31-07-2025
“Anavatanımızın Batı Trakya Türk toplumuna sahip çıkması bazı çevreleri yine rahatsız etti”
"Nikh.gr" isimli haber sitesinde 26 Temmuz tarihli haberde, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Batı Trakya Türk toplumunun lideri merhum Dr. Sadık Ahmet’in vefatının 30. yıl dönümü vesilesiyle yaptığı paylaşımın kışkırtıcı olduğu iddia edildi.

"Nikh.gr" isimli haber sitesinde 26 Temmuz tarihli haberde, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Batı Trakya Türk toplumunun lideri merhum Dr. Sadık Ahmet’in vefatının 30. yıl dönümü vesilesiyle yaptığı paylaşımın kışkırtıcı olduğu iddia edildi.
Haberde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın paylaşımının Lozan Antlaşması’nı hiçe saydığı ve Yunanistan’ı küçümsediği ileri sürülerek, Batı Trakya’da etnik değil sadece din temelli bir “Müslüman azınlık” bulunduğu ifade edildi.
Türkiye’nin (Batı) Trakya’da yayılmacı planlarını hayata geçirmek istediğinin iddia edildiği haberde, hükümete Türkiye Cumhurbaşkanı’nın bu kışkırtıcı paylaşımına yanıt vermesi ve Türkiye’nin Avrupa Birliği’nin (AB) destek programlarından yararlanmasına veto koyması çağrısında bulunuldu.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Temmuz tarihinde yaptığı sosyal medya paylaşımında, “Batı Trakya Türk’ü kardeşlerimizin sahip olduğu kazanımlarda büyük pay sahibi olan Doktor Sadık Ahmet’i ahirete irtihalinin 30’uncu yılında rahmetle yad ediyorum. Tüm imkanlarımızla Batı Trakya Türk Azınlığının yanında olmaya bundan sonra da devam edeceğiz.” ifadelerini kullanmıştı.
“NASIL Kİ YUNANİSTAN ARNAVUTLUKTAKİ VE TÜRKİYE’DEKİ RUM AZINLIĞA SAHİP ÇIKIYORSA ANAVATANIMIZ DA BATI TRAKYA TÜRKLERİNE SAHİP ÇIKIYOR”
Konuyla ilgili olarak Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habipıoğlu, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sosyal medya paylaşımında toplumumuzun Türk kimliğinin altını çizmesi ve anavatanımızın Batı Trakya Türklerine desteğinin daim olduğunu ifade etmesi nedense ülkemizde bazı kesimleri yine rahatsız etti. Nasıl ki ülkemiz Arnavutluk’taki Yunan ve Lozan Antlaşması ile kaderimizin birlikte çizildiği anavatanımızdaki Rum Ortodoks azınlığına sahip çıkıyorsa, anavatanımız da toplumumuza koşulsuz sahip çıkıyor, bizlerin haklarını gözetiyor. Ülkemizin yöneticileri ve önde gelen siyasetçileri İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada’daki Rum Ortodoks okulları ve kiliselerini ziyaretlerinde yaptıkları açıklamalarında sadece ve sürekli yalnız ‘Rum’ azınlık ifadesini kullanıyorlar. Ancak Lozan Antlaşması’nın hükümlerinde anavatanımızdaki azınlıklar için yalnızca ‘gayrimüslim azınlıklar’ ifadesi geçiyor. Dolayısıyla ülkemizde bu çevrelerin yaptığı düpedüz çifte standart! Yeri gelmişken de bu çevrelere Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin ‘Türk’ isimli derneğimizin kaydına izin vermeyen ülkemize karşı aldığı Haziran 2025’teki son kararını hatırlatıyor, ülkemizi toplumumuzun Türk kimliğini inkar politikasına derhal son vermeye çağırıyoruz.” dedi.