Yaşanan olayın son derece ilginç ve garip olduğunu ifade eden Kahya, “Bu olayın tam olarak aydınlatılmasını hepimiz istiyoruz. Bazen imtihan veriyoruz. Bu da bizim için bir imtihan niteliğindeydi diye düşünüyorum. Herhalde ömrüm boyunca yaşadığım en önemli ve garip olaylardan birini yaşadım. Desteğini esirgemeyen herkese teşekkür ederim.” diye konuştu.

Köy imamı şöyle konuştu: “Herşeyden önce köylülerime ve beni desteklemek için adliyeye kadar gelen veya telefonla arayarak yanımızda olan sayın müftümüz başta olmak üzere herkese teşekkür ederim. Olaya gelince. 28 Mart Salı günü öğle saatlerine doğru polisler köyümüze geldi. Camiye geldiler ve arama yapacaklarını söylediler. Beni sordular. Şu anda kullandığımız eski camiye girdiler ve aramaya başladılar. Ne aradıklarını anlamadık. Mütevelliler ve cemaatten birkaç kişi vardı. Bana kaçak göçmen görüp görmediğimi sordular. Buralarda bir yerlere saklanıp saklanamayacağını sordular. Kaçak göçmen için geldiklerini sandık. Önce eski camiyi aradılar. Daha sonra yeni camiye geçtiler. Halıların altına baktılar. Heryeri aradılar. Ben de kendilerine yardım ettim. Ben caminin içinde olduğum sırada beni dışarıya çağırdılar. Demir merdivenli minarenin üzerinde silah bulduklarını söylediler. Orada megafonların altında, çimentonun üzerine bırakılmış bir çanta ve çantanın içinde tabanca bulduğunu söylediler. Ben caminin içindeydim. Beni çağırdılar. Bak ne bulduk dediler. Sonra savcılık görevlisi ‘imam artık bu iş değişti’ falan dedi. Ben de ‘tabii ki değişti, kimin bunu bıraktığını bulmanız gerekir’ dedim. Sonra benim eve geçtiler. Arama yaptılar. Kapının arkasında duran flobber tipi av tüfeğim var. Onu gösterdim. 27 yıl önce aldığımı söyledim. Flobber için izin olup olmadığını sordular. İzin gerektiğini bile bilmediğimi, 27 yıl önce aldığımı ve köylerde neredeyse her evde bu tür av silahının olduğunu söyledim. Diğer silahlarla birlikte onu da aldılar. Sonuçta beni gözaltına aldılar ve İskeçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüm. İfademi aldılar. Geceyi nezarethanede geçirdim. Emniyetteki polislerin davranışı iyiydi. Sabah saatlerinde ise savcılığa götürüldüm. Orada da ifadem alındı. Avukatlarım İhsan Kahya ve Raif Usta yardımcı oldu. Bu sırada çok sayıda soydaşımızın adliyeye geldiğini gördüm. Hepsine teşekkür ederim. Sonuçta serbest bırakıldım. Süreç herhalde devam ediyor. Olayın tamamen aydınlığa kavuşmasını istiyoruz. Yaşadığımız olay inanılır gibi değil. Yani birileri gelip herkesin ulaşabileceği, hatta görebileceği yerdeki minarede, çimentonun üstüne silah bırakıyor. İnanılır gibi değil.”