Anasayfa

27-07-2015
Ekonomi can çekişiyor...
Ülkede yaşanan ekonomik kriz son aylarda daha da derinleşti.
27 Temmuz 2015 Pazartesi



5 Temmuz referandum kararından sonra devreye sokulan sermaye kontrolü piyasayı durma noktasına getirdi. Esnafın büyük bölümü masraflarını dahi karşılamakta zorlanıyor.
İşyerlerinde cirolar son aylarda yarı yarıya azalırken, vatandaş harcama yapmaktan kaçınıyor. Temmuz ayı başından itibaren bankamatiklerden günde en fazla 60 euro çekebilmek için oluşan kuyruklar artık "günlük" bir olay haline geldi.

Yaz tatili ve Ramazan Bayramı'ndan da umduğunu bulamayan esnaf, "Böyle bayram haftası görülmedi. Bayram mı, yoksa savaş mı var anlamak mümkün değil. İnsanlar harcama yapmaktan çekiniyor. Dükkanları hiç açmasak daha iyi." diye dert yanıyor.

Geçtiğimiz günlerde mecliste oylanarak kabul edilen üçüncü memorandumda öngörülen katma değer vergi (FPA) oranlarının artması da piyasayı olumsuz etkileyen önlemlerden biri olarak göze çarpıyor. Bazı ürünlerde FPA oranlarının değişmesi kısa süreliğine kargaşaya neden oluyor. Özellikle gıda ürünlerinde vergi oranının yüzde 13'ten yüzde 23'e çıkartılması vatandaşa zam olarak yansıyor.

GÜNDEM durma noktasına gelen ekonomiyi azınlık insanına sordu. Son memorandumla birlikte nasıl bir sürece girildiği konusunda soru işaretleri taşıyan esnaf, gelecekten umutsuz. İşte yorumlar ve azınlık insanının ekonomiyle ilgili görüşleri...


ALİ TOPAL MEHMET - Muhasebeci

"Yunanistan ekonomisi şu an itibariyle ne yazık ki uygulamada iflas etmiş olmasa da fiili anlamda iflas etmiş durumdadır. Geçmişten bugüne kadar elbette ki zaman zaman siyasi anlamda yanlışlar yapılmıştır. Ancak burada suçlu ya da sorumlu aramaktan öte önümüze bakmak daha doğru olacaktır diye düşünüyorum. Bundan sonra ekonomik anlamda geçmişimizi unutmayarak, geleceğimizi inşa etmeye çalışmalıyız. Genç nesillere ancak bu şekilde daha sağlıklı yarınlar bırakabilir ve inşa edebiliriz. Bu ekonomik krizden azınlık insanı da en derin şekilde etkinlenmiştir. Bunu bizzat gerek çalıştığım sektörde, gerekse çevremde yaşayarak görüyorum. Öyle ki, bir çok azınlık insanı ve özellikle genç nüfus göç etmek zorunda kalıyor. Çünkü burada iş imkanları her geçen gün azalmakta. Halbuki bölgede üreten ve sanayiye dayalı bir ekonomik alt yapı sistemi kurulmuş olsa, bunların hiç birisi yaşanmayacaktı. Bundan sonra bazı şeylerin zoraki de olsa değişeceği kanaatindeyim. Yunanistan'a Avrupa Birliği'nden yıllarca düzenli bir fon desteği devam etti. Ancak ne yazık ki hepimizin bildiği gibi malum çevreler, bunu gerektiği şekilde kullanmadı ve sonunda ortaya içinde bulunduğumuz bugünkü manzara çıktı. Bundan sonra sanayileşen, üreten toplum olmanın yanında kendi dinamiklerimizi de biran evvel hayata geçirmeye çalışmalıyız. Aksi takdirde Yunan halkıyla birlikte bizleri de çok kötü bir gelecek bekliyor. Azınlık insanı bu ülkenin gelir seviyesi anlamında alt tabakada yer alıyor. Ülkenin resmi iflası durumunda zaten zayıf olan azınlığı çok zor günler bekliyor. Bizi ayrıştıran meseleleri unutup, bir kenara bırakıp geleceğe bakmalıyız. Bugünkü ve bundan sonra daha da ağırlaşacak durumdan nasıl kurtuluruz diye düşünmemiz, hep birlikte çalışmamız ve üretmemiz lazım."


YUSUF İSMAİL - Esnaf

"Bu gördüğünüz dükkan yüz yıllık bir dükkan. Ben böyle kötü bir bayram haftası daha önce yaşamadım. Piyasa çok durgun. Bayram geldi, geçti ama hiç bir şey anlamadık. İnsanlar para harcamak istemiyor. Ekonomik kriz insanlarda keyif de bırakmadı, iştah da bırakmadı. Moraller bozuk, cepler boş. Dükkanlar masraflarını bile çıkaramıyor. Durum zaten kötüydü, ama son aylarda, hele son haftalarda daha da kötü oldu. Bu gördüğünüz Ermu Caddesi Gümülcine'nin en işlek caddesi, çarşının göbeği. Ama git konuş, hiçbir esnaf geçen seneden daha iyiyiz diyemez. Zaten üç - beş yıl öncesiyle mukayese yapmıyoruz. Ama geçen yıldan da kötüyüz. Tüccar mal getiremiyor, esnaf mal alamıyor, insanlar alışveriş yapamıyor. Eski bereketler kayboldu gitti. Masrafını çıkaran şükrediyor. Valla bu durum nereye varacak bilemiyorum. Şimdi yeni önlemler geliyor. Eskilerine alışmadan yeni önlemler geliyor. Ne diyeceğimi bilemiyorum."


EMİNE HASAN - Tuhafiyeci

"Eskiden bayram haftasını zor beklerdik. Ne yazık ki koca Ramazan geçti, bayram haftası geçti ama hiç bir kıpırdama yok. Esnaf, zaten vergilerden bunalmış vaziyette. Ben anlayamıyorum. Bu ürünü 5 euroya satarken, halk bunu alamıyor. Beş euro için de pazarlık yapıyor. Şimdi bunu 6 euro yapınca nasıl satın alacak? Aylardır piyasa ölü gibi. Herkes birşeyler bekliyor gibi bir hal var. Her geçen gün insanların satın alma gücü azalıyor. Şimdi yeni vergiler geliyor diyorlar. Yetkililer mutlaka bu gidişata bir dur demeli. Esnaf çok zor durumda. Ağır vergi yükünü kaldıramıyor. Durum çok kötü. Eğer olumlu bir değişim olmazsa biz kapatmayı düşünüyoruz. Bu duruma daha ne kadar dayanabiliriz bilemiyorum. İşin kötüsü bir umut ışığı da göremiyoruz. Yetkililerin bu çaresizliğe mutlaka bir çare bulmaları gerekiyor."


MUSTAFA AHMETÇİK - Kuru kahveci

"Ekonomik durum zaten çok kötüydü. Ama şimdi vergilerin arttırılmasıyla çok daha kötü olacak. Ben buna inanıyorum. Dün muhasebecimiz geldi FPA oranlarını yüzde 13'ten 23'e çıkardı. Bu durum mecburen fiyatlara yansıdı. Bir kilo kahve 6,5 euro'dan 7,50'a çıktı. Ne yazık ki böyle. Esnaf zor durumda. Bayramı sıfırla kapatan komşularımız oldu. Bu FPA oranlarıyla bu iş yürümez. Çarşı pazar bu şekilde çalışmaz. İnsanlar para harcamak istemiyor. Millet çok tepkili. Yeni fiyatları görenler isyan ediyor. İnsanlar stresini bizden çıkartıyor. Esnaf değil de, psikiyatrist olarak çalışmaya başladık. İnsanlar sinirini bizden alıyor. Biz de esnaf olarak dinliyoruz. 'Çipras'a güvendik, ama bir şey değişmedi' diyorlar. Hükümetin artık bir çare bulması gerekiyor. Vergisini ödeyemeyen, sigortasını ödeyemeyen, faturasını ödemekte zorlanan esnaftan daha çok vergi alarak bu memleket kurtulur mu? Krizden bu şekilde çıkılır mı? Bana göre çıkılmaz."


EDİZ GEVELİ - Boya ve kimyevi madde

"Ekonomik durum son beş yıldır sürekli biçimde negatif bir grafik çiziyor. Ekonomik krizin başladığı 2010 yılında bunun geçici olacağını sanmıştık. Birkaç ayda krizden çıkarız dedik. Ama hiç de öyle olmadı. Sürekli biçimde aşağıya doğru gittik. Fakat son aylarda, yani kıştan bu yana piyasa iyice durdu. Hele hele son haftalarda bankalar kapanınca, piyasa da kapandı. Piyasada para yok. Hareket yok, bereket yok. Mecliste onaylanan programın da başarıya ulaşacağına inanmıyorum. Durum çok kötü. Politikacılar birbirini suçlamayı ve birbirini yemeyi bıraksınlar da ülkenin bu durumuna çare üretsinler. Avrupa'ya kafa tutmakla olmuyor. Üretmiyorsan kafa da tutamazsın. Laf değil, çözüm üretilmeli. Üretime geçilmeli. Bir ülkede üretim yoksa, borçların hepsini de silsen, üç yıl sonra yine aynı noktaya geleceksin. Durum zaten kötüydü, ama son aylarda iyice kötüleşti. Allah beterinden saklasın demekten başka bir şey diyemiyorum."


FARUK HAKKI - Ayakkabı mağazası

"Gümülcine esnafı olarak en kötü bayramı yaptık. Bayram haftası diye bir şey olmadı. Ben 8 yaşından beri bu dükkandayım. Ben böyle bir durum yaşamadım. Geçen yıllara oranla ciromuzun yarısını yaptık. Esnaf çok zor durumda. Faturalarını ödeyemeyen, aidatlarını ödeyemeyen çok esnaf var. Avrupa Birliği'yle yapılan müzakerelerin uzaması, anlaşma konusunda sorun yaşanması, referandum falan derken tüm bunlar insanlara çok olumsuz yansıdı. İnsanlar cebindeki parayı harcamak istemiyor. Korkuyor. Adamın cebinde 500 euro varsa bunu temel gıda maddeleri için saklıyor. Azar azar harcıyor. Yapabilecek başka bir alternatifi de yok. Alacaksa da çocuğuna alacak. Para harcamayacak. Bu durumun düzelmesi ve eskiye dönmesi uzun sürer. Ne kadar uzun sürer bilemem, ama öyle kolay kolay atlatamayacağız bu durumu. Binbir zorlukla, tehditle, korkutmayla bir anlaşmaya varıldı. Avrupa'yla bir anlaşma imzalandı. Anlaşmada çok ağır şartlar var. Ama buna rağmen bu anlaşmadan dolayı insanların bir rahatlama yaşadığını görüyorum. Şimdi hükümetin, bunun önümüzdeki haftalarda ve aylarda piyasaya olumlu yansıması için çalışması lazım. Burada çare üretimde. İnsanların çalışıp üretmesi ve karşılığında para kazanması lazım. Hazır parayla, borçla nereye kadar varabilirsin. Dediğim gibi böyle bir bayram yaşamadık. Eskiden bayram haftası diye bir şey vardı. Arife günü diye bir şey vardı. Bu kez böyle bir şey sözkonusu olmadı bile. İnşallah bundan sonraki bayramlar farklı olur."

ÖZKAN RUŞEN - Züccaciye

"Piyasanın durgun olduğunu tabii ki herkes biliyor. Zor durumda olan esnafa yeni vergiler getirmek elbette ki akıl karı değil. Ama maalesef böyle bir yöntem benimsendi. Hükümetin ve başbakanın direnebildiği kadar direndiğine inanıyorum. Ama ne yazık ki Avrupalıların katı tutumu karşısında daha fazla dayanamadı. Bayram vesilesiyle piyasa biraz canlandı diyebilirim. Yani önceki gün ve haftalara göre durum biraz daha iyiydi. Bankaların normal çalışma sürecine girmesinde büyük fayda var. Olayın vatandaş üzerinde biraz da psikolojik etkisi var. Bir de son haftalarda sermaye kontrolü nedeniyle insanlar bankalardan günde 60 euro çekebiliyor. Dolayısıyla harcama yapmamaya çalışıyor. Mutlaka yeni çözümler, yeni yöntemler benimsenmeli. Tarım ve hayvancılık bölgesi olan bizim bölgemiz bir kent merkezi gibi yaşamaktan vazgeçmeli. Köylerimiz eski üretimlere dönmek zorunda. Eskiden köydeki herkesin bir bahçesi, birkaç hayvanı vardı. Kendi kendine yeten bir ekonomik yapı vardı. Ondan çok uzaklaştık. Ama öyle anlaşılıyor ki o sisteme geri dönmemiz gerekiyor. Her şeye rağmen ümitli olmak ve çareler bulmak zorundayız."


FAİK SİNAP - Pastane, şekerleme

"Yeni önlemlerle birlikte FPA oranları değişti. Ekmekte değişiklik olmadı, ama diğer ürünlerde FPA yüzde 23 oldu. Bir euroya sattığımız böreğin bundan sonra 1,10 euro olması lazım. Örnek vermek gerekirse 8 euroya sattığımız bir ürünü 9 euroya satmamız gerekecek. Öte yandan yılda 4 bin euro vergi veriyorsak, şimdi 5 veya 6 bin euro vergi vereceğiz. Yani vatandaş da, esnaf da cebinden daha çok para ödeyecek. Ben 18 yıldır burada çalışıyorum. Son yıllarda da burasını ben çalıştırıyorum. Her geçen yıl biraz daha kötüye gittik. Her sene bir düşüş oldu. Son aylarda daha da kötüleşti. Bu FPA oranları konusunda da bir belirsizlik var. Neyin nasıl olacağını hala bilmiyorlar. Bazı ürünlerde yüzde 13 devam edecek, bazı ürünlerde 23 olacak. Yaz boyunca bir hareketlenme olmadı. Piyasa çok durgun. Herkes bir şey bekliyor. Para harcayan ise yok gibi. Bu yeni vergilerle nasıl olacak, nasıl başa çıkacağız gerçekten bilemiyoruz."


İRFAN HÜSEYİN - Kırtasiye ve oyuncak

"Piyasa son aylarda adeta komaya girdi. Esnaf en kötü dönemini yaşıyor. Esnaf bayram falan anlamadı. Masraflar katlanarak artıyor, fakat gelirler katlanarak azalıyor. Bu iniş nerede duracak bilemiyoruz ve tabii ki bunu da merak ediyoruz. Çok şükür ki Almanya'da yaşayan vatandaşlar ve Türkiye'den gelen turistler var. Onların sayesinde çarşı - pazar biraz hareketlendi. Almancılar ve Türkiyeliler olmasa durum daha da vahim olacak. İnşallah önümüzdeki dönemde bir çare bulunur, yoksa vaziyetin daha da kötü olmasından endişe ediyoruz."


EKREM KABA - Berber

"Ben berberim. Berlerler de krizden etkilenir mi diye sorabilirsiniz. Ama biz de etkilendik. Nasıl etkilendik hemen söyleyeyim. Kriz nedeniyle buradan göç eden çok sayıda insanımız var. Özellikle de gençlerden çok var. İş için dış ülkelere giden, Türkiye'ye giden çok insan var. Ben Yalımlı köyündenim. İskeçe'de dükkanım var. Sadece bizim köyden 82 kişi yurtdışına gitti. Bu ağırlıklı olarak son yıllarda oldu. Bazıları aileleriyle birlikte gitti. Çoluk çocuğunu da alıp kaçtı. Bize de kriz bu şekilde yansıdı. Çok sayıda müşterimiz memleketten ayrılınca bizim de işlerde düşüş oldu. Olay ne yazık ki çok vahim. Ekonomik kriz aldı başını gidiyor. İnsanlarda moral kalmadı. Bizim azınlık insanımız zaten zar zor geçiniyordu. Zor durumda olan çok insanımız var. Ama insanlar yaşadıkları sıkıntıyı dışarıya yansıtmıyor. Ama durum çok kötü. Bu gidişatın değişeceğine inanıyorduk ama olmadı. Allah herkesin yardımcısı olsun."


HÜSEYİN MEHMETOÄžLU - Emekli

"Biz bu ülkenin çok zor günler geçirdiğini hem gördük, hem yaşadık. Hem andartlık (çetecilik), hem de krallık dönemini yaşadık. İnsanlar tıpkı bugünkü gibi tam bir kutuplaşma dönemi içindeydi. Bir tarafta askeri yönetimi isteyen kesim, bir tarafta da demokrasi yanlısı kesim vardı. Hatta öyle ki, Balkan'daki eşkiya diyebileceğim kesimin, aşağı köyde yaşayan akrabasına, hatta kardeşine silahı doğrultacak kadar acımasız hale geldiği bir durumla karşı karşıya kaldık. Daha sonra diğer dış devletlerin baskısıyla andartlık ve sol görüş devrimi bir anda sona erdi. Biz ne günler geçirdik. Sofraya oturduğumuzda kimseden ses çıkmaz, herkes yemeğini aynı ve tek bir çanaktan yemeye çalışırdı. Öyle kimsenin başına ayrı ayrı tabaklar konulmazdı. Oysa ben bugünün şartlarına bakıyorum, herkes bir bolluk içinde. Sonra da hep bir ağızdan 'kriz var, ne olacak bizim halimiz' diye serzenişte bulunuyorlar. Yahu ben sorarım, bunun neresinde kriz var? Herkesin altında son model arabalar, lüks evler, lüks bile olmasa herkesin başını sokacak bir yeri var. Daha ne istiyoruz? Allah'a dua edeceğimize hep ağlanıyoruz. Bana göre bu dünyada 'iş yok, dolayısıyla da param yok' ifadesi çok yanlış. Yaşadığımız ülke de dahil olmak üzere, bir insan çalışırsa ona her yerde iş de var, para da vardır. Onun için hiç ağlanıp sızlanmamıza gerek yok. İnşallah bunu da atlatacağız. Biraz sabır."


HASAN UZUN - Emekli

"Ülke son yıllarda oradan oraya savruluyor. Avrupa yıllarca paraları gönderdi gönderdi, şimdi ise durdu. 750 euro emekli maaşım vardı. Krizden sonra 615 euro oldu. Şimdi daha da kesinti yapılacak diyorlar. Zaten kesinti yapılmasa bile bu yeni koyulan vergilerle onun bir kısmını cebimizden alacak. Sonra da emekli maaşlarında kesinti yapmadım diyor. Ben bu parayı alayım diye 40 yıl çalıştım. Pul yapıştırdım. Devlete para ödedim. 600 euro emekli maaşı için mi didindim. Yazık değil mi? Artık başka önlem alınmayacak dediler, yine önlemler alındı ve uygulanıyor. Peki ben soruyorum; artık bundan sonra yeni önlemler alınacak mı? Bize açık açık söylesinler. Torunlarımıza 20 euro harçlık vereceğiz diye 20 kez düşünüyoruz. Bu ülkenin yöneticileri bu duruma artık bir çare bulsunlar."

Haberler


BTAYTD Kadınlar Kolundan Demircik köyünde etkinlik

Dünya bu kararı konuşuyor: Hangi ülkeler Netanyahu’yu tutuklayacak?

Hakan Fidan: ‘Batı Trakya Türk Azınlığın sorunlarının çözümünün takipçisi olacağız’

Celal Bayar Azınlık Lisesinde ’Öğrenci Pazarı’na yoğun ilgi

Macaristan Başbakanı, Netanyahu hakkındaki tutuklama emrini tanımayacağını açıkladı

Pentagon, Rusya’nın Ukrayna’da kıtalararası balistik füze kullandığını doğruladı

SİRİZA’daki kriz ve Yunanistan’daki yeni siyasi denge

Hakan Fidan’ın ‘Türk azınlık ve soydaşlar’ açıklamasına Atina’dan tepki

BTAYTD’dan meme kanseri konusunda bilgilendirme etkinliği

Özgür Ferhat, çiftçilerin sorunlarını Tarım Bakan Yardımcısı ve Genel Sekreterine iletti

‘Gigabit’ programı için başvurular başladı

SİRİZA ana muhalefet konumunu kaybetti