06-12-2016
10. Uluslararası Balkan Tarihi Kongresi Samsun'da yapıldı
Samsun Mübadele Derneği tarafından düzenlenen "10. Uluslararası Balkan Tarihi Kongresi" 3-4 Aralık tarihleri arasında Samsun'da gerçekleştirildi.
İlkadım Belediyesi öncülüğünde bir otelde düzenlenen kongreye Kosova Kamu Düzeni Bakanı Mahir Yağcılar, Yunanistan'dan Dostluk, Eşitlik ve Barış Partisi (DEB) Onursal Başkanı Işık Sadık Ahmet, Bulgaristan Dost Partisi Milletvekili Ahmet Hüseyin, MHP Samsun İl Başkanı Taner Tekin, Karadeniz Rumeli Dernekleri Federasyonu Geçici Başkanı Recep Ertorun, Samsun Mübadele ve Balkan Türk Kültürü Araştırma Derneği Başkanı Olcay Kınay Yanık ve çok sayıda davetli katıldı.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Samsun Mübadele ve Balkan Türk Kültürü Araştırma Derneği Başkanı Olcay Kınay Yanık ve Karadeniz Rumeli Dernekleri Federasyonu Geçici Başkanı Recep Ertorun’un ardından kürsüye çıkan MHP Samsun İl Başkanı Taner Tekin, "Türkler tarih boyunca Allah’tan kutlu bir ferman almışçasına doğudan batıya doğru hep bir akın halinde olmuştur. Özellikle 14’üncü yüzyılda yoğunlaşan Balkan fetihleri ve Evlad-ı Fatihan diye adlandırdığımız ecdat o toprakları vatan yapmayı bilmiştir. Vatan olarak benimsedikleri o topraklarda büyük oranda emek harcamış eserler bırakmıştır. Hakimiyet kurdukları o topraklarda yüzyıllarca barış, huzur ve refahın garantisi olmuşlardır" dedi.
"TÜM BASKILARA RAÄžMEN BATI TRAKYA TÜRK AZINLIÄžI DİMDİK AYAKTA"
Yunanistan’da yaşayan Batı Trakya Türklerinin baskı altında yaşadığını belirten Yunanistan DEB Partisi Onursal Başkanı Işık Sadık Ahmet, "Atatürk, onlarca askeri, siyasi başarıları ile tüm dünyanın takdirini kazanmış, saygın bir lider olarak adını tarihlere altın harflerle yazdırmıştır. Batı Trakya Türkleri günümüz Yunanistan sınırları içerisinde yaşayan ve Türkiye-Yunanistan mübadelesi çerçevesinde tutulmuştur. Türk azınlığın hakları 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması ile garanti altına alınmıştır. Ancak o tarihten bugüne kadar Yunanistan Devleti Batı Trakya Türk azınlığına karşı maalesef ayrım içeren bir politika izlemiştir. Tüm bu baskılara rağmen Batı Trakya Türk azınlığı bugüne kadar birlik ve beraberlik içerisinde dik durdu ve durmaya da devam ediyor. Yunan Devleti 1980’li yılların başına gelindiğinde Batı Trakya Türk azınlığı üzerindeki baskılarını daha da arttırdı. Bu noktada baskılar altında yetişen ve benimde eşim olan Dr. Sadık Ahmet, Batı Trakya Türk halkı için bu haklı davası için adeta canını ortaya koyarak mücadeleye başladı ve bu uğurda şüpheli bir trafik kazasında benim yanımda yaşamını yitirdi. Sadık Ahmet ismi Batı Trakya Türkleri ve Balkan Türkleri için bir ekol olmuştur" diye konuştu.
"BULGARİSTAN’DAKİ ACILAR DEVAM EDİYOR"
Bulgaristan’da da asırlardır Türklere karşı oyunlar oynandığını ifade eden Bulgaristan Dost Partisi Milletvekili Ahmet Hüseyin, "Asırlardır bizlere de oyunlar oynanıyor ama halen ayaktayız. 1879 yılında Lofça papazı, Müslüman kardeşlerimizin isimlerini Bulgar isimleri olsun diye baskı yapmıştır. Yaklaşık 100-150 bin tane kardeşimizin isimleri zorbalıkla değiştirildi. Ama önümüzde yapılacak olan seçimler için Lofça’ya gittim. Resmi makamlarda isimler Bulgarca ama evlerine gittiğimde de isimleri Türkçe okunuyor. Yani 1879’dan şu ana kadar evlerinde Türk isimlerini koruyan kardeşlerimiz var. 1912 yılında Rodop Dağları’nda yaklaşık 300 bin kardeşimize katliam yapılıyor. 1962, 1972 ve en büyük darbe 1984-1989 yılında bize baskı yaptılar. Biz mücadelemize devam ettik. O güzelim Avrupa sustu ama bize kucak açan sadece anavatanımız oldu. Anavatan her zaman bize ’korkmayın, beraberiz beraber olacağız’ dedi. Onun için de biz burada kalanlar Türkiye’ye minnettarız. Bulgaristan’daki acılar devam ediyor. Bulgaristan’da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi imzalanıyor ama uygulanmıyor. Bütün konuları mücadelemizle almak mecburiyetindeyiz" ifadelerini kullandı.
"BİRBİRİMİZİ DAHA İYİ TANIMAMIZ GEREKİYOR"
Tarihi yanlış aktaranlara engel olunması gerektiğini ifade eden Kosova Kamu Düzeni Bakanı Mahir Yağcılar ise, "Bugün bu küreselleşen dünyada tarih, kültür ve sanat toplumu üretkenliğe sevk eden toplumu pozitif yönde etkileyen unsurlar olarak toplumun aydınlatmasında, ayakta kalmasında önemli bir görevi yerine getirmektedir. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ’dil, inanç ve tarih bir köprüdür.’ Doğru aktarılmış tarih toplumları dost ve bütünleşici yaptığı gibi toplumları ve halkları birbirine düşürebilen bir alete de dönüşebilir. Onun için bu konuda dikkatli ve hassas olunmalıdır. Birbirimizi dahi iyi tanımız gerekiyor. Dünya ile rekabet içerisinde olmalıyız. Bundan sonra Türk dünyası ile sunulmakta olan ve yanlış tarihlerin lanse edilmesine engel olmamız gerekiyor. En başta üretken olmamız gerekiyor" sözlerine yer verdi.
"KOSOVA’DAKİ TÜRK KONSOLOSLUÄžA SALDIRIYI KINIYORUZ"
Konuşmaların ardından soru-cevap kısmında Özel Oturum Başkanı Akın Üner’in Kosova Prizren’deki Türkiye Başkonsolosluk binasına yapılan molotofkokteyli saldırı sorusuna Kosova Kamu Düzeni Bakanı Mahir Yağcılar, "Bazı gençler tarafından yapılan saldırıydı. Kimseye de fazla bir şey olmadı ama çirkin bir olaydı. Bunu hepimiz kınadık. Polis ve savcılık hızlı harekete geçip, saldırıyı gerçekleştiren gençlere karşı tedbirlerini aldılar ve tutuklama içerisindeler. Bu gibi olaylar dost ilişkilerini zedeleyebilir ama böyle bir gruptan yapıldığından dolayı bu ilişkilerin bozulmayacağına inanıyoruz. Zaten bizler de her zaman Kosova Türk toplumunun gelişmesi, Kosova’nın kalkınması ve Kosova-Türkiye arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinde kendi rolümüzü üstlendik. Türkiye Cumhuriyetinin desteği ile bir nevi gerçekleştirmekteyiz" diyerek cevap verdi.