Rodop Milletvekili Özgür Ferhat, SİRİZA’daki iç çekişmeleri, partiden istifa gerekçelerini ve yeni parti konusunda yaşananları GÜNDEM’e değerlendirdi.

Stefanos Kasselakis’in parti başkanlığına seçilmesiyle başlayan iç çekişmeleri anlatan Özgür Fehat, Kasselakis’in 14 bin oy farkla başkan seçildiğini hatırlatarak, yeni başkanın seçim sürecinde kullandığı yöntem ve politikaların SİRİZA’nın ideolojisine ve anlayışına aykırı olduğunu söyledi.

Ferhat şöyle konuştu: “Sayın Kasselakis’in yanında yer alan şahıslar da parti içinde bir temizlik olması gerektiğine inanıyorlardı. İç çekişmeler büyüdü, siyasi anlaşmazlıklar vardı, bunlar büyüdü. Yeni başkanın sabah söylediği ile akşam söylediği birbirini tutmuyordu. Partinin temel prensipleriyle çelişen tutarsız açıklamalar art arda gelmeye başladı. Ciddi anlamda uyum sorunu ortaya çıktı. Bunun neticesinde ilerici sol, daha fazla insan haklarına, demokrasiye ve adaletli eşit kalkınmaya önem veren kesim tepki göstermeye başladı. Parti ikiye bölündü. SİRİZA’nın eski yöneticileri diyebileceğimiz kesimin yüzde 70’i şu anda partiden ayrıldı.”

Kasselakis tarafından şahsi anlamda bir saldırıya uğramadığını kaydeden milletvekili Ferhat, “Hatta parti yönetiminde bana görev de verdi. Ancak ben beni seçen halkımın çıkarlarını aykırı olacak hareketlerin karşısında olacağımı söylemiştim. Zaten bazı konularda fikir ayrılıklarımız vardı. Eğer biz bildiğimiz SİRİZA’yı kaybetmiş isek o zaman yeni bir yol bulup veya yeni bir yol çizip mücadelemize devam edeceğiz. SİRİZA’daki kopmalar devam ediyor ve edecek. Yeni bir oluşum hayata geçecek. Soldan merkeze kadar olan geniş kesimleri kucaklayacak yeni bir oluşum, yeni bir parti doğacak. Biz ayrılan 11 milletvekili bunun öncülüğünü yapacağız. Sadece biz değil, SİRİZA’dan ayrılan binlerce insan var. Güçlü bir siyasi yapıyı Yunanistan genelinde oluşturmaya çalışacağız.” dedi.

Kurulacak yeni partinin azınlığa bakış açısının da demokratik olması gerektiğini ve böyle olacağına inandığını belirten Özgür Ferhat, “Birkaç gündür çok sayıda medya kuruluşuna çıkıp konuşuyorum. Sorulan sorulardan biri de azınlığımızın milli kimliği. Ben de şöyle diyorum. Bu azınlık Lozan Antlaşması’yla burada kalmıştır. Bu anlaşma Yunanistan ve Türkiye tarafından imzalanmıştır. Antlaşma Müslüman azınlıktan bahsetmektedir ancak bu insanların bir de milli kimliği ve kimlik bilinci vardır. Azınlığın çok büyük bir bölümü kendisini Türk olarak tanımlıyor. Bizim artık SİRİZA’da konuşulmayan veya az konuşulan konuları da gün yüzüne getirmemiz gerekir. Sadece etnik kimlik konusunu değil, tüm ayrıntılarıyla azınlığı parti programına dahil etmemiz gerekiyor. Bunu başaracağımıza inanıyorum. Bunları gündeme getirecek başka siyasi bir güç de şu anda yok. Güçlü bir siyasi oluşum olmak istiyorsak, azınlığa da bir yer ayırmamız gerekiyor.” diye konuştu.