10-11-2015
Akıncı: "Kurtuluş savaşını yapan bu nesil, yenilgi bilmeyen bir nesildir"
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK, ölümünün 77. yıldönümünde Batı Trakya’da da anıldı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK, ölümünün 77. yıldönümünde Batı Trakya’da da anıldı. Türkiye’nin Gümülcine Başkonsolosluğu bahçesinde düzenlenen anma törenine Batı Trakya'nın değişik bölgelerinden soydaşlar katıldı.
Başkonsolos Akıncı'nın tören sırasında yaptığı konuşmada, "Bu nesil tarihimizin en parlak, en idealist, yenilgi bilmeyen, vazgeçmeyen nesillerinden biridir. En belirgin özelliklerinden biri, asla yenilgi kabul etmemeleri. Ayrıca asla bizim hayal bile edemeyeceğimiz şartlarda mücadeleye devam etmeleridir. Kurtuluş savaşımızı bu nesil yaptı. Bu nesil hiç zaman rahat yaşama hayali kuramadı" ifadeleri ön plana çıktı.
YOÄžUN KATILIM
Batı Trakyalı Türkler, 10 Kasım Salı günü başkonsolosluk bahçesini doldurdu. Törene başta Türkiye'nin Gümülcine Başkonsolosu Ali Rıza Akıncı ve eşi Hülya Akıncı, Muavin Konsoloslar Murat Ertaş, Davut Ocak, Derya Ocak, Osman Şahin, İrfan Çetin ve Canay Kavuncu, diğer başkonsolosluk çalışanları, Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve İskeçe Müftüsü Ahmet Mete, Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif, Doğu Makedonya - Trakya Eyalet Başkan Yardımcısı Mustafa Katrancı, DEB Partisi Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş, Yassıköy Belediye Başkanı İsmet Kadı, Kozlukebir Belediyesi’ni temsilen meclis üyesi Hüseyin Hacı Mehmet, Türkiye Ziraat Bankası Şube Müdürü Mustafa Karabulut, BAKEŞ Başkanı Galip Galip, Trakya Tütün Üreticileri Kooperatifi Başkanı Hüseyin Esat, Gümülcine Belediye Başkan Yardımcısı Sibel Mustafaoğlu, BTAYTD Başkanı Ahmet Kara, Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği (BTTÖB) Başkanı Sami Toraman, GTGB Başkanı Koray Hasan, İTB Başkanı Ahmet Kurt, Batı Trakya Camileri Din Görevlileri Derneği Başkanı Sadık Sadık, eyalet meclis üyesi Önder Mümin, Gümülcine belediye meclis üyesi Zeynep Tevfikoğlu, öğretmenler, din adamları ve çok sayıda soydaş katıldı.
SAYGI DURUŞU
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Atatürk için yapılan anma töreni, 10 Kasım Salı sabahı saat 09:05'te Mustafa Kemal Atatürk'ün manevi huzurunda bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Ardından hep birlikte İstiklal Marşı okunarak, günün anlam ve önemini belirten konuşmaşlara geçildi.
"TÜRKİYE'NİN TEMELLERİNİ ATARAK BÜYÜK BİR DÖNÜŞÜM VE MODERNLEŞME SÜRECİ BAŞLATMIŞTIR"
Törende Gümülcine Muavin Konsolos Davut Ocak yaptığı konuşmada, Atatürk'ü ölümünün 77. yıldönümünde sevgi, saygı ve şükranla andıklarını belirterek sözlerine şöyle devam etti: "Atatürk yalnızca ileri görüşlü, eşsiz bir asker ve devlet adamı değil, aynı zamanda büyük bir devrimci ve düşünce insanı idi. Onun öncülüğünde cumhuriyet döeneminde hayata geçirilen reformlar laik, demokratik ve çağdaş Türkiye'nin temellerini atarak büyük bir dönüşüm ve modernleşme süreci başlatmıştır. Genç bir diplomat olarak temsil etmekten gurur duyduğum ülkemizin kurucusu ulu önder Atatürk'ü ölümsüzlüğe uğradığımız bu gün de hepimize düşen en büyük görev Atatürk'ü ve en büyük eseri cumhuriyeti anlamak, cumhuriyet değerlerini her koşulda korumak ve Türkiye'yi aydınlık yarınlara taşımaktır. Bu duygu ve düşüncelerle Atatürk'ün bizlere bıraktığı mirası layıkıyla taşıyacağımızı belirtiyor ve cumhuriyetimizin kurucusu büyük komutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, O'nun şahsında istiklal mücadelesinin tüm kahramanlarını bir kez daha saygı, sevgi, rahmet ve özlemle anıyorum."
"ATATÜRK BİR TÜRK İNSANI OLARAK KURTULUŞ SAVAŞINI BAŞLATMIŞ VE BUNU ZAFERE ULAŞTIRMIŞTIR"
Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, Atatürk'ün Balkan coğrafyasında doğduğunu ve çok kültürlü bir toplumun içinde yaşadığını anımsatarak, bir hemşeri olarak da Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmuş olması kendilerine gurur ve mutluluk verdiğini söyledi. Atatürk'ün bir çok farklı yerlerde kendilerinden çok güçlü orduları yendiğini dile getiren müftü Şerif, Atatürk'ün Türk askeri olarak Türk milletine sonsuz hizmetleri olduğunu kaydetti. Müftü Şerif sözlerine şöyle devam etti: "Atatürk'ün en çok tartışılan ifrata ve tefrite giden tarafı O'nun devlet adamı olarak cumhuriyeti kurduktan sonra devrimleri üzerine olmuştur. Atatürk'ü ifrat derecesinde yükseltenler bir de tefrit edenler olmuştur. Fakat Atatürk ne ifraf ne tefrit; Atatürk gerçekten bir Türk insanı olarak, Osmanlı İmpartorluğu'nun son döneminde bozulmaya yüz tuttuğu ve vatanın işgale uğradığı bir dönemde Samsun'a çıkarak bir kurtuluş savaşını başlatmış ve bunu zafere eriştirmiştir."
Atatürk'ün dinine bağlı bir kişi olduğunu da kaydeden Şerif, "Atatürk bir Türk evladı olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni Cuma günü, Kur'an-ı Kerim, salavatlarla, kelime-i tevhidlerle açmıştır. O'nun dindarlık yönünü bu şekilde görebiliriz. Atatürk İslam dininin son din olduğunu ve milletimize gerçek din olarak öğretilmesi gerektiğine inanarak döneminde Kur'an- Kerim'i tefsir ettiren ve bu hususta devlet kaynaklarını aktaran bir insandı. Atatürk Türk milleti için çok önemli, bizlerle O'nunla birlikte aynı kültürü yaşadığımıza inanıyoruz, kendisine Allah'tan rahmet diliyoruz" diye konuştu.
BTTADK Başkanı ve aynı zamanda İskeçe Seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete, Mustafa Kemal Atatürk'ün bir siyasi ve kumandan kimliğinin olduğunu ve O'nun bir toplumu ayakta tutabilmek için yapmak istediklerini farklı okuyabildiklerini söyledi. Bu açıdan Atatürk'ün hem sevenleri hem de arkasından konuşanları olduğunu dile getiren müftü Mete, "Bu durum herkes için mümkündür. Fakat eleştiri yaparken o zamanı düşünmek gerekir. Tıpkı Suriye ve Mısır'da olanlar gibi. Ondan sonra da Kurtuluş savaşı öncesi bir Türkiye'yi düşünün" ifadelerine yer verdi.
"TÜRK DÜNYASININ OLUŞMASI VE TÜRK KİMLİÄžİNİN TEKRAR YÜKSELMESİ İÇİN BÜYÜK BİR LİDERDİ"
"Mustafa Kemal Atatürk bizim ortak paydamızdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin bugünlere gelmesi, bizim bu günlerde olmamız için büyük bir kumandandır" diyen Mete sözlerine şöyle devam etti: "Biz insanların ölümünden sonra iyi tarafından bakar ve konuşuruz. Eğer hata varsa yapmamak üzere ibret alır ve görürüz. Bu yolda da yürürüz. İlerlemek isteyen bir toplum için bu önemlidir. Atatürk; Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması Türk dünyasının oluşması ve Türk kimliğinin tekrar yükselmesi için büyük bir liderdi. Bu duygu ve düşüncelerle Atatürk ve silah arkadaşlarına, Batı Trakya Türkünün bütün şehit ve gazilerine Allah'tan rahmet diliyorum."
"ATATÜRK ASKERİ DEHANIN YANISIRA İYİ BİR EKONOMİSTTİ"
BTTÖB Başkanı Sami Toraman da konuşmasında, 10 Kasım 1938 tarihinin Mustafa Kemal Atatürk'ün öldüğü değil, ölümsüzlüğe ulaştığı tarih olduğunu söyledi. Toraman, Atatürk'ün Balkanlı olmasından dolayı onur ve gurur duyduklarını vurguladı. Her geçen yıl O'nun inkılaplarına daha sıkı sarılarak, bunları yaşatma inançlarını arttığını görmekten mutlu olduğunu kaydeden başkan Toraman, "Atatürk aynı zamanda çok iyi bir ekonomistti. Bunun için Cumhuriyeti ilan etmeden 17 Şubat - 4 Mart 1923 tarihleri arasında İzmir iktisat kongresini düzenlemiştir. Görülüyor ki, Mustafa Kemal'in yalnız askeri dehası değil, iyi bir devlet yöneticisi olan, ekonomik dehası da çok ileride bir liderdir" diye konuştu.
Atatürk'in inançlı ve kararlı bir asker olduğunu belirten Toraman sözlerini, "Kurtuluş savaşı mücadelesini başlatırken Atatürk etrafındakiler kendisine 'para yok' dediklerinde 'bulunur', 'ordu yok' dediklerinde 'kurulur', 'düşman çok' dediklerinde 'yenilir' cevabını vermiştir. Mustafa Kemal bir ilkedir, devrimdir, özgürlüktür. O emperyalizm karşısında dik duran eşsiz bir liderdir" diyerek tamamladı.
"BU NESİL YENİLGİ BİLMEYEN, VAZGEÇMEYEN NESİLLERİNDEN BİRİDİR"
Gümülcine'deki 10 Kasım töreninde son olarak Gümülcine Başkonsolosu Ali Rıza Akıncı konuştu. Akıncı, törene katılanlara teşekkür ederek başladığı konuşmasında Atatürk'ün de içinde olduğu neslin özelliklerini sıraladı. Akıncı şunları kaydetti: "Belki tarihimizin en parlak, en idealist, yenilgi bilmeyen, vazgeçmeyen nesillerinden biridir. Çok küçük yaşlarda, 'Bu ülkeyi nasıl kurtaracağız, hangi çareler üzerinde tedbirler alacağız' gibi düşünmeye başlayan, örgütlenen, tıbbiyede, harbiyede başka okullarda biraraya gelen bir nesildir. En belirgin özelliklerinden biri, asla yenilgi kabul etmemeleri. Ayrıca asla bizim hayal bile edemeyeceğimiz şartlarda mücadeleye devam etmeleridir. Kurtuluş savaşımızı bu nesil yaptı. Bu nesil hiç bir zaman rahat yaşama hayali kuramadı. Bazıları şehit oldu, birçoğu da doğdukları toprakları bir daha göremedi. Bu nesli anlamak durumundayız. Süleyman Askeri'yi, Kuşçubaşı Eşref'i, tek başına yanında üç beş askerle Nahçıvan'ı kurtaran Binbaşı Halil beyi, Cihangir Zade İbrahim beyi, Zenci Musa'yı, ismini bilemediğimiz binlerce kahramanı çocuklarımıza anlatmak durumundayız. Ancak o zaman Kurutuluş savaşımızın ne manaya geldiğini daha iyi anlarız."
"ATATÜRK GERÇEKÇİ BİRİYDİ"
Daha önceki görev yeri Nahçıvan'da okuduğu bir teze değinen başkonsolos Akıncı, "Nahçıvan'ın bugün ayakta kalmasını sağlayan üç beş kişinin 1918 yılının şartlarında ellerinde hiçbir imkan yokken yaptığı fedakarlıkları gördüğümde hayrete düştüm. Bunları çocuklarımıza anlatmak durumundayız. Bu da Atatürk'ü ve milli mücadelemizin başka kahramanlarını da daha iyi anlamamızı sağlayacaktır. Atatürk o neslin özelliklerine sahip bir insandı. İdealistti, hiçbir durumda vazgeçmezdi, ciddi bir vizyona sahipti. Ama o nesilde olmayan başka özellikleri de vardı. Olayların ilerisini görme yeteneği vardı. İyi bir asker ve kumandandı. Kendi nesli içinde birinci sıradadır. Atatürk bunların yanında gerçekçi biriydi" diye konuştu.
"FARKLILIKLARI GÖRMEZDEN GELEREK BİR ARAYA GELME KÜLTÜRÜ OLUŞTURMALIYIZ"
Son olarak, "Biz Polatlı'da top seslerinin geldiği günlerden bugünlere kadar ulaştık. Buna şükrediyoruz" diyen Akıncı sözlerini, "Bir vatanımız var, güçlüyüz, daha da güçlü olacağız. Bunu yapabilmek için birliğe, beraberliğe ve farklılıklara tahammül göstermeye, bardağın boş tarafına değil dolu tarafına odaklanmaya ihtiyacımız var. Batı Trakya'da da Türkye'de de başka yerlerde de buna ihtiyacımız var. Çünkü en büyük eksikliğimiz bu. Türk milletinde yeterli insan gücü var. Türk milleti devlet kurucu ve teşkilatçı bir millettir. Sadece herkes rolüne razı olmalı ve birbirimizi sevmeliyiz. Farklılıkları görmezden gelerek bir araya gelme kültürü oluşturmalıyız. Her yerde buna ihtiyacımız var. Bunu yaptığımız zaman dünyanın her yerinde başarılı olacağımıza inanıyorum. Bu duygularla herkesi selamlıyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyetimizi kuran ve istiklal savaşı yapan tüm gazi ve şehitlerimizi, şimdi de dünyanın dört bir tarafında mücadele veren ve şehit düşen askerlerimizi rahmet ve minnetle yad ediyorum" diyerek tamamladı.