını, ayrıca düzenledikleri kampanyanın dilini değiştirmelerini ve bu halk oylamasının Müslümanlara karşı düzenlenmediğini söylemesini talep ettim."

Başbakana yolladığı mektuba henüz bir cevap almadığını belirten Bolek, "Mektupta hükümetimizden, Müslümanların Macaristan’da yaşamaları istemiyorsa güvenli başka bir ülkeye gitmemize izin vermelerini talep ettim. Macar Müslümanlar olarak gidecek ikinci bir ülkemiz yok. Sayın Başbakan’a, insanların kalbine nefret tohumları eken bu kampanyanın durdurulması gerektiğini söyledim" diye konuştu.

Macar İslam Cemiyetinin 2014 yılına kadar hem hükümetle hem de muhalefet partileriyle iyi bir işbirliği içinde olduğuna dikkati çeken Bolek, "Sığınmacı krizi İslam’la, Müslümanlarla ve terörizmle bir arada gösteriliyor. Ayrıca kampanyadaki gerilimin seviyesi her geçen gün daha da artırılıyor. Bu da bu ülkede yaşayan Müslümanları çok olumsuz etkiliyor." görüşünü dile getirdi.

KOALİSYON ORTAÄžINDAN İSLAM KARŞITI PROPAGANDA

Koalisyon hükümetinde yer alan Hristiyan Demokrat Halk Partisinin (KDNP) referandum kampanyası kapsamında halka İslam karşıtı mektuplar yolladığını anlatan Bolek, şunları kaydetti:

"KDNP’nin Veszprem bölge yetkilileri halka İslam ve Müslüman karşıtı mektuplar yolladılar. Mektupta, ’Müslümanlarla beraber yaşamak mümkün değil, Müslümanlar entegre edilemez, kendileriyle diyalog kurmak imkansız ve Müslümanlar çoğunluğa erişince Hristiyanlara baskı uygulayacaklar’ gibi ifadeler yer alıyor. Bu ifadeler kabul edilemez."

Macaristan’da özellikle başörtülü Müslüman kadınlara çeşitli saldırıların olduğunu anlatan Bolek, "Maalesef Macaristan’da İslamofobik eylemlerin sayısı her geçen gün artırıyor. Daha önce sözlü olarak yapılan saldırılar artık fiziki olarak da yapılmaya başladı. Örneğin, geçtiğimiz günlerde başörtülü Macar bir Müslüman kadın bir akaryakıt istasyonunda saldırıya uğradı. Benzer şekilde bankada havale yapmak isteyen bir Macar Müslüman kadına sırf başörtüsü taktığı için işlem yaptırılmadı." diye konuştu. Bolek, Macar İslam Cemiyeti olarak bu ve benzeri konularda hukuki adımları atmaya hazırlandıkları bilgisini verdi.

İslamofobinin de Yahudi düşmanlığı gibi şiddetle cezalandırılması gerektiğini kaydeden Bolek, "Yahudi düşmanlığının suç sayılması için uzun yıllar geçmesi gerekti. Şimdi Yahudi düşmanı birisini şiddetli bir şekilde cezalandırıyorlar. Irkçılığın bir çeşidi olan İslamofobi de parlamentoda suç olarak kabul edilmeli." dedi.

Macaristan hükümeti, 2 Ekim’de, AB’nin sığınmacıların üye ülkeler arasında dağıtımında uygulamak istediği zorunlu kotayı referanduma sunacak. Referandumda halka "Macaristan Meclisi’nin onayı olmadan AB’nin Macar vatandaşı olmayan kişilerin Macaristan’da ikametine karar vermesini istiyor musunuz?" sorusu yöneltilecek.

AB kotaları çerçevesinde Macaristan’ın payına bin 290 sığınmacı düşüyor.