Anasayfa

09-09-2025
Mevlid-i Nebî
Sevgili Peygamberimizin dünyayı teşriflerinin ifadesi olan “Mevlid-i Nebî”; Müslümanların zihin ve gönül dünyalarında çok güçlü ve köklü bir yere sahiptir. Hz. Peygamber (s.a.s.)’in şahsında insanlığın yeniden doğuşunu ve aydınlık bir geleceği ifade etmektedir. 3 Eylül Çarşamba’yı Perşembe’ye bağlayan gece “Mevlid-i Nebî”, yani Sevgili Peygamberimizin doğumunun 1500’ncü yıl dönümüdür.
9 Eylül 2025 Salı

Sevgili Peygamberimizin dünyayı teşriflerinin ifadesi olan “Mevlid-i Nebî”; Müslümanların zihin ve gönül dünyalarında çok güçlü ve köklü bir yere sahiptir. Hz. Peygamber (s.a.s.)’in şahsında insanlığın yeniden doğuşunu ve aydınlık bir geleceği ifade etmektedir. 3 Eylül Çarşamba’yı Perşembe’ye bağlayan gece “Mevlid-i Nebî”, yani Sevgili Peygamberimizin doğumunun 1500’ncü yıl dönümüdür.

Şüphesiz O’nun doğumu, beşeriyetin saadeti açısından, insanlık tarihinin en önemli olayıdır. İnsanlığı içine düştüğü cehalet karanlığından aydınlığa çıkarmakla ve onlara hidayet ve gerçek saadet yolunu gösteren son ilahî kitap Kur’an-ı Kerim’i tebliğ etmekle görevli, bütün alemlere rahmet olan son peygamber Hz. Muhammed (s.a.s.)’in doğumundan daha önemli bir olay düşünülebilir mi? Peygamber Efendimiz, Peygamberliğinden sonraki hayatı ile insanlar için her bakımdan örnek olduğu gibi, peygamberlik öncesi yaşayışında da, kendisini tanıyan herkesin güven, saygı ve takdirini kazanmıştı. Bu yüzden Mekkeliler O’na, daha çocukluk döneminden itibaren “Muhammedü’l-emin” (yani güven duyulan, güvenilen Muhammed) diyorlar; hiç kimseye güvenip teslim edemedikleri en kıymetli şeylerini O’na emanet ediyorlardı.

Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz (s.a.s.) zulmün ve karanlığın hakim olduğu bir çağda, rahmet ve merhamet Peygamberi olarak bütün kötülükleri bertaraf ederek güneş gibi doğmuştur. Yüce Kitabımız Kur’an’ın ifadesiyle âlemlere rahmet olarak gönderilen (Enbiyâ, 107.) Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.)’i bizlere en güzel anlatan kavram, hiç şüphesiz rahmettir. O, her vesileyle kendisinin Rahmet Peygamberi olduğunu ifade etmiş, tüm çabasını birbirlerini sevme, birbirlerine merhamet ve şefkat göstererek bütünleşmede “bir vücudun organlarından farksız olan” bir merhamet toplumu oluşturmak için harcamıştır.
Bu sebeple günümüz insanının, Hz. Peygamber’in, merhamete dair insanlığa sunmuş olduğu zengin mirastan yararlanması büyük önem taşımaktadır. O’nun tebliğinde yer alan merhamet vurgusu, yeniden okunmayı, üzerinde düşünülmeyi ve şiddetin açtığı yaralara merhem olarak sunulmayı beklemektedir. Sevgili Peygamberimiz bize, inanan insanın yaşadığı topluma kayıtsız kalamayacağını, yanı başında acı çeken birine, gözyaşı döken bir ihtiyaç sahibine, geleceğe dönük ümitlerini daha hayatının baharında iken kaybetmek üzere olan bir yetime sırt dönemeyeceğini öğretmiştir. O’nun bize öğrettiği merhamet, sönmeye yüz tutmuş insanlık kandilini yeniden tutuşturacaktır.

Sevgili Peygamberimiz, güler yüzlü, nazik tabiatlı, ince ve hassas ruhlu idi. Katı yürekli, sert ve kırıcı değildi. Kendisinden sert ve kaba hiçbir söz duyulmazdı. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de Al-i İmran Sûresi’nin 159. ayetinde: “Allah’ın rahmeti eseri olarak sen onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba ve katı kalpli olsaydın, şüphesiz etrafından dağılıp giderlerdi.” buyurulmuştur.
Mekke’nin fethedildiği gün, daha önce kendisine her türlü kötülüğü reva görüp, O’nu çok sevdiği yurdu Mekke’den göçe mecbur eden ve bu yüzden kendilerine verilecek cezayı merakla bekleyen Mekkelilere: “Bugün size geçmişten dolayı bir azarlama yok... Haydi, gidiniz, hepiniz serbestsiniz...” buyurarak toptan hepsini affetmişti.

Aile, Peygamberimiz (s.a.s) ile huzur bulmuştur. O, Yüce Rabbimizin emri gereğince aileyi; sevgi ve merhamet, ülfet ve muhabbet, güven ve sadakat üzerine inşa etmiştir. Ailesinin hiçbir ferdine kaba davranmamış, kötü söz söylememiş, onları asla incitmemiştir. “Dikkat edin! Sizin kadınlar üzerinde hakkınız olduğu gibi onların da sizin üzerinizde hakları vardır.” (Tirmizî, Radâ, 11.) buyurmuştur. Çocuklara da sevgiyle yaklaşmış, terbiye edilmeleri ve topluma kazandırılmaları konusunda vurgu yapmıştır. Böylesine yüce ve üstün ahlâklı bir peygamberin ümmetiyiz. Kur’an-ı Kerim’de: “Allah’ın rasûlünde, sizin için en güzel örnek vardır.” (Ahzap, 21.) “Peygamber size neyi getirmiş ve size neyi emretmişse onu alın (yapın); neyi yasaklamış ise ondan sakının.” (Haşr, 7.) “Kim Peygambere itaat ederse, gerçekte Allah’a itaat etmiştir.” (Nisa, 80.) “Şüphesiz sen, büyük bir ahlâka sahipsindir.” (Kalem, 4.) buyurulmaktadır.

O halde Sevgili Peygamberimizi iyi tanıyalım. O’nun hayatını, örnek yaşayışını, üstün ahlâkını, güzel öğütlerini anlatan kitapları alıp okuyalım. Çocuklarımıza da küçük yaştan itibaren Peygamberimizi öğretelim.

“Mevlid-i Nebî”nin aydınlığında Peygamberimizin hayatını örnek alarak sevgi dolu, kardeşçe, barış ve huzur içinde bir hayat yaşamak temennisiyle Batı Trakya Müslüman Türk Toplumunun ve tüm İslâm Âleminin Mevlid Kandili mübarek olsun.

Haberler


İskeçe ovasında bu yıl da güreş coşkusu yaşandı

AB’den uyarı: Yunanistan, KDV direktiflerini uygulamadığı için yargıya gidebilir

Eski bakanın oğulları silah yasasını ihlalden gözaltında

Atina’da taksiciler iki günlüğüne kontağı kapattı

Halk Birliğinden tehlikeli atık yakımına tepki

ABTTF: “Yunanistan hukukun üstünlüğünü hiçe sayıyor”

Gümülcine Belediyesinde yeni başkanlar belirlendi

İstanbul’da Gazze toplantısı

Tabii, buna hayat denirse!..

Çipras’ın geri dönüşü , Samaras’ın hesapları, PASOK’un durağanlığı ve siyasetteki yeni yapılanma

Mevlid-i Nebî

Hastanede rüşvet skandalı