Anasayfa

22-12-2025
Bekir Usta Davalar Grubunun Güncel Seyri
Geçtiğimiz günlerde Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin toplantısında, Bekir Usta davalar grubuna ait Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının icrası ele alındı.
22 Aralık 2025 Pazartesi

Geçtiğimiz günlerde Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin toplantısında, Bekir Usta davalar grubuna ait Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının icrası ele alındı.

Bekir Usta davalar grubu, İskeçe Türk Birliği (İTB), Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği (RİTKKD) ve Meriç İli Azınlık Gençleri Derneği (MİAGD) başvurularının ardından, AİHM’in örgütlenme hakkının ihlalini tespit eden kararlardan oluşmaktadır.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 44. maddesi uyarınca, AİHM’in açıkladığı ihlal kararları sözleşmeye taraf davalı ülkeler için bağlayıcıdır ve bu kararların ulusal düzeyde uygulanması zorunludur. Kararların icra sürecini takip ederek, tam ve efektif şekilde uygulanması için ilgili ülkeleri incelemeye tâbi tutmakla görevli organ ise—yukarıda da belirtildiği gibi— Avrupa Konseyinin Bakanlar Komitesidir. Tarif edilen bu prosedür, Bekir Usta davalar grubuna ilişkin kararların icrası bakımından Yunanistan için de geçerlidir. Bu sebeple Yunan makamları, İskeçe Türk Birliği, Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği ve Meriç İli Azınlık Gençleri Derneğinin dernek kurma hakkının ihlal edilmesi nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden doğan yükümlülüklerini yerine getirerek gasp edilen hakları iade etmek zorundadır.

Ancak 2008 yılından günümüze, yani yaklaşık 18 yıldır, ulusal makamlar, Bekir Usta davalar grubuna ilişkin kararları uygulamaktan imtina etmekte ve azınlık derneklerinin haklarını iade etmekten kaçınmaktadır. Bu süreç boyunca kararların uygulanmasını ertelemek için farklı gerekçeler ileri sürülmüş, çeşitli yöntemlere başvurulmuştur. Bu çerçevede Yunan makamları, ilgili AİHM kararlarının uygulanabilirliğini sağlamak iddiasıyla 2017 yılında Yunan Medeni Usul Kanunu’nda değişiklikler yapmıştır. Ancak sonuç olarak, azınlık derneklerinin haklı talepleri ulusal yargının engeline takılmış, yerel mahkemeler aynı konularda aynı başvurucuların taleplerini incelemeyi reddetmiştir.

Yunan yetkilileri, Bekir Usta davalar grubuna ait AİHM kararlarının icrasında Avrupa Konseyi nezdindeki takip ve incelemenin sonlandırılması gerektiğini savunsa da, başvurucu derneklerin ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin icra ısrarı ilerleyen yıllarda devam etmiştir. Son olarak 2024 yılında, dernek kurmaylarının çabaları ve uygulanan siyasi baskının etkisiyle ulusal makamlar, anılan azınlık dernekleri kararlarının icra edilmemesi sorununa ilişkin yeni bir adım atmış ve haziran ayında bir Uzmanlar Komitesi kurulmasını öngörmüştür. Bu komitenin görevi (her ne kadar ilginç görünse de), Bekir Usta davalar grubu kararlarının sahada uygulanması için hukuki inceleme yapmak olarak belirlenmiştir.

Yunan hukuk uzmanları, yayımladıkları hareket planına göre ilgili ulusal ve uluslararası mevzuatı ve Bekir Usta davalar grubunun icra seyrini göz önünde bulundurarak, söz konusu davalar grubunda mevcut problemleri çözmek üzere devlete olan tavsiyelerini yazılı rapor halinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin İcra Dairesine bu yılın haziran ayında teslim etmiştir. Hazırlanan raporda Uzmanlar Komitesi, Anayasa değişikliği, mevzuat değişikliği ve yargıda yetki devri, derneklerin kayıt sisteminin değişikliği, ilgili mevzuatta derneklerin kuruluş ve kapatma hükümlerine genel bir şartın eklenmesi ve Devlet Hukuk İşleri Danışmanlığının iş birliğiyle paralel tedbirler dahil olarak, beş farklı yöntem önermiştir. Devlet ise bunlar arasından dernekler hukukuna müdahale yolunu tercih ettiğini beyan etmiştir. Özellikle derneklerin kuruluş ve kapatma şartlarına, AİHM içtihadının gözetlenmesi yönünde bir hüküm eklenmesi de uygun görülmüştür.

Ancak Uzmanlar Komitesinin raporunda yer alan öneriler ve bunların arasından devletin tercih ettiği yöntemler makul görünse de ciddi sıkıntılar barındırmaktadır. Çünkü bahse konu raporda, kapatılan İskeçe Türk Birliğinin yasal statüsünü nasıl yeniden kazanacağına ve diğer iki azınlık derneğinin tüzel kişiliğine nasıl kavuşacağına dair hiçbir hüküm bulunmamaktadır. Tüm tavsiyeler gelecekte kurulacak veya kapatılması gündeme gelecek dernekleri kapsamaktadır.

Durum böyleyken, geçen haziran ayında, AİHM’e intikal eden bir başka Batı Trakya Türk Azınlığı derneği davasında da hak ihlali kararı açıklanmıştır. Aysel Sağır ve Diğerleri (İskeçe İli Türk Kadınları Kültür Derneği) davasında Mahkeme, bir kez daha Yunanistan’ın örgütlenme hakkını ihlal ettiğini tespit etmiştir.

Rodoplu Türk kadınlarının kardeş derneği olan İskeçe İli Türk Kadınları A Derneğinin kuruluşunun tescili için yerel mahkemeye yaptığı başvuru, önceki örneklerde olduğu gibi reddedilmiştir. Ulusal makamların aksine AİHM ise kararında, derneğin gerçek amacının Yunanistan’da bir etnik azınlık bulunduğu fikrini ileri sürmek olduğu kabul edilse bile bunun tek başına demokratik bir toplum için bir tehdit sayılamayacağını vurgulamıştır. Aynı zamanda Mahkeme, özkimlik belirleme hakkının azınlıkların korunmasını düzenleyen uluslararası hukukun “köşe taşı” olduğunu belirtmiştir.

Son olarak 2-4 Aralık 2025 tarihlerinde Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Bekir Usta davalar grubunun icrasına ilişkin incelemesinde Yunanistan’a karşı çok net bir tutum ortaya koymuştur. AİHM’in ilgili kararlarının, geçen uzun yıllara rağmen uygulanmaması ve başvuruculara haklarının iade edilmemiş olması derin endişeyle karşılanmıştır. Aynı zamanda, ulusal makamları kararları icra etme çabalarını sürdürmeye ve Medeni Kanun’daki değişiklikleri gecikmeksizin hazırlayıp kabul etmeye güçlü biçimde teşvik etmiştir. Bu bağlamda, Bakanlar Komitesinin Yunanistan’dan temel beklentileri ise, değişikliklerin amaçlarının yasa gerekçesinde açıkça belirtilerek ulusal mahkemelerin AİHM içtihadıyla uyumlu yorum yapmalarının kolaylaştırılması, diğer yandan da başvurucu derneklerin haklarının iadesinin sağlanmasıdır.

Tüm bu gelişmeler ışığında en az üç tespit yapmamız mümkündür: Birincisi, ulusal makamların azınlık derneklerini tanımamak için yarattığı kısır döngüyü sürdürme çabasında olduğudur. Geçmişte denenmiş olup da başarısızlıkla sonuçlanan mevzuat değişikliğinin tekrar gündeme gelmesi, bununla birlikte de Uzmanlar Komitesi tarafından hazırlanan raporda Bekir Usta davalar grubundaki azınlık derneklerinin sorunlarına değinilmemesi, çözüm üretme yönünde irade eksikliğinin en büyük ispatıdır.

İkincisi, Sağır ve Diğerleri davasında verilen ihlal kararı, Batı Trakya’da Türk azınlık derneklerine yönelik yerel makamlarca uygulanan muamelenin sabit ve devamlı hale geldiğini göstermektedir. AİHM’in ardışık ihlal kararlarına rağmen sahadaki bu tekrarlayan sorunlar, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin hem hukukuna hem de ruhuna aykırıdır.
Üçüncüsü ise Bekir Usta davalar grubu kararlarının icra sürecinin Bakanlar Komitesinin ve başvurucuların yakın takibinde olması ve bu takibin devam edecek olmasıdır.

* Avukat İlker Çavuşoğlu, Bekir Usta Davalar Grubu’nu Avrupa Konseyi nezdinde temsil ediyor.

Haberler


Mustafa Şentop: “Türkiye’nin kalbi daima Batı Trakya Türk varlığıyla beraber atmaktadır”

Çiftçi eylemleri ülkeyi kilitledi

Çiftçi ayakta, orta sınıf zorda!

Hüseyin Bandak…

Yeni bir yıl, yeni bir muhasebe dönemi

Statükonun konforlu kapanı

Bekir Usta Davalar Grubunun Güncel Seyri

Yunanistan’da yaşayan Türklerin sorunları İzmir’de ele alındı

İTB Gençlik Kolundan örnek dayanışma

19. Ketenlik Gençlik Festivali yönetiminden ziyaretler

Müftü İbrahim Şerif’ten Üç Aylar ve Regaip Kandili mesajı

İTB Kadınlar Kolu kahvaltıda buluştu