02-03-2023
BATI TRAKYA'DA 'TÜRK PARANOYASI' VE SONUÇLARI
Şubat ayının ilk günleriydi. Yunanistan Yargıtay Onursal Başkanı Vasiliki Thanu, Batı Trakya Fenerbahçeliler Derneğinin kapatılmasını talep etmişti. Thanu, yazdığı makaleyle Batı Trakya Fenerbahçeliler Derneğinin, Yunanistan için milli bir tehlike olduğunu iddia etmiş ve derneğin Gümülcine mahkemesi tarafından tescil edilmesinin büyük bir hata olduğunu savunmuştu.
Şubat ayının ilk günleriydi. Yunanistan Yargıtay Onursal Başkanı Vasiliki Thanu, Batı Trakya Fenerbahçeliler Derneğinin kapatılmasını talep etmişti. Thanu, yazdığı makaleyle Batı Trakya Fenerbahçeliler Derneğinin, Yunanistan için milli bir tehlike olduğunu iddia etmiş ve derneğin Gümülcine mahkemesi tarafından tescil edilmesinin büyük bir hata olduğunu savunmuştu.
Yargıtay Onursal Başkanının bu talebinin, kapatma davası açılmasının ilk işareti olduğuna inanan biri olarak konuyu yazdığım köşe yazısıyla değerlendirmeye çalışmıştım. Ancak her ne kadar bir makalenin tek başına dava açmak anlamına gelmeyeceğini ve sayın Thanu'nun makalesini abartmış olma ihtimalini de dikkate alarak, yazdığım yazıyı yayımlamadım. Biraz beklemeyi tercih ettim.
Meğerse abartmamışım. Ne yazık ki bu kez de tahminlerimde yanışmamışım. Aşağıda okuyacağınız satırlar yazıldığında Fenerbahçeliler Derneği aleyhine kapatma davası açılmamıştı. Thanu'nun açıklamasından kısa bir süre sonra Gümülcine savcılığı harekete geçti ve Batı Trakya Fenerbahçeliler Derneği hakkında kapatma davası açtı. Üstelik derneğin adının, dernek üyelerinin Türk vatandaşı olduğu veya bölgemizde etnik Türk azınlığın varlığı izlenimini yaratabileceği gerekçesiyle!
Demokrasi, insan hakları, örgütlenme özgürlüğü, insan hakları sözleşmesi ayaklar altında.
Yunanistan Yargıtay Onursal Başkanı Vasiliki Thanu'nun makalesinden sonra şubat ayı başında yazdığım ancak (abartmayalım, acele etmeyelim diyerek) yayımlamadığım yazıyı, tarihe not düşmek amacıyla siz değerli okurların takdirine sunuyorum. Abartmış mıyım, eksik mi yazmışım, tam mı yazmışım varın siz karar verin.
"Birkaç gün önce Batı Trakya Fenerbahçeliler Derneğiyle ilgili bir haber okuduk. Yargıtay Onursal Başkanı ve seçim hükümetinde başbakanlık yapmış olan Vasiliki Thanu, dernekle ilgili bir çağrıda bulundu. Thanu, Batı Trakya Fenerbahçeliler Derneğinin mahkeme tarafından tescilinin iptal edilmesini istiyor. Yani derneğin kapatılmasını talep ediyor!
Kızmak mı, öfkelenmek mi, endişe etmek mi, üzülmek mi desem yoksa gülmek mi desem bilemedim. Belki de hepsi. Evet, haberi okuyunca içine girdiğim psikolojik durum tüm bunların karışımı.
Yunanistan Yargıtay Onursal Başkanı ve eski Başbakan Vasiliki Thanu'ya göre; birkaç ay önce kurulan 'Batı Trakya Fenerbahçeliler Derneği' Yunanistan için milli bir tehlikeymiş! Evet, doğru okudunuz; Fenerbahçeliler Derneği ülkemiz Yunanistan için milli bir tehlikeymiş.
Peki sebep neymiş? Vasiliki Thanu'ya göre derneğin ismi ve tüzüğündeki amaçları ülkenin ve bölgenin kamu güvenliğine ve bölgede yaşayan 'Türk' ve 'Yunanlılar'; pardon 'Müslüman' ve 'Hıristiyanlar' demek istedim, bu iki topluluk arasındaki sosyal barışı tehdit ediyormuş. Bayan Thanu'ya göre 'Batı Trakya' ifadesi, Türkiye Cumhuriyeti'nin söylemi ve propagandasına hizmet etmek anlamına geliyormuş. Çünkü sadece Türkiye 'Batı Trakya' ifadesini kullanıyormuş. (Acaba aynı şey Rum azınlığın yaşadığı Arnavutluk'un güneyi için 'Kuzey Epir' diyen Yunan siyasi, akademik ve medya dünyası için de geçerli mi? Bunu sayın Thanu'ya sormak isterim aslında.)
Sayın Thanu, bölgemizde 'Batı Trakya' ifadesini taşıyan çok sayıda dernek olduğunu herhalde bilmiyor.
Batı Trakya Türklerinin asırlık dernekleri, isimlerinde 'Türk' ibaresi var diye bundan 40 yıl önce yasal statüleri ve tüzel kişilikleri iptal edildi. Tarihi derneklerimiz, kültürümüzü yaşattığımız kurumlarımız 'yasaklı' hale sokuldu.
Daha sonra kuruluş dilekçesi veren ve isminde 'Türk' ibaresi taşıyan derneklerin bu talepleri reddedildi. Hatta daha da ileri gidilerek isminde 'Batı Trakya' ibaresi taşıyan bazı derneklere bile izin verilmedi.
Söz konusu Türk azınlık dernekleri uğradıkları mağduriyeti ve ayrımcılığı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) taşıdı. Türk azınlık dernekleri davaları kazandı. Ancak Yunanistan, 15 yıldır AİHM kararlarını tüm uyarı ve çağrılara rağmen uygulamıyor. Türk azınlık derneklerinin mağduriyetini AİHM kararlarına rağmen ortadan kaldırmıyor. Özetle ifade etmek gerekirse; 'Yunanistan'da Türk azınlık yok ve isminde 'Türk' ibaresini taşıyan dernek olamaz' deniyor. Bu antidemokratik uygulamada inatla ısrar ediliyor.
Batı Trakya Fenerbahçeliler Derneğinin Yunanistan için tehdit ve tehlike olduğu iddiasıyla derneğin tescilinin iptali isteniyor. Yani derneğin kapatılması talep ediliyor!
Üstelik 'Batı Trakya Fenerbahçeliler Derneğinin Yunanistan'ın milli çıkarlarına zarar verdiği ve kamu güvenliğini tehdit ettiği iddiasıyla! Gerçekten PES demekten başka ne denebilir merak ediyorum.
Öyle anlaşılıyor ki Batı Trakya'da sadece 'Türk' ibaresi veya 'Türk' kimliği değil; bunu çağrıştıran ve buna atıfta bulunan HERŞEY tehdit ve tehlike olarak ilan edilip, hedef gösteriliyor.
THANU'NUN AÇIKLAMASI VE 'MAKEDON DİLİ DERNEÄžİ' ALEYHİNE AÇILAN KAPATMA DAVASI
Yunanistan Yargıtay Onursal Başkanı sayın Thanu'nun bu makalesini çok abarttığımı düşünenler olabilir. Ancak geçtiğimiz haftalarda yaşanan bir olayı dikkate alırsak bunun böyle olmadığı anlaşılacaktır. Makedon azınlık üyelerinin yoğun olarak yaşadığı Florina'da 'Makedon Dili Merkezi' adı altında bir dernek kuruldu. Derneğin kuruluşundan sonra aşırı milliyetçi çevreler bu derneği hedef tahtası haline getirdi. Dernek hedef gösterildi, ötekileştirildi. Kısa bir süre önce de Yargıtay Onursal Başkanı Vasiliki Thanu, yazdığı makaleyle bu derneğin tescil kararının iptalini istemiş ve savcıyı göreve çağırmıştı. Birkaç hafta sonra da Florina savcısı 'Makedon Dili Merkezi'nin tescilinin iptali, yani kurulmuş bir derneğin kapatılması talebiyle dava açtı. Dava 2 Şubat 2023 tarihinde görüşüldü ve karar bekleniyor.
Batı Trakya Fenerbahçeliler Derneği için de aynı talepte bulundu sayın Thanu. Şimdi Gümülcine savcısının benzer bir davayı açıp açmayacağını göreceğiz. Dava açılır mı açılmaz mı bilemiyorum ancak şunu çok iyi biliyorum ki; Batı Trakya Türk Azınlığı olarak çok ciddi bir 'Türk Paranoyası'yla karşı karşıyayız.
Allah herkese akıl fikir versin..."