Yunanistan Silahlı Kuvvetleri, insansız sistemler alanında yeni teknolojilerin entegrasyonu ve yapay zekâ destekli yerli yeni adımlar atmaya hazırlanıyor. Basında yer alan haberlere göre Kara Kuvvetleri Komutanlığı, İskeçe’de Seviye 1 dron üretim birimi oluşturmayı planlıyor.

Yunanistan Silahlı Kuvvetlerinin bu alandaki dönüşümünü yönlendiren stratejik plan iki eksende ilerliyor. Birincisi, dronlar ve otonom sistemlerin kullanımını artırarak ordunun modern savaş teknolojilerinden azami düzeyde yararlanmasını sağlamak. İkincisi ise, ülkenin karşı karşıya bulunduğu kalıcı tehdit — özellikle de, Milli Savunma Bakanı’nın açıkladığı üzere sayıları bir milyonu aşan Türk insansız sistemlerine karşı savunma kapasitesini güçlendirmek.

Askeri kaynaklar, çözümün aynı sayıda dron üretmekte değil, ileri teknolojilerin ve “Yunan yapımı” çözümlerin, ülkenin edindiği modern silah sistemleriyle entegre edilmesinde olduğunu vurguluyor. Amaç ise hava, kara ve denizde tam koruma sağlamak.

ÜÇ KATMANLI PLAN
Yunan ordusunun insansız sistem programı üç seviyede yürütülüyor.

Birinci seviye, küçük ve hafif dronlardan oluşuyor. Bu dronların çoğu, ordunun 306 Telekomünikasyon Üssü Fabrikası’nda üretiliyor. Söz konusu araçlar, keşif ve gözetleme görevleriyle birliklerin etkinliğini artırıyor. Örneğin Meriç bölgesinde görev yapan devriyeler, Yunan yapımı dronlar sayesinde nehir hattı boyunca geniş alanları izleyebiliyor.

Düşürülme veya arıza durumlarında, 28 Ekim’deki geçit töreninde sergilenen mobil üretim üniteleriyle hızlı ikame yapılabiliyor. Yeni plan çerçevesinde ise, İskeçe’de 316 Bölge Teknik Atölyesi’nde ikinci bir Seviye 1 dron üretim birimi kurulacak. Bu birim Trakya bölgesinin ihtiyaçlarını karşılarken, 306 Telekomünikasyon Üssü Fabrikası, Ege Denizi bölgesinden sorumlu olacak.

Küçük boyutlu dronlara ek olarak, ordu fabrikalarında sabit kanatlı hava araçları ve mühimmat taşıyabilen “kamikaze” dronlar da üretiliyor. ELKAK ve KETAK kurumlarıyla iş birliği içinde, daha gelişmiş kabiliyetlere sahip yeni UAV modelleri üzerinde de çalışmalar yürütülüyor. Ayrıca, iki kilometre menzile kadar sinyal karıştırma yapabilen taşınabilir anti-dron sistemleri de geliştiriliyor.

EGE VE DOĞU AKDENİZ’DE GÖZETLEME AĞI
İkinci seviye, Kara Kuvvetleri’nin Rodos ve Midilli’de görev yapan V-BAT tipi yeni dikey iniş-kalkış (VTOL) dronlarını kapsıyor. Bu sistemler, kritik bölgelerden doğrudan ve güvenli mesafeden yüksek çözünürlüklü görüntü alma imkanı sağlıyor.

V-BAT’lar, 200 kilometreden fazla mesafeden veri aktarabiliyor ve Link-16 bağlantısı sayesinde F-16V, Rafale, F-35, MH-60R helikopterleri, FDI fırkateynleri ve PULS roket sistemleriyle bilgi paylaşabiliyor. Kara Kuvvetleri, Doğu Ege adaları ve fırkateynlerde kullanılmak üzere 10 yeni V-BAT sistemi daha tedarik etmeyi planlıyor. Böylece Ulusal Operasyon Merkezi, Trakya, Ege Adaları ve Doğu Akdeniz’i 24 saat boyunca izleyebilecek.

STRATEJİK SINIF UAV’LAR
Üçüncü seviye, Patroller ve Heron tipi stratejik insansız hava araçlarını kapsıyor. Bu sistemler gözetleme ve istihbarat toplamanın yanı sıra hedef tespiti, ateş yönlendirmesi ve yüksek değerli hedeflerin takibini de gerçekleştirebiliyor.
Basında yer alan haberlere göre Patroller UAV’lar Kavala’daki Sarışaban Askeri Havaalanı’na konuşlandırılacak; Skiros’taki Heron’larla birlikte Atina FIR sahasını kapsayacak. Silahlı Kuvvetler, NATO tedarik ajansı NSPA üzerinden alınan dört Patroller’a ek olarak, güdümlü füze taşıyabilen modeller dahil yeni sistemlerin alımını değerlendiriyor.
Ayrıca Doğu Ege adalarında, Yunan üretimi Delian firmasına ait otonom gözetleme kuleleri (LAST) ve İsrail menşeli elektronik harp sistemleri kurulmuş durumda. Kısa süre içinde “Kentauros” ve “Hyperion” adlı kara konuşlu anti-dron sistemlerinin de tam kapasiteyle hizmete girmesi bekleniyor. Bu sistemlerin etkinliği, Kızıldeniz bölgesinde yapılan operasyonlarla kanıtlandı.