05-06-2024
Anadolu lezzetleri Yunanistan'da yaşatılıyor
Bir asır önce yapılan nüfus mübadelesiyle Türkiye'den Yunanistan'a gelen Rumlar, Anadolu lezzetlerini Yunanistan'da yaşatmaya devam ediyor.
Bir asır önce yapılan nüfus mübadelesiyle Türkiye'den Yunanistan'a gelen Rumlar, Anadolu lezzetlerini Yunanistan'da yaşatmaya devam ediyor.
Atina'da Karaman lezzetlerini müşterilerine sunan bir şarküteri ve lokantanın sahibi Fanis Theodoropulos, bu lezzetlerin Yunanistan'a geliş hikayesini ve gördüğü ilgiyi AA muhabirine anlattı.
1923'te Nüfus Mübadelesi ile Anadolu'dan Yunanistan'a gelen Rumlar, bu uzun yolculuğun ardından başladıkları yeni hayatlarında Anadolu kültürüne ait birçok öğeyi de beraberinde taşıdı. Anadolu mutfağının eşsiz lezzetleri, Rumların Yunanistan'daki yeni yaşamlarına taşıdığı Anadolu izlerinin başında geldi.
Theodoropulos, hem şarküteri hem de lokanta olarak hizmet veren "Karamanlı" isimli dükkanlarını 2004'te açtıklarını ancak pastırmanın bir aile geleneği olduğunu aktardı.
Babasının da pastırma dükkanı olduğunu belirten Theodoropulos, yeni açtıkları işletme için Karaman lezzetlerini tercih etmesinin sebebinin, bir mübadil torunu olan Paraskevas Sariboyas ile tanışması olduğunu ifade etti.
Theodoropulos, "Paraskevas Sariboyas, Drama'da pastırma ve sucuk üretiyor. Tanıştığımızda bana Karamanlıların hikayesini anlatmaya başladı. Bana Karamanlıların kim olduklarını anlattı. Karamanlı şarkıları dinletti. Konyalı şarkısını dinletti. Bu şarkının pastırmayla ilgili olduğunu söyledi. Böylece insanların çok bilmediği şeyleri öğrenmeye başladım." diye konuştu.
ATİNA'DA ANADOLU LEZZETLERİ
Çocukluk yıllarının Atina'nın merkezindeki bu mahallede, babasının pastırma dükkanında geçtiğini belirten Theodoropulos, hem şarküteri hem de lokanta olarak hizmet veren dükkanının açılış hikayesini şöyle anlattı:
"Bu dükkanı hazırlarken Karamanlılar hakkında bir araştırma da yaptık, Karamanlılar kimdir, tarihleri nedir? Bunları sosyal medyada da paylaştık. Yunanlılardan büyük ilgi gördük. (Müşteriler) 'Ben de Karamanlıyım' demeye başladı. 'Bu lezzetleri biliyoruz, pastırma, sucuk, kavurmalı geleneksel tariflerimiz vardı bizim de' diyorlardı. Hem bu lezzetleri bilmeyen Yunanlılardan hem de bu lezzetlere aşina olan mübadillerden büyük ilgi gördük."
PASTIRMA, SUCUK VE KAVURMA ÖNE ÇIKAN ANADOLU LEZZETLERİ
Theodoropulos, kullandıkları tariflerin birçoğunun bir mübadil torunu olan Sarıboyas'tan geldiğini, bir kısmını ise Kapadokyalılardan ve Kapadokya'nın lezzetlerinin yer aldığı kitaplardan elde ettiklerini kaydetti.
İşletmenin lokanta kısmında pastırma, sucuk, kavurmayı temel alan tariflerin kullanıldığını vurgulayan Theodoropulos, pastırma, sucuk, domates, sucuk ve peynirin sahanda yapıldığı tarifin menüde ön plana çıkan yemek olduğunu aktardı.
MÜBADİL BİR AİLENİN TORUNU SARİBOYAS
Mübadil bir ailenin torunu olarak dünyaya gelen Paraskevas Sariboyas, Adana'dan yüzyıl önce göçen mübadil bir ailenin torunu olduğunu ve dede mesleğini sürdürdüğünü söyledi.
Ailesinden devraldığı işletmeyi büyüten Sariboyas, erkek kardeşiyle pastırma, sucuk, kavurma gibi Anadolu lezzetleri üreten büyük bir fabrikaya sahip olduğunu ve ülkenin dört bir yanına, dededen aldığı tariflerle yaptığı Anadolu lezzetlerini taşıdığını belirtti.
Sariboyas, Adana'nın, eski adı Ayas olan, Yumurtalık ilçesinden mübadele ile Drama'ya yerleşen dedelerini şu sözlerle anlattı:
"Kökleri aslında Kapadokya'dan. Karamanlı Rumlarından. Kayseri, Gölcük'te yaşıyorlardı. Burada pastırmacılık yapıyorlardı."
Dedelerinin zaman içerisinde Kayseri'den Adana'ya göçtüğünü belirten Sariboyas, "Taşındılar çünkü İpek Yolu oradan geçiyordu. Suriye'den gelen hayvanları alıyorlardı. O zamanlar develeri alıyorlardı. Hayvan alıp satıyor, ticaret yapıyorlardı." diye konuştu.
Sariboyas, hayvan ticareti yapan, develerin etinden pastırma yapan dedelerinin, devenin değerli olan derisinin de ticaretini yaptığını aktardı.
EVDE TÜRKÇE KONUŞUYORLARDI
Büyüdüğü evi, ailesini, çocukluğundan hatırında kalanları da aktaran Sariboyas, dedesi ve büyükannesinin evde Türkçe konuştuklarını, Türkçe şarkılar söylediklerini paylaştı.
Sariboyas, "Hani ya da benim 50 dirhem pastırmam" diye sözleri olan ve büyüklerinin söylediği "Konyalım" türküsü için "Onların şarkısıydı. Güne bu şarkıyla başlar günü bu şarkıyla bitirirlerdi." diye konuştu.
Dedesi ve büyükannesinin, sevinç, kızgınlık, üzüntü gibi yoğun duygusal anlarında kendilerini Türkçe ifade ettiğini kaydeden Sariboyas, "Bizi azarladıklarında Türkçe konuşurlardı. Bize güzel söz söylemek istediklerinde de Türkçe söylerlerdi." dedi.
Foto: AA