Anasayfa


12-06-2015
Bulgaristan’da 3 Türk’e devlet nişanı ödülü
Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev, Bulgaristan'da 1989 yılında yıkılan komünizm rejimine karşı direnişin öncülüğünü yapan 3 Türk'e “Onurlu Yurttaşlık Görevi” devlet nişanı verdi.
12 Haziran 2015 Cuma

Hükümetin teklifi üzerine Cumhurbaşkanlığı köşkünde düzenlenen törende Mustafa Ömer, Yusuf Babekoğlu ve Ali Ormanlı’ya devlet nişanı verilmesi töreni sırasında ülkede 45 yıl süren komünizm dönemindeki vahşetler bir kez daha hüzünle hatırlandı.

Cumhurbaşkanı Plevneliev, 10 Kasım 1989 tarihindeki diktatörlüğün çöküşünün, 26 yıl önce Türk ve Müslümanların direnişi ile başlayan ve “Mayıs Olayları” olarak bilinen hareketle start aldığını ifade etti.

Plevneliev, eski rejimin zorla isimlerini değiştirmeye, dinini yasaklamaya çalıştığı bir dönemde Bağımsız İnsan Hakları Koruma Derneği ve Demokratik İnsan Hakları Ligi gibi Türklerin kurduğu örgütlerin cesur bir mücadele verdiklerinin altını çizdi.
Hiç bir totaliter idare halkın ruhu ve iradesinden daha güçlü olmadığını belirten Plevneliev sözlerine şöyle devam etti: “Eğer bugün eski totaliter rejim ile ilgili gerçekleri açık olarak konuşabiliyorsak, bunu baş eğmeden adaletsizlikle mücadele veren o Bulgaristan vatandaşlarının gösterdiği cesaretleri sayesinde yapabiliyoruz. Demokrasimizin varlığı, önemli ölçüde bugün saygıyla ödüllendirdiğimiz bu kişilerin totaliter eziyet mekanizmalarına karşı mücadelesine borçludur. Mayıs olaylarına katılan 30 bin kişilik hareket demokrasinin gelmesini sağladı.”

“CEHENNEMİ YAŞADIK”

Bulgaristan'da 1988 yılında kurulan Demokratik İnsan Hakları Ligi’nin Başkanı Mustafa Ömer, tören sonrası yaptığı açıklamada kendisi ve ailesinin maruz kaldığı eziyetleri anlattı. “Adlarımızın zorla değiştirilmesi bir cehennemin dibiydi” diyen Ömer, kurdukları örgütün komünizme karşı direnişi başlatan en büyük teşkilatlardan biri olduğunu söyledi.

Ömer, memleketi olan Güneydoğu Bulgaristan'daki Koşukavak (Krumovgrad) kentinde 5, ülke genelinde ise 50'ye yakın kişinin öldürüldüğü direniş olaylarında bir çok insanın sürgün edildiği ve dövülerek sakat bırakıldığını anlattı.

ÜÇÜNCÜ NESİL BELENE MAHKUMU

Cumhurbaşkanı Plevneliev’in elinden nişanını alan Yusuf Babekoğlu da, dedesi ve babasından sonra ülkenin kuzeyindeki Belene Toplama Kampı'nda hapis yatmış olan üçüncü nesil mahkum” olduğunu belirtti.

Halen Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesinde Öğretim Görevlisi olan Yusuf Babekoğlu ise ülkenin Doğusundaki Varna bölgesinde, 1988 yılında kurulan Bağımsız İnsan Hakları Koruma Derneği’nin başkan yardımcısı olarak görev yaptığı gerekçesiyle önce okuduğu üniversiteden atıldı, ardından sürgün edildi.
“Bizim muhalefetimiz, aslında Bulgaristan'ın insan hakları için mücadele veren en radikal muhalefetiydi” diyen Babekoğlu, “Er veya geç gerçekler ortaya çıkar, hak yerini bulur” ifadesini kullandı.

“ASLA TERÖRİST OLMADIK”

Bulgaristan’daki ‘Mayıs Olayları’nın zemini yaratan bir direniş ağı oluşturan Babekoğlu, yurtdışına kaçmaya çalışırken yakalanarak, Belene kampına yollanmış. Eski rejim, iradesini kıramayacağını görünce kendisini sınır dışı ederek Avusturya'ya göndermiş. Törene katılan Babekoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz asla terörist olmadık. Sivil, medeni bir savaşım yaptık. Bulgaristan'da Türklerden kaynaklanan bir bölücülük hareketinin olabileceğine inanmıyorum. İstediğimiz tek şey olduğumuz gibi, rahat bir yaşam sürdürebilmekti.”

Haberler


Selanik’te 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlandı

Şapçı Belediye Başkanı İoannu’dan Erdem Hüseyin’e ziyaret

Gümülcine İdadiye Türk Azınlık İlkokulu öğrenci şenliği düzenliyor

İskeçe Türk Birliği Kadınlar Kolu seçimleri yapıldı

GTGB Yönetiminden nezaket ziyaretleri

Garanis, değerlendirilmeyen gayrimenkullerin belediyeye verilmesini istiyor

Bakan Yardımcısı Aleksandropulu’dan çalışma ziyareti

Turizm alanında iş arayanlar için JOBmatch devrede

Hakan Fidan’ın yeni yardımcıları belli oldu

İklim değişikliği ve etkileri konuşulucak

İskeçe Azınlık Ortaokulu ve Lisesi öğrencilerinden resim, maket, kolaj ve origami sergisi

Ozan Ahmetoğlu, Eurovision’da azınlık gençlerinin yaşadığı olayı Deutsche Welle’ye değerlendirdi