Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, vefatının 87. yıl dönümü nedeniyle 10 Kasım Pazartesi günü Türkiye’nin Gümülcine Başkonsolosluğunda düzenlenen törenle anıldı.

Tören, Atatürk’ün vefat ettiği saat 09.05’te bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

Daha sonra günün anlam ve önemine ilişkin konuşmalara geçildi.

KONTENJAN ÖĞRETMENİ CEYDA GÜLŞEN
Törende ilk olarak İskeçe’de görev yapan kontenjan öğretmeni Ceyda Gülşen söz aldı. Gülşen konuşmasında, Mustafa Kemal Atatürk’ün savaş yıllarından bir uygarlık tasarımı çıkarabilen ender liderlerden biri olduğunu vurguladı.

Gülşen, Atatürk’ün savaşı barışa dayalı bir değerler sistemine dönüştürebildiğini belirterek, “Uygarlık bir coğrafya değil, bir bilinç halidir. Atatürk’ün bize bıraktığı en büyük miras; akıl, bilim ve ahlak ile yükselen bir yaşam disiplinidir.” dedi.

Konuşmasında cumhuriyet öğretmenlerinin bu mirasın “yorulmaz taşıyıcıları” olduklarını ifade eden Gülşen, “Bugün bize düşen, Atatürk’ü yalnız anmak değil, onun düşüncelerini günlük kararlarımızın içine taşımaktır.” ifadesini kullandı.

Gülşen sözlerini, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah ve fikir arkadaşlarını, milli mücadelenin bütün adsız kahramanlarını rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum. Ruhları şad olsun, cumhuriyet payidar olsun.” diyerek tamamladı.

BAŞKONSOLOS AYKUT ÜNAL
Başkonsolos Ünal konuşmasında, Atatürk’ü “büyük devlet adamı, büyük komutan” olarak niteleyerek şu ifadeleri kullandı:
“Değerli katılımcılar, Cumhuriyetimizin kurucusu büyük devlet adamı, büyük komutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü aramızdan ayrılışının yıl dönümünde ülke olarak saygı, şükran ve özlemle anıyoruz. Bugünkü törenimiz ayrı bir unsur içeriyor. Genç kardeşlerimizin Atatürk’e, paşa dedelerine duydukları saygıyı, saf sevgiyi resme ve yazıya döktükleri çok değerli eserleri de bugün bu tören vesilesiyle sergiliyoruz. Bu çalışmaları bir süre daha Başkonsolosluğumuzda sergileyeceğiz. Bunu bir yarışma olarak yapmadık. Ortak duygularımızın ve minnetimizin, geleceğimiz olan çocukların ve gençlerin gözünden ve dilinden en saf haliyle yansıtılmasını, onların bize ışık tutmasını amaçladık.”

Ünal, konuşmasının devamında Atatürk’ün milletin birlik ve beraberlik anlayışına kattığı derin anlamı vurgulayarak şu ifadeleri aktardı:
“‘Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener’ diyerek bize mevcudiyetin korunması ve pekişmesi konusunda kararlılık dersi veren Atatürk’ün fedakarlıklarını kendi ifadeleriyle aktarmak isterim.”

Başkonsolos Ünal, Atatürk’ün 2 Aralık 1922 tarihli Türkiye Büyük Millet Meclisi konuşmasından şu bölümü paylaştı:
“Milletvekili seçim kanununun değiştirilmesi için bir önerge veriliyor. O günlerde savaştan çıkan milletimiz yeni ülkesinde bir düzen kurmaya çalışıyor. Önergeyle Meclise üye olabilmek için ülke sınırları içinde doğmak ya da sonradan yerleşmiş olanlar için beş yıl ikamet etmiş olmak şartı getirilmek isteniyor. Gazi Mustafa Kemal, bu tasarının kendisini yurttaşlık haklarından yoksun bırakmaya yöneldiğini belirterek şunları söylüyor:
‘Doğduğum yer bugünkü sınırlar dışında kalmıştır ama bunda ne benim eksiğim ne de suçum var. Bunun nedeni, ülkemizi parçalamak isteyen düşmanların tam olarak amaçlarına ulaşamamış olmalarıdır. Eğer düşmanlar tam olarak başarılı olsaydı, bu tasarıya imza atanların memleketleri de sınır dışında kalabilirdi. Beş yıl bir yerde oturup kalmadıysam, bu da yurda yaptığım hizmetler yüzündendir. Eğer bu koşulu kazanmak isteseydim, İstanbul’u kazandıran Arıburnu ve Anafartalar savaşlarını yapmamam gerekirdi. Bitlis ve Muş’u kurtarmayı, Halep’te ordu kurarak düşmana karşı koymayı da yapmamam gerekirdi. Hiçbir yerde beş yıl oturamayacak kadar uğraşıp didinmiş bulunuyorum.’”

Ünal, bu sözlerin Atatürk’ün fedakarlığını gösteren anlamlı bir örnek olduğunu belirterek, “Bu aktardıklarım, Atatürk’ün fedakarlığını sadece kısmen gösteren küçücük bir örnektir,” dedi.

Başkonsolos Ünal ayrıca, Selanik’teki Atatürk Evi’nin restorasyon çalışmalarının tamamlanarak yeniden ziyarete açıldığını da hatırlattı.
“Bilindiği üzere, Selanik’teki Atatürk Evi restorasyon çalışmaları nedeniyle bir süredir kapalıydı. Dün düzenlenen resmi törenle yeniden ziyarete açıldı. Bugün Selanik’te düzenlenen törene, Gümülcine ve İskeçe müftüleri ile Gümülcine Türk Gençler Birliği ve İskeçe Türk Birliği başkanları da katılıyor,” diye konuştu.

Konuşmasının sonunda Ünal, “Bize ülkemizi armağan eden ve emanet eden büyük Atatürk’ü, mücadele arkadaşlarını, tüm şehit ve gazilerimizi saygı ve rahmetle anıyor, sabrınız için teşekkür ediyorum,” sözleriyle konuşmasını tamamladı.