01-08-2025
“Azınlık içinde azınlık” yaratan yasa tasarısı kabul edildi
Batı Trakya Türk Azınlığı üyesi Bektaşi – Alevi soydaşları ayrı bir tüzel kişilik olarak kabul eden yasa tasarısı mecliste görüşüldü. Dün (31 Temmuz Perşembe) görüşülen yasa tasarısı çoğunlukla kabul edildi.

Batı Trakya Türk Azınlığı üyesi Bektaşi – Alevi soydaşları ayrı bir tüzel kişilik olarak kabul eden yasa tasarısı mecliste görüşüldü. Dün (31 Temmuz Perşembe) görüşülen yasa tasarısı çoğunlukla kabul edildi.
Yasa, Bektaşi - Alevi topluluğuna özel hukuk tüzel kişiliği ve ayrı bir dini – idari yapı veriyor. Yasa kapsamında merkezi Meriç iline bağlı Ruşenler köyünde olacak yeni bir dini topluluk oluşturulurken, Bektaşi – Alevi soydaşlar Batı Trakya’daki müftülüklerinin yetki alanından çıkarılıyor.
Ayrıca, Trakya Alevi Vakıfları İdare Komitesi adı altında, ibadet yerleri ve dini taşınmazları yönetecek bağımsız bir vakıf organının kurulması öngörülüyor.
ZEYBEK VE FERHAT YASA TASARISINA TEPKİ GÖSTERDİ
Mecliste yapılan görüşmelerde Türk azınlık milletvekilleri Hüseyin Zeybek ve Özgür Ferhat düzenlemeye tepki gösterdi.
Batı Trakya Türk Azınlığının tepki gösterdiği, meshep temelli ayrıştırmayı kurumsallaştıran tasarıya PASOK milletvekili İlhan Ahmet ise destek verdi.
"AZINLIK İÇİNDE AYRIŞTIRMAYI MEŞRULAŞTIRMA GAYRETİ"
Yunanistan Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan yasa tasarısı Batı Trakya Türk Azınlığını dini ve mezhep temelinde ayrıştırıyor. Batı Trakya Türkleri, yasaya tepki gösterirken hükümet yeni düzenlemenin dini özgürlükleri güvence altına aldığını iddia ediyor.
Söz konusu yasa, Batı Trakya Türk Azınlığı içinde kimliksel bölünmelere yol açtığı için eleştiriliyor. Yasanın “azınlık içinde azınlık yaratma” stratejisinin bir parçası olduğuna dikkat çekiliyor.
Azınlık kurumları ve temsilcileri, bu yasal düzenlemelerin Alevi vatandaşların inanç özgürlüğü kisvesi altında azınlığın ortak kimliğini parçalamaya ve temsil gücünü zayıflatmaya hizmet ettiğini savunuyor.
“İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ DEĞİL, SİYASİ MÜHENDİSLİK”
Azınlık içinden gelen eleştirilerde, bu yasa sadece Alevi – Bektaşilere ait hakları tanımaktan öte, topluluğu Müslüman Türk kimliğinden soyutlama çabası olarak yorumlanıyor. “Yunan devleti yıllardır Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığını homojen bir yapı olarak görmektense, parçalı, kontrol edilebilir yapılar kurma yolunu seçti” görüşü sıkça dile getiriliyor.
MÜFTÜLÜK SİSTEMİNE PARALEL YAPI MI?
Yasa, müftülük sisteminin dışına çıkarılan bir dini yapı yaratırken, aynı zamanda Batı Trakya’daki dini kurumlar arasında da yetki karmaşasına yol açabilir. Yeni kurulan Alevi vakıf komitesinin statüsü, seçilmiş müftülüklerin yetkileri ve varlığıyla çelişebilecek uygulamaları da beraberinde getirebilir.