"Okullarımızı Çocuksuz Azınlığımızı Okulsuz Bırakmayalım" kampanyasının anne ve kadın duyarlılığıyla başlatılan bir kampanya olduğunu belirten Şerifoğlu, kampanyanın amaçlarını anlattı.

Batı Trakya Türk Kadın Platformu Sözcüsü Sevil Şerifoğlu, "Aslında kampanyanın sloganı çok şeyi anlatmaya yeter. Okullarımızı çocuksuz, Azınlığımızı okulsuz bırakmayalım. Bu slogan hem sorunu anlatıyor, hem de kampanyanın amacını anlatıyor." diye konuştu.

"AZINLIK OKULUNA KARŞI BİLİNÇLİ BİR PROPAGANDA VAR"
Son yıllarda azınlık okullarına ve azınlık eğitimine karşı bilinçli bir propaganda yapıldığına kesin olarak inandıklarını ifade eden Kadın Platformu Sözcüsü Sevil Şerifoğlu şunları ifade etti: "Azınlık ilkokulu bizim toplumumuz için çok önemli. Çocuklarımızın kendi kültürlerini ve kendi dillerini yani Türkçe'yi öğrendiklerini ve geliştirmeye başladıkları ilk kurum. Bu kurum, yani azınlık ilkokulu azınlık insanının ve azınlık kültürünün olmazsa olmazıdır. Kusurları ve eksikleri olabilir ancak bu kendi okulumuzdan vazgeçeceğimiz anlamına gelmez. Unutulmamalıdır ki dünyadaki ve tabii ki Yunanistan'daki bütün eğitim sistemlerinde ve okullarında sorunlar var. Yani sorunu olmayan bir sistem yok. Ancak son yıllarda azınlık eğitimi ve azınlık okulunu hedef haline getiren bir anlayış var. Azınlık okulunu kötü okul olarak gösteren bu propagandadan azınlığımıza mensup bazı anne babalar da etkilenmiş durumda. Bizler, Batı Trakya Türk Kadın Platformu olarak tüm bu gerçekleri dikkate alarak bu kampanyayı başlattık. Amacımız azınlık ilkokuluna sahip çıkmak. Bu konuda velilere mesaj vermektir. Azınlık ilkokulunun önemini ve toplumumuz için önceliğini anne babalara anlatmaktır birinci amacımız."

"AZINLIK OKULU AZINLIK ÇOCUÄžU İÇİN EN DOÄžRU SEÇİM"

Annelerin çocuklarla daha fazla ilgilendiği gerçeğini gözönüne alarak, kadın ve anne hassasiyetiyle harekete geçtiklerini anlatan Batı Trakya Türk Kadın Platformu Sözcüsü ve aynı zamanda İskeçe Türk Birliği (İTB) Kadınlar Kolu Başkanı Sevil Şerifoğlu, "Biz azınlık kadınları ve anneleri olarak çocuklarımızın dilini, dinini, kültürünü özgürce yaşayabileceği bizim okullarımızda eğitim görmesini destekliyoruz. Azınlık ilkokullarımızın çocuklarımız için en doğru seçim olduğunu düşünüyoruz. Kendi dilinden ve mensup olduğu kültür dairesinden ayrılmadan hem Türkçe'yi, hem de ülkemizin resmi dili olan Yunanca'yı aynı anda öğrendikleri bu okulların yaşamasını ve gelişmesini istiyoruz. Türkçe ve Yunanca'yı aynı anda öğrenmenin çocuklarımız için en doğrusu olduğunu düşünüyoruz." dedi.

"KAMPANYAMIZ ÖNÜMÜZDEKİ YIL DAHA ETKİN BİR ŞEKİLDE DEVAM EDECEK"

"Okullarımızı Çocuksuz Azınlığımızı Okulsuz Bırakmayalım" kampanyasının bu yıl hemen hemen kayıt dönemiyle aynı dönemde başladığını ifade eden Şerifoğlu sözlerini şöyle tamamladı: "Bu kampanya bir ihtiyaçtan doğdu. Bu yıl biraz geç başladı. Kayıt dönemiyle hemen hemen aynı günlerde başladı. Velilere çok daha önceden ve daha iyi hazırlanmış bir şekilde ulaşmak istiyoruz. Başlattığımız kampanya azınlık kurumlarından destekleniyor. Heyecanla karşılanan bir kampanya olduğunu görmekten mutluyuz. Geçtiğimiz günlerde bazı toplantılar ve buluşmalar gerçekleştirdik. Kısa zamanda ulaşabildiğimiz velilere ulaşmaya çalıştık. Çok az bir sürede bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bu gayretimiz kayıtların son günü olan 18 Mayıs gününe kadar devam edecek. Ancak kampanyamız önümüzdeki yıl daha etkin bir şekilde devam edecek. Bu çerçevede velilerle, özellikle de annelerle biraraya geleceğimiz bazı etkinlik ve aktiviteler düşünüyoruz. Bunları önümüzde dönemde daha ayrıntılı bir şekilde ele alıp değerlendireceğiz. Ancak ilkokullara kayıtların devam ettiği 18 Mayıs Cuma gününe kadar ulaşabildiğimiz kadar veliye ulaşmaya çalışacağız. Bu çabamızda ve bu çalışmamızda tüm öğretmenlerimizi, tüm velilerimizi ve özellikle kadınlarımızı ve annelerimizi bizimle birlikte hareket etme ve bu mücadelede ortak olmaları çağrısında bulunuyoruz. Unutmayalım ki; azınlık okulu bizim kültürümüz, kimliğimiz ve değerimizdir. Hep birlikte sahip çıkıp daha da zenginleştirelim ve geliştirelim."