Anasayfa

22-06-2023
Seçime doğru....
Batı Trakya Türk Azınlığı açısından tarihi bir seçim döneminin sonuna geldik. 21 Mayıs seçimlerinden çok farklı bir seçim dönemi yaşadığımıza en ufak bir şüphe yok.
22 Haziran 2023 Perşembe

Batı Trakya Türk Azınlığı açısından tarihi bir seçim döneminin sonuna geldik. 21 Mayıs seçimlerinden çok farklı bir seçim dönemi yaşadığımıza en ufak bir şüphe yok.

21 Mayıs'ta yapılan seçimlerde Batı Trakya Türk Azınlığı, mevcut milletvekillerine Rodop ilinde SİRİZA'dan Özgür Ferhat'ı dahil ederek milletvekili sayısını dörde yükseltti. Bu rakamın, ulaşılacak azınlık milletvekili sayısının üst sınırı olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

Dört yıl önce yapılan seçimlerde 400 oyla sandalyeyi Dimitris Haritu'ya kaptıran Özgür Ferhat, Rodop ilinde en çok oyla seçilen milletvekili oldu. Dört yıl boyunca azınlık seçmeniyle olan ilişkisini güçlendiren Özgür Ferhat'ın seçilmesinden sonra partisindeki bazı "yoldaşlarından" sert eleştiriler ve ithamlar geldi. SİRİZA'nın desteğiyle Gümülcine belediye başkan adayı olan, aynı zamanda milletvekili Haritu'nun da eşi özelliğini taşıyan Eleni Lafçi, "Özgür Ferhat Türk Başkonsolosluğunun desteğiyle kazandı" diye bir iddia ortaya attı. Lafçi'nin, eşinin milletvekilliğini kaybetmesinin acısıyla böyle bir açıklamada bulunduğu kamuoyunda yaygın bir şekilde kabul görüyor.

Bu açıklamadan birkaç gün sonra başbakanlık görevini seçim hükümeti başbakanına devreden Yeni Demokrasi Partisi lideri Kiriakos Miçotakis, günlerce sürecek tartışmayı başlattı. Miçotakis, Proto Thema gazetesine verdiği demeçte bir anlamda Lafçi'nin açıklamasına tutunarak "SİRİZA'nın Rodop ili adayı Özgür Ferhat'ın Türk Başkonsolosluğunun desteğiyle seçildiği" iddiasını ortaya attı. Birkaç gün öncesine kadar başbakanlık görevini yürüten Miçotakis, SİRİZA partisinin iki aday (Özgür Ferhat ve Hüseyin Zeybek) konusunda uyarıldığını, bu kişileri listelerine dahil etmemesi yönünde Çipras'a öneride bulunulduğunu söyledi. Ve tartışma büyüdükçe büyüdü.

Miçotakis'in ifadelerinden sonra SİRİZA'nın iki azınlık milletvekilinden (hatta tüm azınlık milletvekillerinden) Türk azınlığı tanımadıkları, Müslüman azınlığı tanıdıkları yönünde bir açıklama yapmaları istendi. Bu konuda medya üzerinden çok yoğun bir baskı başladı.

"Türk azınlık yoktur. Lozan Antlaşması Müslüman azınlık öngörmektedir, ben de Müslüman azınlığı kabul ediyorum." şeklinde bir beyanat talep edildi. "Çıkın bu açıklamayı yapın ve konu kapansın" dendi. Denmekle kalmadı, resmen baskı kuruldu. "Bu açıklamayı yapmıyorlarsa aday listelerinden çıkartılsın" çağrıları duyuldu. Gerçek anlamda bir "cadı avı" başlatıldı.

Konu biraz gündemden düşmek üzereydi ki, bu kez Dora Bakoyanni Gümülcine'ye geldi. Azınlık seçmeninin desteğiyle ülke genelinde SİRİZA'nın birinci olduğu tek il olan Rodop'u ziyaret eden Bakoyanni azınlık insanına adeta fışkınla dövercesine "haddini bildirmeye" çalıştı. Türk azınlık köylerini ziyaret sırasında, "hanım ağa" tavırlarıyla "Sizden bunu beklemezdim. Sizi desteklememi istiyorsanız siz de bizi desteklemelisiniz. Eğer bize destek vermezseniz işler daha zor olacak." açıklamasında bulundu. "Aba altından" değil, sopayı resmen "aba üstünden" gösterdi.

Kabul edilemez bir üslupla, Batı Trakya Türk seçmeni tehdit edildi. Hatta sayın Bakoyanni, Rodop ziyaretiyle ilgili olarak katıldığı televizyon programında itiraflarda da bulundu. Partilerin, Batı Trakya'daki azınlık adayları konusunda kendi aralarında anlaştıklarını söyledi. Dış politika konularında Batı Trakya'da anlaştıklarını ifşa etti. Ve bir anlamda "SİRİZA bu anlaşmaları bozdu" demeye getirdi.

Bakoyanni'nin açıklamaları sadece Batı Trakya Türk Azınlığı tarafından değil, Yunanistan'daki bazı çevreler tarafından da eleştirildi.

Miçotakis ve Bakoyanni'nin açıklamalarıyla, Batı Trakya Türk Azınlığı 25 Haziran seçimlerinin ana gündem maddesi haline geldi.

Azınlığı ötekileştirme, siyasi iradesine saygısızlık sürecinde sırayı Yeni Demokrasi Partisi Sözcüsü (eski hükümet sözcüsü) Akis Skerços aldı. Katıldığı bir televizyon programında Skerços, "Azınlık seçmeni basit haklara sahip olmak isterse milli politikaya hizmet eden adaylara oy vermelidir." deyiverdi! Şaka gibi...

Yani "bizim adaylarımıza oy vermez ve kendi kafanıza göre oy verirseniz işiniz sakat" imasında bulundu. Aslında bunun adı açık tehdittir.

3 Haziran'da Miçotakis'in gazete demeciyle başlayan süreçte Batı Trakya Türk Azınlığı ilk kez bu kadar hedef gösterildi, ötekileştirildi, korkutulmaya çalışıldı. İradesine ve tercihlerine korkunç boyutta saygısızlık yapıldı. Kendi oylarıyla seçtiği temsilcileri baskı altına alındı. Kimliği saldırıya uğradı.

Durumun, Türk azınlığın kimliğinin ve benliğinin inkarını aşıp siyasi tercihinin ipotek altına alınmasına kadar gittiğine şahit olduk.

Bizler, "Koskoca başbakan Rodop ve İskeçe ilindeki birkaç bin oy için konuyu neden bu kadar üst perdeden vermeye devam ediyor?" diye merak ederken, Miçotakis bu süreç içinde bir anlamda "baklayı ağzından çıkardı." Miçotakis bir röportajında, "Trakya'yla ilgili olarak sadece SİRİZA'ya değil, Türkiye'ye ve Erdoğan'a da mesaj gönderiyorum" dedi. Kopartılan gürültünün amacı konusunda bir ipucu vermiş oldu Sayın Miçotakis.

Her zaman olduğu gibi bu tartışmanın da Rodop ilinde (daha sonra İskeçe ili de eklendi) SİRİZA adaylarının Türk Başkonsolosluğunun desteğiyle seçildiği iddiasından çıkıp, Batı Trakya Türk Azınlığının kimliğinin (Türklüğünün) inkarına evrildiğini gördük. Batı Trakya'da en büyük sorunun aslında azınlığın kimliğinin inkarı olduğu bir kez daha net bir şekilde anlaşılmış oldu. Tüm sorunların bu noktadan başladığı ve yine bu noktada düğümlendiği bir kez daha tecrübe edilmiş oldu.

SİRİZA milletvekillerinden, "Türk azınlık iddiasında bulunmuyorum. Lozan Antlaşması'nda öngörüldüğü gibi sadece Müslüman azınlığı kabul ediyorum" şeklinde bir açıklama yapmaları için baskı yapılırken, bu açıklama Rodop ili PASOK milletvekili İlhan Ahmet'ten geldi. Ahmet, Skai TV'de katıldığı programda "Daha önce hiç Türk azınlıktan" bahsetmediğini söyledi! Evet evet, öyle dedi. "Türk azınlık demedim" dedi.

Herkes istediğini söyleyebilir. Bu söylediğini; siyasi amacı, dünya görüşü, korkuları, cesareti, karakteri veya karaktersizliği belirler.

Ancak altını kalın çizgiyle çizmek gerekir ki; inkar edilse de, kabul edilmese de, siyasi çekişmelere malzeme edilse de Batı Trakya'da Türk azınlık vardır ve bu bir realitedir. Bunun değiştirilmesi veya gizlenmesi de mümkün değildir.

25 Haziran Pazar günü sandığa gidiyoruz. Seçin tartışmalarının ana konusu haline getirilen Batı Trakya Türkleri de sandık başına giderek oy kullanacak. Emin olun ki ülke genelinde en çok merak edilenlerin başında Rodop ve İskeçe ilindeki seçim sonucu olacak. Ötekileştirilen, hedef haline getirilen, aba altından sopa gösterilen, kimliğini inkar ettiğine dair açıklama yapması için iradesi baskı altına alınan Batı Trakya Türk Azınlık seçmeni de kendi cevabını verecek. Pazara kadar sabır.

Haberler


SİRİZA’nın yeni başkanı Sokratis Famellos oldu

Milletvekili Zeybek, Encümen Heyeti ve Okul Aile Birliğinin yeni bina talebini meclise taşıdı

Millet gazetesine açılan tazminat davası ertelendi

SİRİZA Partisi yeni başkanını seçiyor

‘Olimpik İşbirliği 24’ tatbikatı İskeçe’de yapıldı

Nafplion’daki tarihi Türk hamamı restore edilecek

İstanbul’da Uraloğlu – Stilyanidis görüşmesi

BTAYTD Kadınlar Kolundan Demircik köyünde etkinlik

Dünya bu kararı konuşuyor: Hangi ülkeler Netanyahu’yu tutuklayacak?

Hakan Fidan: ‘Batı Trakya Türk Azınlığın sorunlarının çözümünün takipçisi olacağız’

Celal Bayar Azınlık Lisesinde ’Öğrenci Pazarı’na yoğun ilgi

Macaristan Başbakanı, Netanyahu hakkındaki tutuklama emrini tanımayacağını açıkladı