12-03-2024
AKŞAM yazarı Mustafa Kartoğlu'dan, İlhan Ahmet'e: 'Daha fazla kendinizi perişan etmeyin'
Türkiye'deki AKŞAM gazetesi yazarlarından Mustafa Kartoğlu, kendisine yanıt veren ve bazı kurumlara şikayet eden Rodop milletvekili İlhan Ahmet'e köşesinde bir kez daha yanıt verdi.
Türkiye'deki AKŞAM gazetesi yazarlarından Mustafa Kartoğlu, kendisine yanıt veren ve bazı kurumlara şikayet eden Rodop milletvekili İlhan Ahmet'e köşesinde bir kez daha yanıt verdi.
Kartoğlu'nun "İlhan Ahmet, daha fazla kendinizi perişan etmeyin" başlıklı yazısı şöyle:
"Yunanistan'ın PASOK partisinden Batı Trakya Rodop Milletvekili İlhan Ahmet, 'cevap hakkı' olarak gönderdiği mektubu yayınlamama ve 'kaynaklarımı' göstermeme rağmen tuhaf şeyler yapmayı sürdürüyor....
Kişisel sitesinde bana yeni bir açık mektup yazmış.
X'te paylaşmış.
İlgili ilgisiz adresini bulduğu her yere şikayet yazmış.
Mektuba cevap için bu köşeyi son kez kullanıyorum.
***
Sayın Vekil;
Önce yumuşak bir dille, 'beni değil kaynaklarımı yalanladığınızı' söylediniz.
Kaynak gösterdiğim Batı Trakya Türk medyasını, üyeliğinden atıldığınız Batı Trakya Türkleri Danışma Kurulu ve derneklerin açıklamalarını, 'iliştirilmiş gazeteciler, troll yayın organları, sipariş haberler' diye itibarsız saydınız.
"Türkiye'de bir gazeteyi dava ederek benzer haberleri yayından kaldırtmışsınız, onları neden kaldırtmadınız" diye sorunca da, bunu "adeta kardeşi kardeşe kırdırma çağrısı" diye çarpıttınız!
"Soydaş bir milletvekilini, soydaş gazetecileri (!) dava etmemekle eleştirmeniz nasıl bir akıl tutulmasıdır?" gibi bir cümle bile kurdunuz!
Yetinmediniz, beni, "soydaşlarımın mahkeme kapılarında karşı karşıya gelmesinden haz duymakla" itham ettiniz.
İyi misiniz?
***
Daha ciddi bir sorun;
Konuyu 'nefret söylemi'ne, 'provokasyon için fırsat kollayanlara zemin hazırlama'ya, 'kavga'ya, 'nifak tohumları'na çektiniz.
Avukat olarak hukuk bilginizi hayali 'kavga' senaryoları yazarak şimdiden beni sorumlu tutacak bir altyapı hazırlamakta kullandınız...
Bu 'göz korkutma' girişimidir...
En güçlü şeklide reddediyor ve kınıyorum.
***
Sonra bir de, "görüş ve faaliyetlerinizi Batı Trakya medyasından takip edebileceğimi" söylediniz!
Hangilerinden?
Hep size muhalif olanları görmüşsem, size 'iliştirilmiş' olanları da söyleyin, itibarsız (!) siteleri okumayayım!
***
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ne üye olmadığımı 'tuhaf bir memnuniyetle' belirttiğimi yazmış, benim adıma bir 'memnuniyet' uydurmuşsunuz!
Üye olmadığım için başvurunuzu kabul etmemesini doğru bulmama da 'ucu açık mana' diye kulp takmışsınız!
Teşekkür etmemi ise 'meslek etiğine' aykırı bularak, alakaya maydonoz dikmişsiniz!
***
Kişisel internet sitesinde medya ombudsmanı başlıklı yazılar kaleme alan Faruk Bildirici'nin yazısına atıf yaparken 'hafife aldığımı, görmezden geldiğimi' iddia etmişsiniz. Türkçede buna 'ara bozuculuk/fitnebazlık' denir. Bu konuda dayanıklıyız.
***
Cumhurbaşkanlığı'na, İletişim Başkanlığı'na, Dışişleri Bakanlığı'na, Atina Büyükelçiliği'ne, Gazeteciler Cemiyeti'ne, Basın Konseyi'ne vb 'şikayet ettiğinizi' bu kez belirttiniz.
Batı Trakya medyasında sizi kritik eden yazarları da Yunanistan makamlarına şikayet ettiniz mi?
Yoksa bunu söylemek de kardeşi kardeşe kırdırma girişimi mi olur!?
***
Mektubun sonunda da, "Açık iletişim kanalı oluşturmaktan büyük memnuniyet duyacağım" teklifinde bulundunuz.
Herkesi itibarsız göstereceksiniz, hayali suç senaryosu oluşturup gözümü korkutmaya çalışacaksınız, sözlerime 'mana' uydurarak fitneye yelteneceksiniz, sonra oturup konuşacağız öyle mi?
Ben siyasetçi değilim.
Burası da Atina değil.
İşinize bakın..."