Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği'nin 4 Mayıs Cuma günü BİHLİMDER konferans salonunda düzenlediği konferansın konuşmacısı Prof. Hüseyin Bağcı oldu. "Bölgesel ve Küresel Gelişmeler Işığında Türk-Yunan İlişkilerinin Seyri. 1920-2023" başlığı altında iki ülke ilişkilerini değerlendiren Bağcı, gelecek konusunda iyimser olduğunu söyledi.

Gümülcine'de gerçekleştirilen konferansa ev sahibi olan Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği Başkanı Ercan Ahmet'in yanı sıra Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif, Rodop Milletvekili Mustafa Mustafa, Türkiye'nin Gümülcine Başkonsolosu Murat Ömeroğlu, Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği Başkanı Aydın Ahmet, BİHLİMDER Başkanı Mehmet Emin Ahmet, Gümülcine Belediyesi Başkan Yardımcısı Rıdvan Molla İsa, Gümülcine Belediyesi meclis üyesi Sibel Mustafaoğlu, BAKEŞ Genel Müdürü Pervin Hayrullah ve soydaşlar katıldı.

Konferans öncesi yapılan selamlama konuşmalarında; BTAYTD Başkanı Ercan Ahmet ve Türkiye'nin Gümülcine Başkonsolosu Murat Ömeroğlu katılımlarından dolayı Prof. Dr. Hüseyin Bağcı'ya teşekkür ettiler.

Konferansta Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, Robert D. Kaplan'ın, Şükrü Gürel'in, Sabriye Cemboluk'un, Dido Sotiriu'nun ve Ahmet Altan'ın kitaplarından örnekler verdi. Altan'ın "Kılıç Yarası" adlı kitabında Batı Trakya ve Selanik'in anlatıldığı son çalışmalarla Batı Trakya konusunun Türk edebiyatında da ortaya çıktığını belirtti.

Osmanlı yıkılırken onun küllerinden Türkiye Cumhuriyeti'nin doğduğunu söyleyen Bağcı, "Mustafa Kemal'i anlamadan Türkiye - Yunanistan tarihini anlamak mümkün değildir. Nutuk'u mutlaka herkes okumalıdır. Bunu okumadan Türkiye Cumhuriyeti'ni anlayamazsınız." dedi.

Bağcı konuşmasının devamında 1913-23 arası gelişmeler, II. Dünya Savaşı, İsmet İnönü, Menderes, Kıbrıs olayları, Turgut Özal dönemi, Türkiye'nin AB üyeliği gibi yakın tarihten kesitleri anlattı.

Bağcı, Yılmaz Karakoyunlu'nun "Mor Kaftanlı Selânik" adlı kitabında mübadeleden bahsettiğini hatırlattı. Mübadelenin her iki taraf için de bir felaket olduğunu; komşuların, dostların, mezarlıkların geride bırakılıp terk edildiğini anlatan Bağcı, göçmenlerin bu yüzden yeni bir vatan edinme çabası içinde olduklarını ve "Mübadillerden vatan haini çıkmaz" sözünün bu nedenle söylendiğini vurguladı.

Bağcı, konuşmasının sonunda 1999 depreminin Türkiye ve Yunanistan'ı yakınlaştırdığını ve bunun sonucunda 30 anlaşma imzalandığını kaydetti. Yorgo Papandreu ve İsmail Cem'in iki ülke arasındaki ilişkileri ileri bir noktaya taşıdığını ifade eden Prof. Hüseyin Bağcı, "Türkiye - Yunanistan ilişkileri hakkında iyimserim. AB, Balkanlar ve dünyada Türk - Yunan ilişkilerinin hızla iyimserliğe gittiğini düşünüyorum. Askerler olayı yapaydır. Türkiye - Yunanistan ve Balkanlar arasındaki ilişkiler Ortadoğu'daki gibi değildir. Tarihsel deneyimin üzerine AB gibi kurumlar vardır. 2025 yılına kadar diğer Balkan ülkeleri de AB'ye alınabilir. Sorunların çözümü için yeni kurumlar ve diyaloglar gereklidir. Yeni neslin sorunları daha değişik şekillerde müzakere edeceğine inanıyorum. Küreselleşen olanakları kullanacaklardır. Yunanistan'ın ekonomik olarak kötü durumda olması Türkiye'nin hoşuna gitmemeli. Komşuluk, iyi geçinmek çok önemlidir. Yunanistan ve Türkiye'yi yönetenler siyasal ve sosyal olarak işbirliği yapmalıdırlar. Balkan ve Akdeniz coğrafyasındaki komşular birlikte yaşamalıyız. Barış yapıcı sınıfındanım. Siyasetçiler AB'de olduğu gibi barış projesi üzerinde çalışmalıdırlar."
Konferans soru-cevap bölümüyle sona erdi.