29 Haziran 1996…

GÜNDEM gazetesinin doğum günü.

Ve bugün – 29 yılı geride bırakmış bir gazete olarak – 30. yaşımıza doğru ilk adımı atıyoruz.

O ilk günü dün gibi hatırlıyorum. Matbaadan çıkan siyah-beyaz, sekiz sayfalık ilk sayıyı elime aldığımda hissettiğim heyecan hâlâ içimde taptaze. Daha 27 yaşındaydım… Genç, heyecanlı ama bir o kadar da kararlıydım. Yeni bir gazete çıkarmanın, hele ki o dönemde bir kadın olarak bu yola çıkmanın ne kadar zor olduğunu tahmin edersiniz. Ama o zorluğun içinde umut vardı, inanç vardı, direnç vardı.

Şimdi geriye dönüp baktığımda, “nasıl geçti yıllar” demekten kendimi alamıyorum. Dile kolay, bir ömür neredeyse… Gazetemizle birlikte biz de büyüdük, olgunlaştık, yol aldık. Ve bugün 29 yaşımıza veda edip, 30. yılımızdan gün almaya başladık. Önümüzdeki yıl, 29 Haziran 2026’da GÜNDEM’in tam 30. yılını kutlayacağız. Bu sadece bir rakam değil, bir direnişin, emeğin ve adanmışlığın yıl dönümü olacak.

Yayın hayatımıza başlarken sizlere bir söz verdim:
“Bu gazete sizin gazetenizdir. Sizin gözünüz, kulağınız olacak; sizin için duyacak, duyduklarını yazacak, sizin duygularınızın ifadesi olacaktır.”

Bugün o sözü tutmuş olmanın huzurunu yaşıyoruz. Ve o günkü sözümüzün arkasında dimdik durduğumuzu bilmek, bu mesleğin en büyük ödülü.

Basın ahlakını her zaman pusulamız bildik. İftira, karalama, kişisel hesaplaşmalardan uzak durduk. Sansasyonel başlıklardan medet ummadık.

29 yıl boyunca asla dedikoduların, çekişmelerin, entrikaların peşinden gitmedik. Her zaman dürüst, sorumlu ve ilkeli haberciliği esas aldık.

Ve en başından beri tarafımızı belli ettik: Batı Trakya Türk Azınlığının yanında durduk.

Kalemimizi bu halkın hakları, eşitliği, adaleti, insanca bir yaşam mücadelesi için oynattık. Sesimizi bu uğurda yükselttik. Birilerinin duymazdan geldiğini dillendirdik, görünmez kıldığını görünür kılmaya çalıştık.

29 yıl…Krizler, baskılar, tehditler ve tazminat davalarıyla geçen tam 29 koca yıl. Ama biz, siz okuyucularımızın desteğiyle dimdik ayakta kaldık. Ne ekonomik zorluklar ne de hukuki saldırılar bizi devirebildi. Çünkü arkamızda siz vardınız. Sizin güveniniz, bize güç verdi.

Hiçbir gece başımızı yastığa koyarken pişmanlık yaşamadık. Ne yazdıysak inandığımız için yazdık. Vicdanımızla tartmadığımız tek bir satırımız olmadı. Çünkü bizim için gazetecilik yalnızca bir meslek değil; ait olduğumuz halkımıza karşı bir sorumluluk, bir vefa borcuydu.

Biz sadece bir gazete değiliz. Biz bu azınlığın hafızasıyız.

Dünü kayda geçiren, bugünü anlatan, yarına umut bırakan bir emeğin adıyız.

Biz bu toplumun aynasıyız. Ama siz olmadan bu ayna hep eksik olurdu.

Bu yolda asla yalnız yürümedik. Biz sizin için yola çıktık, siz de bu uzun yolculuk boyunca bize güç verdiniz.

Her bir abone, her bir “elinize sağlık” cümlesi, her bir sahipleniş bizde tarifsiz bir karşılık buldu.

Yalnızca bir gazete değil, aynı zamanda bir aidiyet duygusu inşa ettik birlikte.

Ve elbette ki bu başarı yalnızca bir kişinin eseri değil.

GÜNDEM ailesinin her bir bireyine yürekten teşekkür etmek isterim.

Aynı ilkeleri benimseyen, aynı değerleri savunan, özveriyle çalışan bir ekip olmasaydı, bu gazete de 29 yılı böyle dimdik geride bırakamazdı. Onlarla birlikte üretmek, birlikte dayanmak, birlikte sevinmek büyük bir ayrıcalık.

Bugün artık 30. yılımıza doğru yürürken; geride bıraktığımız her yılın kıymetini biliyoruz. Çünkü her bir sayfa, her bir satır; bir mücadelenin, bir kararlılığın, bir inancın izini taşıyor.

Ve her bir okuyucumuzun, her bir destekçimizin izi, bu yürüyüşte bizimle birlikte.

İyi ki varsınız.
İyi ki bu yolda birlikteyiz.
Nice GÜNDEM’li yıllara…