Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), bu yıl üyesi olduğu Avrupa Dil Eşitliği Ağının (ELEN) katılımıyla Batı Trakya’ya keşif ziyareti düzenledi.

Ziyarete ABTTF Başkanı Halit Habipoğlu ve ABTTF Uluslararası İlişkiler Direktörü Melek Kırmacı ile birlikte ELEN Başkanı Elin Jones ve Genel Sekreteri Davyth Hicks katıldı.

ABTTF’nin organizasyonuyla 2 Mayıs Cuma günü başlayan keşif programı kapsamında heyet, ilk olarak Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu (BTTADK) Başkanı ve İskeçe Müftüsü Mustafa Trampa’yı makamında ziyaret etti. Görüşmede, Batı Trakya Türk toplumunun uluslararası antlaşmalarla güvence altına alınan dini özerkliğinin ihlal edilmesi ve bu alanda yaşanan sorunlar hakkında bilgi verildi.

Ardından heyet, Batı Trakya Türk toplumunun en eski sivil toplum kuruluşlarından biri olan ve isminde yer alan “Türk” kelimesi gerekçe gösterilerek kapatılan İskeçe Türk Birliğini (İTB) ziyaret etti. Ziyarette, İTB’nin 40 yılı aşkın süredir sürdürdüğü hukuk mücadelesi ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) kararına rağmen Yunanistan’ın bu kararı 17 yıldır uygulamaması ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin uyarılarına rağmen değişen bir tutum sergilememesi konularında bilgi sunuldu.

Heyet, daha sonra Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif’i makamında ziyaret etti. Burada müftülüğün çalışmaları hakkında bilgi verilerek, “Trakya’daki Müftülüklerin Modernleştirilmesi” başlıklı yasa ile devletin özerk yapıya sahip müftülükler üzerinde tam denetim ve kontrol kurmayı hedeflediği, böylece müftülüklerin sıradan devlet dairelerine dönüştürülerek tasfiye edilmeye çalışıldığı ifade edildi.

İTB gibi isminde geçen “Türk” ifadesi nedeniyle kapatılan Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği (BTTÖB) ve Gümülcine Türk Gençler Birliğini (GTGB) de ziyaret eden heyet, her iki derneğin tarihçesi, mücadelesi ve faaliyetleri hakkında bilgi aldı.

Ziyaretin son durağı Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisinin Gümülcine’deki genel merkezi oldu. Burada, Batı Trakya Türk toplumuna mensup siyasetçilerin hem Yunan siyasetçiler hem de Yunan medyası tarafından sistematik biçimde hedef gösterildiği ifade edildi. Ayrıca, 24 Ekim 1990 tarihinde yürürlüğe giren seçim yasasıyla getirilen ve ülke genelinde bağımsız adaylara da uygulanan yüzde 3’lük seçim barajının, Türk toplumunun bağımsız milletvekilleriyle Yunan Meclisinde temsilini fiilen engellediği belirtildi.