Selanik Aristotelio Üniversitesi bünyesinde açılan ve geçtiğimiz haftalarda resmileştirilen Azınlık Eğitimi Bölümü’nün oluşturulmasında görev alan, daha sonraki yıllarda emekli olan öğretim üyesi Yorgos Tsiakalos GÜNDEM’e konuştu. Yeni bölümden mezun olan eğitimcilerin gereken Türkçe bilgisine sahip olacağını belirten Tsiakalos, azınlıkta ikinci SÖPA vakası olur mu şeklinde endişelere gerek olmadığını vurguladı.
Devletin, Selanik Özel Pedagoji Akademisi’ni kapatma konusunda geç kaldığını anlatan Tsiakalos, SÖPA’nın ülkedeki diğer akademiler kapanırken kapatılması gerektiğini söyledi.

Konuyla ilgili soruyu yanıtlayan Tsiakalos şöyle konuştu: “Devlet, SÖPA’nın kapatılması konusunda geç kaldı. SÖPA, ülkedeki pedagoji akademileri kapatıldığında kapatılmalıydı. Öğrenciler açısından önemli bir nokta var. Öğrencileri eğitecek eğitimcilerin de eşit ve doğru bir eğitim sisteminden geçmesi gerekir. Ülke nüfusunun farklı kesimlerine eğitim verecek öğretmenlerin eşit bir eğitim sisteminden geçmesi gerekiyor. Dolayısıyla tüm öğretmenlerin üniversite eğitimi almaları gerekiyor. Devletin yöneticileri ve sorumluları bu önemli temel ilkeyi kabul etmekte çok geç kaldılar.”

“BAKANLIK İÇİNDE BAZI UNSURLAR AZINLIK EĞİTİMİ BÖLÜMÜNÜN RESMİLEŞMESİNİ GEÇİKTİRDİ”

“Sizce Selanik’teki Azınlık Eğitimi Bölümü’nün resmileştirilmesi konusunda bakanlığın ve devletin bir çalışma içine girmemesinin sebebi nedir?” sorusunu yanıtlayan Tsiakalos, “Kabul edilen öneri; Selanik Aristotelio Üniversitesi İlköğretim Fakültesi’nde Azınlık Eğitimi Bölümü’nün oluşturulmasıydı. Bu mevcut fakültenin bir bölümü olacaktı. Bu da bölümde eğitim görecek azınlık mensuplarıyla diğer öğrenciler arasında eşitliği sağlıyordu. Alacakları diplomalar aynı değerde ve eşit olacaktı. Bu mantıkla bölüme azınlıktan ilk öğrenciler özel kontenjanla alındı. Bu anlamda ilk tecrübelerimiz çok önemli ve çok olumlu oldu. Ancak Eğitim Bakanlığı içindeki bazı unsurlar dayanaksız bazı çekinceleri ileri sürerek, bu bölümün resmileşmesini geçiktirdiler. Devamında da yeni bir ‘çözüm’ olarak bir ‘didaskalio’ önerisini ortaya attılar. Bu öneriye göre, azınlık mensubu öğrenciler normal bir fakülteyi bitirdikten sonra eğitimlerine bu ‘didaskalio’ denen bölümde devam edecekti. Birçok sebepten dolayı bu ‘öneri’ çok sorunlu bir öneri. Burada ortaya çıkan zarar; devletin iradesi ve oluşan hayal kırıklığıyla alakalıdır. Tüm çocukların iyiliği için mi hareket edilecek, yoksa konjoktürel olarak belli bazı amaçlar doğrultusunda mı hareket edilecek. Oluşan hayal kırıklığı ve belirsizlik bununla ilgili.” ifadelerine yer verdi.

“İKİNCİ SÖPA VAKASI ENDİŞESİNE GEREK YOK”

GÜNDEM’in “Azınlık Eğitimi Bölümü’nün ikinci SÖPA vakası olması konusunda azınlık içinde bazı endişeler var. Buradan mezun olanlar yeterli bir Türkçe eğitimine sahip olacak mı?” sorusu karşısında Tsiakalos, böyle bir endişeye gerek olmadığını vurguladı.

Yorgos Tsiakalos şöyle konuştu: “Bu endişe tamamen haksız bir endişe. Ve ne yazık ki bu endişe ve korku azınlık aleyhine işliyor. Çünkü bu bölümün çalışmasına karşı çıkanların işini kolaylaştırıyor ve durumun olduğu gibi devam etmesine yardımcı oluyor. Bu bölüm açıldığında ben bu bölümün müdürüydüm. O dönemde tüm bu soruların yanıtlarını vermiştim. Bir kez daha söylemek isterim. Bu bölümden mezun olan öğretmenler en iyi şekilde Türkçe eğitimi verebilecek. Sadece Türkçe’yi iyi bilmekle kalmayacaklar. Aynı zamanda tüm çağdaş pedagojik metodları öğrenecekleri için son derece iyi eğitimci olacaklar. Bundan birkaç yıl öncesine kadar azınlığın geçmişte yaşadıkları nedeniyle bu endişeleri anlayabilirdim. Ancak artık bu endişelere gerek olmadığına inanıyorum. Kaldı ki sözkonusu bölümden mezun olan ilk öğretmenler var. Onların performansıyla gurur duyuyorum. Ve bu konuda hala endişe duyanlar veya merak edenler varsa, bölümü bitiren ilk mezunların olacağı ve benim de olduğum bir buluşma gerçekleştirilirse çok sevinirim.”

“DİDASKALİO’NUN ÖNERİLMESİ SORU İŞARETLERİ DOĞURUYOR”

Trakya Dimokritos Üniversitesi’nde oluşturulması planlanan, ancak daha sonra iptal edilen “Didaskalio” konusuna da değinen Tsiakalos, “Ülkedeki tüm ‘Didaskalio’lar kapatıldığı sırada azınlık eğitimcileri için yeni bir ‘Didaskalio’nun önerilmesi soru işaretleri doğuruyor. Şurası kesin ve net; okullara tayin hakkına sahip olacak olanlar herhangi bir ‘Didaskalio’dan mezun olanlar değil, ‘Azınlık Eğitimi Bölümü’nden mezun olanlar olacak. Önemli olan Azınlık Eğitimi Bölümü’nün Eğitim Bakanlığı tarafından desteklenmesi ve personel açısından takviye edilmesidir. Bunun yanı sıra Selanik Üniversitesi Pedagoji Fakültesi’nden azınlık eğitiminin bilimsel alanıyla ilgili lisansüstü bir program başlatmasını umuyorum.” dedi.

“SELANİK ÜNİVERSİTESİ ÖNEMLİ TECRÜBEYE VE YÜKSEK DÜZEYLE AKADEMİK PERSONELE SAHİP”

Konuyla ilgili olarak Trakya Dimokritos Üniversitesi’nin açıklamaları hakkında yorum yapmak istemediğini belirten Tsiakalos, “Sadık bir Trakyalı olarak Trakya Dimokritos Üniversitesi’ndeki tüm bölümlerin bölge sorunları ve özellikle de eğitimle ilgili sorunların çözümüne katkı sağlamaya hazır olmalarını selamlıyorum. Aynı zamanda şunu söylemek zorundayım ki, Selanik Aristotelio Üniversitesi tüm alanlarda çok önemli bir tecrübeye ve yüksek düzeyde akademik personele sahip. Benim açımdan da bilim ve eğitim konuşurken önemli olan budur.” ifadelerini kullandı.