10-10-2016
Azınlık okullarının kapatılması hukuka aykırı
Batı Trakya Türk azınlık okullarının kapatılması kararında geri adım atılmazken, azınlık eğitimini ilgilendiren sorunlar da çözüm bekliyor.
Doğu Makedonya - Trakya Eyalet Eğitim Müdürü'nün kararıyla kapatılan sekiz azınlık ilkokuluyla ilgili kararın iptal edilmesi talebine şu ana kadar olumlu yanıt verilmedi. Bu araday geçtiğimiz yıllarda kapatılan İskeçe Küçük Öksüzlü azınlık ilkokulunun öğrenci artışı nedeniyle yeniden açılması için başvuruda bulunuldu. Meriç iline bağlı Musaköy azınlık ilkokulunun da yeniden açılması için önümüzdeki günlerde dilekçenin Eğitim Müdürlüğü'ne sunulacağı belirtildi.
SAMİ TORAMAN:
"EYLEMSE EYLEM, BOYKOTSA BOYKOT, MUTLAKA BİR ŞEYLERİN YAPILMASI GEREKİYOR"
GÜNDEM'e konuşan Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği (BTTÖB) Başkanı Sami Toraman, devletin azınlığı dikkate ve ciddiye almadığını ifade ederek, azınlık okullarının kazanılmış en önemli hak olduğunu ve azınlığın da bu haktan vazgeçmeyeceğini söyledi.
Mevcut sorunlara son yıllarda neredeyse düzenli hale getirilen okul kapanmalarının da eklendiğini belirten Toraman, "Devlet mevcut sorunları çözüme kavuşturma konusunda ne yazık ki iyi niyetli değil. Bu tutumunu hala sürdürüyor. Bunlara bir de köylerimizdeki okulların kapatılması eklendi. Halkımızın istememesine, razı olmamasına, encümenlerin razı olmamasına rağmen tek taraflı kararlarla okullarımızın kapatılması kabul edilemez. 57 okul kapatıldı. Bir kere şunu söylemek gerekiyor ki; azınlık eğitimi statüsüne çok ters işler yapılıyor. Bundan vazgeçilmesi lazım" dedi.
"HAK VERİLMEZ ALINIR"
Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği Başkanı Toraman sözlerine şöyle devam etti: "Evet, eğitimimizde sürekli sorunlar var. Bu eğitim yılının başında kapatılan okullarla ilgili problemler yaşandı. Son yıllarda düzenli olarak belli sayıda okulun kapatıldığına şahit oluyoruz. Bizim okullarımızla ilgili esaslar her şeyden önce Lozan Antlaşması'nda var. Lozan Antlaşması'na saygıdan bahseden ülkemizin Lozan Antlaşması'nın azınlık eğitimiyle ilgili maddelerine de aynı saygıyı göstermesi gerekmez mi? Eğer köylü ve veliler okulun açık kalmasını istiyorsa, okul açık kalmalıdır. Gerek kapatılan okullarımız, gerek açılması gereken okullarımız ve gerekse diğer çözüm bekleyen meselelerimiz için mutlaka bir şeylerin yapılması lazım. Bu nasıl yapılacak? Birlik beraberlik halinde, aynı hedefe kilitlenerek yapılacak. Eylemse eylem, boykotsa boykot. Mutlaka bir şeylerin yapılması gerekiyor. Hatırlatırım; 1993'te bizler öğretmenler ve öğrenciler olarak eylem yapmıştık. Derslere girmemiştik. O dönemde Türkçe kitaplar için yapılmıştı eylem. Meşhur Zenginiz'in okullarımız için hazırladığı kitapları istemediğimiz için yapmıştık. Ve sonuç da alınmıştı o dönemde. Şimdi okullarımızda görev yapan öğretmen kardeşlerimiz buna hazır mı? Biz eğitimin dışında bırakılmış öğretmenler olarak her türlü desteği vermeye ve gerekiyorsa öncü olmaya da hazırız. Yıllarca söylüyoruz. Haklarımızı bize vermeye niyetleri yok. Kısıtlamaya niyetleri var. Bu nedenle diyoruz ki; hak verilmez, alınır. Danışma Kurulu'nun bu konuda bir an önce bir karar vermesi gerekir. Bunu yaparken de tabii ki halkı ve velileri yanımıza almak mecburiyetindeyiz."
ERCAN AHMET:
"AZINLIK OKULLARININ KAPATILMASI HUKUKEN YANLIŞTIR"
Batı Trakya Azınlık Okulları Encümenler Birliği Başkanı Ercan Ahmet, azınlık okullarının kapatılmasının hukuka uygun olmadığını vurguladı. Bunu azınlık eğitimiyle ilgili kanunlara dayanarak savunduklarını ifade eden Ercan Ahmet, "Azınlık okullarının kapatılması hukuken doğru bir işlem değildir. Bunu açacak olursak, azınlık eğitimi ve azınlık okullarının farklı bir statüsü var. Bunu zaten tüm yetkililer kabul ediyor. Hatta eylemin yapıldığı gün bunu Eyalet Eğitim Müdürü bile söyledi. Herkes şunu biliyor; azınlık eğitimi Lozan Antlaşması, 1951 ve 1968 yıllarında Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan eğitim - kültür protokolleri ve Yunanistan'ın azınlık eğitimiyle ilgili olarak çıkardığı yasalarca belirleniyor. Statüsü böyle. İşte bu hukuki statüye göre azınlık okullarının kapatılması doğru değil. Bir defa azınlık okulu Eyalet Eğitim Müdürü'nün kararıyla kapatılamaz. Yani bu yapılan yanlıştır." dedi.
"OKUL KAPATMALARA KARŞI AÇILMIŞ OLAN DAVALAR VAR, AÇILACAK OLAN DAVALAR VAR"
Azınlık okulları ve azınlık eğitimini belirleyen hukuki statüye göre azınlık okullarının açılması veya kapanmasında encümenin son derece önemli bir role sahip olduğunu kaydeden Ercan Ahmet, "Devlet okulları ile azınlık okullarının çalışması, faaliyeti ve açılıp kapatılması konuları birbirinden farklı. Bariz bir şekilde farklı. Buna göre birileri gelip de 'okulda az öğrenci var; diğer okulları kapattığım gibi azınlık okulunu da kapatıyorum' diyemez. Bu azınlık eğitiminin özelliğine ve hukuki statüsüne göre yanlış olur. Ve yanlış olmuştur da. Azınlık okulları encümenler tarafından ve Eyalet Başkanı tarafından kapatılabilir. Bu konuda, yani azınlık okullarının kapatılmasının aleyhine açılan ve hala sonuçlanmayan davalar vardır. Açılmış olan davalar olduğu gibi, yeni açılacak olan davalar da var. Bu yanlıştan mutlaka ve bir an önce dönülmesi gerekiyor. Açılan bu davalarda bizim encümenler olarak haklı çıkacağımıza inanıyoruz. Dernek olarak da tabii ki bu olayın peşinde olacağız." ifadelerine yer verdi.
"ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE GENEL KURULDA BİRARAYA GELECEÄžİZ"
Önümüzdeki günlerde encümenler birliği olarak, kapatılan okullar konularını ve diğer konuları ele almak üzere bir genel kurul yapacaklarını dile getiren Azınlık Okulları Encümenler Birliği Başkanı Ercan Ahmet, son dönemde yaşanan olayların bu toplantıda ele alınacağını söyledi. Kapatılan okulların yanı sıra bir de yeniden açılması için yapılan başvuruların olduğunu dile getiren Ahmet şöyle devam etti: "Okullar kapatılırken, nihai olarak kapatılmıyor. Geçici olarak faaliyeti durduruluyor. Şu anda daha önce kapatılan İskeçe Küçük Öksüzlü ilkokulu ile Dedeağaç'a bağlı Musaköy'de öğrenci sayısı artmış durumda. Küçük Öksüzlü okulunun yeniden açılması için başvuru yapıldı. Önümüzdeki birkaç gün içinde Musaköy için de başvuru yapılacak. Belki daha sonra öğrenci sayısında artış olan diğer köylerimiz de çıkacak. Bu yıl kapatılan 8 köy okulu için de aynı şey geçerli. Bu nedenle köylünün ve özellikle encümenelerle, öğrenci velilerinin dikkatli olması gerekiyor. Öğrenci sayısında yaşanan artışla birlikte kapatılan okulun yeniden açılması için dilekçenin sunulması lazım. Tabii bir de şehir merkezlerine yakın köylerdeki insanlarımızın köylerindeki azınlık okullarını tercih etmeleri çok önemli."