BTTDD Genel Başkanı Necmettin Hüseyin imzasıyla yayınlanan açıklama şöyle: “Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneğinin 70 yıllık mazisinde de, Yunanistan’da yaşayan Batı Trakya Türk Azınlığı’nın bugüne kadar yürüttüğü hak arama mücadelesinin hiçbir aşamasında da, Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan sayıları yüzbinlerle ifade edilen kısmının da yaşamlarının hiç bir döneminde Yunanistan devletine karşı yıkıcı ve bölücü bir eylem veya söylemleri olmamıştır, olmayacaktır. Bunun tam aksine Batı Trakya Türkleri asli unsuru oldukları Yunanistan’ın toprak bütünlüğü için canlarını vermekten geri kalmamışlardır.
Derneğimizle ilgili STAR TV’nin asılsız ve mesnetsiz haber yaparak karanlık odakların güdümünde hareket ettiğini düşünmekteyiz. STAR TV bir an önce ilkeli ve tarafsız haberciliğe geri dönmeli, başlangıç olarak da Batı Trakya Türk azınlığından özür dilemelidir.

Bu gerçeklerin yanında STAR TV’nin bilmesi gereken önemli bir detayda bizleri hedef tahtası haline getirdikleri haberlerinde konu ettikleri bayrak, atalarımız tarafından kurulan ve tarihte ilk Türk Cumhuriyeti olma özelliğini taşıyan, kurulduğunda da Yunan devleti tarafından tanınan devletin bayrağıdır. STAR TV’ye mesnetsiz ithamlarda bulunurken, bizim için en kutsal emanetlerden biri olan Türk kimliğimizi ve İslam dinine olan inancımızı, eşit vatandaş olmayı arzuladığımız çoğunluk Yunan vatandaşlarına bizleri ayrıntılı şekilde tanıttığı için de teşekkür ediyoruz. Ayrıca bilinmesi gerek bir diğer ayrıntı da tarihte kurulan ilk Türk Cumhuriyeti olma özelliğini taşıyan Batı Trakya Türk Cumhuriyeti, mevcudiyetini sürdürdüğü 3 aylık süre sonunda tarihin sayfalarında yerini almıştır.

Biz Batı Trakya Türkleri tarafından kurulan tarihteki ilk Türk Cumhuriyetini hatırlayarak sahip çıktığımız için eleştirenlere, yorumlarında genel başkanın etnik kimliğini tartışmaya kalkışarak gündem oluşturmaya çalışanlara bizim etnik kimliğimizden şüphemiz olmadığını, Türklüğümüzle ve Türk Dünyasının bir ferdi olmaktan gurur duyduğumuzu bir kez daha hatırlatırız. Haksız ve mesnetsiz yorumlarla bizim üstümüzden kışkırtıcı politikalar üretip kin ve nefret tohumları ekerek bizleri hedef tahtası haline getirmek kimsenin hakkı da değil, haddi de değildir.

Bizler Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği olarak 70 yıllık mazimizde, Batı Trakya Türk Azınlığı olarak her daim, azınlık olarak emanet edildiğimiz Yunanistan’ın vatandaşı olarak birer asli unsuru olduğumuzu beyan ettik ve tüm eylemlerimiz ile de bunu ispatladık.

Hiçbir zaman Yunanistan’ın toprak bütünlüğünü tartışma konusu yapmadan toplum olarak bu güne kadar ki tek mücadelemiz Yunanistan’da 1. sınıf vatandaş olarak yaşama hakkımızı elde etmek için olmuştur.

Her platform ve ortamda da, Yunanistan’ın birer vatandaşı olarak Lozan’dan doğan ve gasp edilen azınlık haklarımızın mücadelesini sürdürdük ve sürdürmeye devam edeceğiz.
STAR TV’den, bizi hiçbir şekilde gerçekle alakası olmayan uydurma bir haberle hedef tahtası haline getirmek yerine, Batı Trakya Türk Azınlığının bu güne kadar gasp edilen hakları olan eğitim sorunu, müftülük sorununu, kamulaştırılan vakıf mallarını, eşit statüde temsil hakkını, vakıf idareleri, sivil örgütlenme ve ifade özgürlüğü yanında diğer gasp edilen azınlık haklarını gündeme taşımasını, 2017 yılı itibarı ile azınlık kurum ve kuruluşları ile toplumun seçilmiş yöneticileri hakkında Yunan derin devletinin tarih sayfalarında kaldığını düşündüğümüz ırkçı, kin ve nefret içeren politikaları neticesi açılan soruşturmaları sorgulayıp gündeme taşımasını beklerdik.

Birde bunların yanında yaşadığımız bölgenin değersiz ve sahipsiz olmadığını, tezgahlanmak istenen bölgenin istikrarsızlaştırılması oyununa gelmeyeceğimizi ve buna izin vermeyeceğimizin bilinmesini isteriz. STAR TV yöneticileri, ülkenizi seviyorsanız gelin saçma fikirler peşinde koşacağınıza gerçek oyunları görelim ve bölgemize, birlikte sahip çıkalım diyoruz.

Son söz olarak da, her daim ifade ettiğimiz gibi bir kez daha beyan etmek isterim ki; Batı Trakya Türk Azınlığının bu gün tüm kurumları ile sürdürdüğü tek bir mücadelesi vardır. O da Lozan’dan doğan ve bu güne kadar gasp edilen haklarının geri kazanımına kadar yasal çerçevede, legal yollarla sürdüreceği hak arama mücadelesidir. Kısacası insanca hep birlike huzur içerisinde bir yaşamdır.

Bunun dışındaki hiçbir ortam veya eyleme bizler girmedik, toplumu tahrik etmek sureti ile kimse bizi bu illegal yollara da çekemeyecektir.”