Kriz nedeniyle hayata geçirilen tasarruf önlemleri hastaneleri tehlikeli hale getirdi. Ülkede ölüm oranları arttı, ölümcül enfeksiyonlar yaygınlaştı. Sağlık personeli ve ekipmanında yapılan kısıtlamalar kamu sağlığını zayıflattı. Yüksek maliyetli tarama cihazları bir yana, ülkedeki hastaneler basit kan testlerini bile yapamaz hale geldi.
Kısıtlanan malzemeler arasında temizlik ürünleri bile var. Konusunda uzman doktorların düşük maaşlar nedeniyle yurt dışına kaçması, hükümeti zor durumda bıraktı. Harekete geçen hükümet, yeni yılda 8 bin yeni doktor ve hemşirenin atanacağını duyurdu.

Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi'nin yayımladığı verilere göre, ülkedeki hastaların yüzde 10'u hastanelerde ölümcül enfeksiyon kapma tehlikesiyle karşı karşıya.

YAŞAYABİLECEK HASTALAR ÖLÜYOR
Bu oran, yoğun bakım ve yeni doğum gibi ünitelerde ise çok daha yüksek.Yetkililer, kısıtlamaların yarattığı sağlık sorunlarının antibiyotiklerle kapatılmaya çalışıldığını düşünüyor.
Doktorlar ve sektördeki firmalardan yetkililer, yaşayabilecek hastaların tassaruf önlemleri nedeniyle yaşamını yitirdiği görüşünde birleşiyor.

HER 40 HASTAYA 1 HEMŞİRE DÜŞÜYOR
Ülkede 2009'dan bu yana yapılan sağlık harcamaları her yıl 3'te 1 oranında azaldı. Hükümet bu kesintiden her yıl 5 milyar dolardan fazla girdi elde etti.
2014'ten bu yana 25 bin personel işten çıkarıldı. Ülkede 2 buçuk milyondan fazla kişinin sağlık sigortası bulunmuyor. Tüm bu gelişmeler, sağlık çalışanlarının protesto eylemlerine gitmesine neden oluyor.