"LOZAN'DAKİ KAZANIMLAR BİRER BİRER GASP EDİLİYOR"

Başkan Hüseyin açıklamasında "Gümülcine Türk Gençler Birliği üzerindeki ve azınlığın değeri olan tüm sivil toplum yapılanmalarına yönelik baskılara, Artık Yeter! diyoruz. Yunan Devleti Batı Trakya Türk Azınlığı'nın Lozan Antlaşması ile elde ettiği tüm yasal kazanımları birer birer gasp etmeye devam ediyor" görüşlerine yer verdi.

Açıklamanın devamı şöyle: "Yıllar içinde gasp edilen haklarla katmerlenerek devam eden; eğitim, vakıf malları, müftülük, eşit statüde temsil ve vatandaşlık haklarının kullanılamaması sorunlarının yanında, Batı Trakya Türk toplumunun yaklaşık bir asır önce yasal olarak kurduğu sivil toplum kuruluşları ile ilgili sıkıntılar da içinden çıkılmaz bir hal alarak sorunlar yumağı halinde devam ediyor.

1928 yılında kurulan, 1983'te tabelasındaki "Türk" kelimesi sebebi ile haksız ve hukuksuz bir şekilde kapatılan ve o günden bu yana, hem iç hukukta hem de uluslararası platformlarda yasal yollarla haklarını arayan bununla birlikte 33 yıldır fiilen faliyetini sürdüren Batı Trakya Türk toplumunun göz bebeği kurumlarından olan Gümülcine Türk Gençler Birliği'nin iki yıl önce vergi kaydı olmadığı gerekçesi ile çay ocağı kapatılmış, son iki ayda da başlatılan tadilat ve tefrişat işlemlerinin yasal olmadığı gerekçesi ile bina Yunan polisi tarafından valilik kararı ile üst üste beş defa mühürlenmiş durumdadır.
Daha önce defalarca haykırdığımız gibi, bizler Yunan vatandaşı Batı Trakya Türk Azınlık mensupları olarak, her daim yasalar çerçevesinde hareket ettik ve etmeye devam edeceğiz.

Bizler Lozan Antlaşması'nın 37 - 45. Maddeler ile mütekabiliyet esasında yasal kazanımlarımız olan haklar dışında hiçbir talepte bulunmadık, bulunmayacağız.
Bizler insanca yaşamanın doğal hakkı olan ve 1948 de Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve vatandaşı bulunduğumuz Yunanistan'ın 1982 yılından beri tam üye olduğu Avrupa Birliğinin İnsan Hakları Sözleşmesinden doğan yasal haklarımız dışında hiçbir hak talep etmedik ve etmeyeceğiz.

Bizler siyasi arenada ve seçim döneminde bizleri Türk olarak kabul edip temsilcilerimizi bizim oylarımızla Yunanistan Parlamentosuna Batı Trakya Türk Azınlık mensubu olarak taşıyan, fakat seçim sonrasında siyasiler tarafından unutulan ve etnik kimliği inkar edilen bir toplum olmak istemiyoruz ve olmayacağız."

BTTDD Başkanı Necmettin Hüseyin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin azınlık dernekleri hakkındaki kararlarının uygulanmasını talep ederek şu ifadelere yer verdi: "Bizler İskeçe Türk Birliği ve diğer azınlık STK'ları hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin aldığı ve Yunanistan'ı mahkum ettiği kararların uygulanmasını beklerken, bunların yüksek tonda tartışılmasını engellemek adına kendini bilmez birileri bizim tadilat yapma hakkımızı dahi gasp ediyor. Bizler Batı Trakya Türk toplumu olarak her daim hukukun üstünlüğüne inandık ve inanmaya devam edeceğiz. Yasal kazanımlarımızın bir an önce geri iade edilmesini, kurumlarımızın resmiyete kavuşarak tabelalarının asılmasına artık izin verilmesini bekliyor ve devletimizden talep ediyoruz.

Bizler 88 yıldır bahçesindeki Çınar ağacının altında kahvemizi yudumladığımız, hoş sohbetlerin yapıldığı ve her zaman devletinin yanında olan bir toplumun mensupları olarak Gümülcine Türk Gençler Birliği lokal ve yerleşkesinde kendi imkanlarımızla gerekli tadilat ve tefrişatı özgürce yapmak istiyor ve ilgililerden gerekli kolaylığı bekliyoruz.

Gümülcine Türk Gençler Birliği üzerindeki ve azınlığın değeri olan tüm sivil toplum yapılanmalarına yönelik baskılara Artık Yeter! diyoruz."