Haftalık siyasi gazete İ Epohi, 21 Eylül tarihinde Danai Psomopulu imzalı “Öğrenciler on kişi olmasına rağmen okul açılmadı” başlıklı bir makale yayımladı. Yazıda, yeterli öğrenci sayısına rağmen yetkililerin İskeçe’deki Mizanlı köyündeki azınlık ilkokulunu yeniden açmayı reddetmesi vesilesiyle, Batı Trakya’daki azınlık eğitiminde uygulanan yöntemler ele alınıyor. Aşağıda makalenin tamamı yer almaktadır:

"13 Eylül’de gazeteci Manolis Kostidis, Kathimerini gazetesinde “Diaspora okullarının modernleşmesi için adımlar” başlıklı bir makale yayımladı. Yazıda İstanbul ve Gökçeada Rum azınlık okullarının mevcut durumu ele alınarak yaklaşık 300 öğrencinin eğitim gördüğü bu kurumlara dair olumlu bir tablo çizildi ve Türk makamlarına teşekkürler iletildi.

Makalede ayrıca, Yunanistan’ın İskeçe iline bağlı Mizanlı köyündeki azınlık ilkokuluna da değinildi. Her ne kadar okulun yeniden açılması için gerekli olan öğrenci sayısının(10 öğrenci) bulunmasına rağmen, İlköğretim Müdürlüğü’nün başındaki yetkili velilerin başvurusunu reddetti.

Yunanistan’daki azınlık eğitiminin genel tablosuna bakıldığında, Lozan Antlaşması’nın yanı sıra Yunanistan ile Türkiye arasında imzalanmış özel eğitim protokollerinin de bulunduğu hatırlatılıyor. Ancak Türkçe ve Yunanca eğitim verecek azınlık anaokullarının açılmasına izin verilmiyor. SYRIZA iktidarı döneminde iki dilli yardımcı öğretmen uygulaması pilot olarak başlamış olsa da, Yeni Demokrasi hükümeti döneminde bu uygulama sonlandırıldı.

Lozan Antlaşması’nın ve azınlık okullarının özel statüsünün görmezden gelindiği, 9 öğrenciden az kaydı olan okulların kapatıldığı, öğrenci sayısı yeniden artsa bile okulların tekrar açılmadığı belirtiliyor. Mizanlı ilkokulu örneğinde olduğu gibi, bürokratik gerekçeler öne sürülerek başvurular reddediliyor.

Yunan devleti milyonlarca euroluk bütçelerle Yunanca eğitimi desteklerken, Türkçe eğitim kalitesinin artırılmasına yönelik tüm talepler sistematik olarak reddediliyor. Türkçe öğretmenlerinin hizmet içi eğitim talepleri yıllardır karşılanmıyor. Okulların yöneticileri olan ve seçimle belirlenen Okul Encümenlerinin yetkileri sürekli kısıtlanıyor; son dönemde bu yöneticilerin okullara girişleri dahi yasaklandı.

300’den fazla azınlık okulundan bugün yalnızca 83’ü faaliyet gösteriyor. Bunlardan yalnızca ikisi ortaokul-lise (biri İskeçe’de, diğeri Gümülcine’de). Ayrıca iki medrese bulunuyor, geri kalanlar ise ilkokul. Sonuç olarak: İstanbul’daki Rum azınlık eğitimde geleceğe umutla bakarken, Batı Trakya’daki Müslüman Türk azınlık büyük bir çıkmaz içinde. Başvurular reddediliyor, okullar kapatılıyor, idari baskılar artıyor ve talepler yanıtsız bırakılıyor."


Bu gelişmeler üzerine Yeni Sol Partisi milletvekili Hüseyin Zeybek, İskeçe’nin Mizanlı köyündeki azınlık ilkokulunun derhal yeniden açılması için Meclis’e soru önergesi sundu. Zeybek, “Öğrenci yetersizliği nedeniyle okul kapanmaları ülkenin en büyük sorunlarından biri haline gelmişken, hükümet ve İskeçe İlköğretim Müdürlüğü’nün 10 öğrencinin kayıt yaptırmak istediği Mizanlı Azınlık İlkokulu’nun açılmasına izin vermemesi kabul edilir bir durum değildir. Veliler Şubat ayından bu yana başvuruda bulunmuşlardır” dedi.

Milletvekili, Eğitim Bakanı’na şu soruyu yöneltti:
“Bu haksız kararın iptal edilerek Mizanlı Azınlık İlkokulu’nun derhal yeniden açılması için Bakanlık hangi acil adımları atacaktır?”