13-10-2024
BTTÖB, tayinli müftü naiplerinin provokasyonunu kınadı
Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği (BTTÖB) İskeçe, Gümülcine ve Dimetoka tayinli müftü naiplerinin İskeçe Aşağımahalle Çınar Camii’ndeki provokasyon girişimlerini kınadı.
Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği (BTTÖB) İskeçe, Gümülcine ve Dimetoka tayinli müftü naiplerinin İskeçe Aşağımahalle Çınar Camii’ndeki provokasyon girişimlerini kınadı.
Açıklamada, “Seçilmiş müftüler için irade beyan eden bir halkın iradesinin gasp edildiğini ve kendilerinin de hiçbir zaman kabul görmediklerini bildikleri halde mevcut huzuru bozmak adına naiplerin yaptıkları bu provokatif eylemi şiddetle kınıyoruz.” ifadesine yer verildi.
Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliğinin açıklaması şöyle:
“11 Ekim Cuma günü Dimetoka, İskeçe ve Gümülcine tayinli müftü naipleri provokatif bir eyleme imza attılar. Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı Din İşleri Genel Sekreteri Yorgos Kalancis’in de katılımıyla gerçekleşen İskeçe Medresesi’nin açılış merasiminde hazır ve nazır bulunan tayinli naipler, tören sonrası müftü kıyafetleri ile cüppeli ve sarıklı bir şekilde Cuma namazı için Çınar Camii’ne girmek istediler. Bu teşebbüs üzerine cami cemaati seçtikleri müftünün içeride olduğunu söyleyerek kendilerini dışarıya davet ettiler.
Seçilmiş müftüler için irade beyan eden bir halkın iradesinin gasp edildiğini ve kendilerinin de hiçbir zaman kabul görmediklerini bildikleri halde mevcut huzuru bozmak adına naiplerin yaptıkları bu provokatif eylemi şiddetle kınıyoruz.
Lozan Antlaşması’nda garanti altına alınan inanç ve eğitim hürriyetlerinden mahrum edilen Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’na reva görülen bu haksızlıklar apaçık bir zulümdür.
Din kardeşine ve ırktaşına yapılan bu zulme sessiz kalan ve ortak olan herkes zalimdir. Bunun hesabını ne bu dünyada ne de ahirette veremez!
Yanlışın neresinden dönülürse kârdır. Hiç olmazsa inandıklarını beyan edenlerden, ‘Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük bir azap vardır’ diyen Allah’ın bu kelâmına itaat etmelerini beklemek hakkımızdır.”